SAYIN VALİ BU ŞEHİR YORACAK SİZİ

469

  13 Ekim günkü gazetemizde yazı işleri müdürümüz Bünyamin Bey’in seneler sonra yazdığı ilk yazısında ilimiz Valisi Sayın Ali Çelik’ten sitayişle bahsetmesi bana bu yazımı hatırlattı. ” Vali dediğin böyle olur” ? Başlıklı yazısında” Kütahya Valisi Ali Çelik’in adını duymayan yoktur. Sokakta görseniz tanımazsınız ama adını duysanız tebessüm eder ‘ Çok çalışkanmış dersiniz.’  Müdürümüzün bu yazısını okuyunca 5 Ağustos 2020 tarihli ” Sayın Vali bu şehir yoracak sizi” yazımı arşivimden bulup okurlarımla paylaşayım dedim.

 Sayın Vali, zatıâlinize Kütahya’yı anlatmak tanıtmak amacında değilim. Zira lise tahsilinizi ve kısa bir memuriyet hayatınızı bu şehirde yapmışsınız. Yani bu şehrin yabancısı değilsiniz. Hem memleketiniz Uşak buraya ırak değil. İki şehrin gelenek, görenek ve gündelik yaşamında pek çok ortak yanları bulunuyor. Ancak girişimcilik hususunda aynı değiliz gibi bir anlayış var. Bunu “Dün Kütahya’nın ilçesi olan Uşak ekonomik anlamda bugün bizi geçmiş” sözünü çok sık duyduğum için söylüyorum. Bunun gerçeklik payı var mı? Sorusuna benimde bazen evet var dediğim oluyor. Bunun ve benzeri sözlerin söylenme nedenini iyi bildiğinize eminim. Zira Kütahya ile ilgili bilgiler, belgeler elinizin altında. Dolayısıyla şehrimizin dünü ve bugünü hakkında her türlü bilgi ve kanaate sahipsiniz.  

 Bilmek önemlidir ama yetmiyor. Çünkü halkımız somut çözüm bekliyor. Sorunlarız oldukça, devam ettikçe halkımızın nazarında bilmek bir şey ifade etmiyor. Elle tutulur gözle görülür icraatlar bekliyorlar. Günümüzde her şey değişiyor nedense bu anlayış değişmiyor. Yıllardır bitmeyen tükenmeyen yakınmaların başında komşu illerin kalkınıp gelişmesi, Kütahya’nın ise zengin mahallenin fakir mukimi anlayışı geliyor. Göreviniz suresince benzeri serzenişleri sizde duyacaksınız. Zira sızlanmak alışkanlığımız olmuş.  

 Kuruluş ve kurtuluşun şehri olarak ünlenen Kütahya’nın ülke genelinde yeterince tanınmıyor olması da esas sorunlarımızdan biri. Bunu ben değil daha önceki Valilerimizden Sayın Ahmet Hamdi Nayır söylemişti. ” Anadolu zengin bir coğrafya. İlimizde o zenginliklerden payını almış durumda. Ama gittiğimiz yerlerde Kütahya’nın zenginliğinin farkında olmadıklarını görüyorum. “Kütahya kötü bir yer gezilecek yeri yok ” gibi cevaplar alıyoruz. Bunlar yanlış şeyler. Kütahya doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla gerçekten zengin bir şehir. Bizim olanı küçük görmek gibi bir huyumuz var. Var olanın pek farkında değiliz. Kütahya’nın zenginliklerinden çocuklarımıza ( Tabii büyüklerimize de) bahsetmemiz lazım. Yüzde 56’sı orman olan topraklarda 36 değişik maden çıkan, 11 değişik bölgesinde sıcak su kaynakları olan bir iliz. Başta çocuklarımızın kendi illerini tanımaları noktasında eksikliklerini tamamlamaları lazım. Bu zenginliği bilirlerse kendilerine olan güvenleri artar. Kütahya’nın zenginliğini, güzelliğini herkese anlatmamız lazım. Gözümüzü hep çevre illere dikersek mesafe alamayız. Kütahya kendi zenginliğinin farkında olmalı. ( Evet efendim olmalı ama maalesef değiliz. Türkiye’nin neresinde kaplıcadan, termalden bahsetseniz ilk duyacağınız şehir komşumuz Afyon oluyor. Kütahya’nın esamisi bile okunmuyor. Bu bile bizim tanıtımda yetersiz olduğumuzu gösteriyor.)

 Selefiniz Vali Dr. Ömer Toraman gazetemizi ziyaretinde Kütahya’nın geleceğinin parlak olduğunu belirmiş, iktisadi durumuna ilişkin görüşlerini bizimle paylaşmış şöyle demişti.” Kamu yatırımlarından yeterince yararlanmış bu kentte değişim ve dönüşüm öyle kolay olmuyor. Kütahya son yıllarda bunu nispeten aşmış ve başarmış durumda. Ayrıca özel sektör yatırımlarıda ilgi görüyor. Bunlardan bazıları kendi öz kaynağıyla yatırım yapıyor. Bu girişimler bizi heyecanlandırmalı. Artık şu ” Bizden bir şey olmaz ” düşüncesinden kurtulmalıyız. Bu bakış açısı bu anlayış insanları umutsuzluğa iter negatif bir algı oluşturur. Oluşan negatif algıyı pozitife çevirmeliyiz. Pozitif enerjisi yüksek olan insanlar daha üretken olurlar. Yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla bu şehir hepimizindir. Bu hususta hepimize görev düşüyor. Bu şehre hizmet veren kurumlar, burada yaşayan insanlar ‘ Ben Kütahya için ne yapabilirim’ diye kendilerine sorması lazım”. 

 Sayın Vali, bunları anlamak, görmek için ara ara tebdili kıyafet bazı kurumlara giderek oraların çalışma temposunu, vatandaşlara davranma biçimini görmenizi isterim. Söz buraya gelmişken bir hatıramı anlatayım efendim. Yıllar önceydi rahmeti efsane Vali Recep Yazıcıoğlu Kütahya’ya gelmişti.  Şehrimizin ilk TV kanalı Kanal 43’te haber spikeri olan sevgili Eray’la birlikte Vali Beyi canlı yayına almıştık. Çok ilgi gören o programda Vali beyden bir anısını anlatmasını istemiştim. Bizi kırmadı ve anlattı.  “Ege’de bir ilimize yeni atanmıştım kimse beni tanımıyordu. Bir İlçemizin SSK Hastanesinden yoğun şikayetler geliyordu. Hiç vakit kaybetmedim tebdili kıyafet o hastaneye gittim. Acil servisten içeri girdim ve görevli hemşireye hasta olduğumu, SSK’mın ve paramın olmadığını, muayyene olmamın gerektiğini söyleyince oda benin başhekime gitmemi söyledi. Başhekim beyin odası nerde diye sorunca hemşire alaycı bir tavırla bana baktı ve ” Üst kata çık orada görürsün” dedi. Üst kata çıktım başhekim beyin odasını buldum kapıyı tıklayarak içeriye girdim. Başhekimin odası benim Valilik makamından daha konforluydu. ” Söyle bakayım ne istiyorsun ?” diye sordu. Bende hasta olduğumu, muayyene olmak istediğimi SSK’mın ve paramın olmadığını söyledim. Bunu duyan Başhekim” Burası hayır kurumu değil, paran yoksa muayyene de tedavide olamazsın” deyip kapıyı gösterdi. Tabii ertesi gün resmi bir yazıyla bende ona kapıyı gösterdim.”

 Sayın Vali ara ara mahalli basınla bir araya gelerek bu şehrin dert ve beklentilerini birde onlardan dinlemelisiniz. Hakkınızda olumlu şeyler duymamız bizi umutlandırıyor. Sizin Kütahya’yı çok sevdiğinizi biliyoruz. Memleketiniz Uşak’a gösterdiğininiz ihtimamın daha fazlasını Kütahya’ya gösterdiğinizden hiç şüphemiz yok. Biliyorum ve umuyorum ki hizmetleriniz başarınızı artıracak, saygı görecek ve hep hayırla yâd edileceksiniz. Çok yorulacak ama nihayetinde mutlu olacaksınız. Bu yazıyı da o cesaretle yazdım. Eğer bir sürç-i lisan eyledikse affola efendim. Bu temenniyle sağlıcakla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *