BAŞLIYORUZ

465

Uzun bir süredir bu satırlardan siz deyin tembellik ben diyeyim yoğunluktan yazamıyordum. Sağ olsun köşe yazarımız Yusuf Koç’un her defasında ‘Neden yazmıyorsun?’ soruları bana bu eksikliğimi hatırlatırken artık yeniden yazmaya başlamam gerektiğini düşünerek bugün uzun bir aradan sonra ‘Başlıyoruz’ diyerek sizlerin karşısındayız.

Bundan sonra her hafta en bir kez sizlerin karşısına çıkmaya çalışacağız. Siyaset, spor, kültür sanat ne isterseniz, gündem bizi nereye götürürse sizlerle beraber olacağız. Bazen yanlışlara vurup öldürmeden eleştireceğiz, bazen de doğruları aşırı gaza bağlamadan alkışlayacağız. Kim nerede olmak istediğini de kendi belirleyecek. 

Velhasıl kelam ilk doğru ve yanlışlarımızla hadi başlayalım…

VALİ DEDİĞİN BÖYLE OLUR?

Kütahya Valisi Ali Çelik’in adını duymayan yoktur. Sokakta görseniz tanımazsınız ama adını duysanız tebessüm eder ‘Çok çalışkanmış’ dersiniz. Bir gün babam ‘Bu vali çok iyiymiş. Okuyorum. Doğru mu?’ diye sordu. Dedim baba doğru. Adam öncelikle pozitif. Olumsuzlukla beslenen yada yalan dolanla uğraşıp geçiştirmeye zaman geçirmeye çalışan biri değil. Malum bizde geçiştiren çok. Vatandaşa yapacağız değip iki dakika sonra unutan yada başımdan gitsin de ne yaparsa yapsın diyen insanlar gibi değil. Çalışıyor. Bir şey mi istediniz, yanınızda arayıp olup olmayacağını bizzat öğrenebiliyorsunuz. Çözüm odaklı çalışan, Ankara’da çevresi olan biri. Ne mutlu ki Kütahya’da görev yapıyor. Bir vatandaş olarak bende asla gitmesini istemem. Son söz ve en önemlisi Kütahya’ya kim bir hizmet ediyorsa yaptıkları için Allah razı olsun…

DON, AYAKKABI, SAÇ, BAŞ

Bazılarının o kadar çok boş vakti var ki insanların donuna kadar bakmayı seviyor. Aman ha siz giydiklerinize dikkat edin. Geçenlerde sosyal medyada bir yazı gördüm. Ali Çetinbaş’ın kot pantolonuna takılmışlar. Güldüm. Sonra Telgraf gazetesinden Zeynep Dönmez’in bir paylaşımını gördüm. Üslubuna uymasa da eleştirmiş.  Uymamış diyorum çünkü Zeynep Dönmez normalde eleştirdiğinde yerin dibine sokup sonra üşenmeden geri çıkartıp tekrar çıktığı yere sokmaya çalışan biri. Tabi mübalağa (Abartı) ediyorum. Allah aşkına bırakalım başa ayağa bakmayı. Geriye dönüp bakmaktan önümüzü göremez olduk. Bundan sonrası için ne yapabiliriz, bunlara bakalım. Emin olun daha çok faydalı olursunuz.

Sözün özüne gelecek olursak Kütahya’nın ileriye bakma zamanı geldi de geçiyor. Gelin birbirimizin ayağına bakmaktan vazgeçelim. Bir tuğlayı da beraber koyalım. Kim bilir belki bir gün birinin işine yarar…

Sağlıcakla kalın…




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *