AHMET ULUÇAY’I İLK O İZLEDİ: BEN BİR FİLM YAPTIM

628

“Ben bir film yaptım onu size izletmek istiyorum.” diyerek üniversitedeki odasına gelen Ahmet Ilıçay’ı geri çevirmeyerek üniversitenin sinema salonunda ünlü yönetmenin filmini gösteren Prof. Dr. Dursun Gökdağ, “O anki heyecanımı hala hatırlıyorum. Müthişti” dedi

Karpuz kabuğundan gemiler, koltuk değneklerinden kanatlar yapan Ahmet Uluçay’ın filmini ilk kez profesyonel bir gözle izleyerek ünlü yönetmene dönüm noktası yaşatan Prof. Dr. Dursun Gökdağ, o günü anlattı.

‘O GÜNÜ NASIL UNUTURUM’

O dönem Anadolu Üniversitesi Sinema Bölümü Dekanı olarak görev yapan Prof. Dr. Dursun Gökdağ,  şu ifadeleri kullandı: “O günü nasıl unuturum. Tam öğlen saati, ben odadan çıkarken Ahmet ile karşılaştım. Kara kuru, traşlı yüzü, omzunda bir çanta ve o içine kapanık haliyle kendini tanıttı. Dedi ki  “Ben Tavşanlı’dan geliyorum, bir kooperatifte çalışıyorum. Ben bir film yaptım onu size izletmek istiyorum.” Görüntüsüne baktığında film yapmasını, izletmek için üniversiteye gelmesini maalesef garipsedim o anda. Ama ben de Ahmet’inki gibi bir aileden geliyorum. Köy kökenli bir insan olduğum için o halinden etkilendim belki de. “Tavşanlı’dan kalkıp bir amaç uğruna buraya gelen insana saygı duymak lazım” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bu insan kendine güveniyor ki gelmiş dedim.”

‘HAYRET İÇİNDEYDİK, MÜTHİŞTİ’

Diğer akademisyenlerle birlikte filmi izlediklerinde yaşadığı heyecanı hala hissettiğine değinen Gökdağ, “Hayret içindeydik, müthişti. İnanın Ahmet’in kullandığı teknoloji ile o işi ortaya çıkarmak her yiğidin harcı değildir.” Dedi.

‘KATKIM OLDUYSA NE MUTLU’

Daha sonra TRT’deki bir arkadaşına durumu anlatarak Uluçay’ın kısa metrajlarını çektiği kamerasına kavuşmasını sağlayan Gökdağ, daha sonraki hayatında da zaman zaman yollarının kesiştiği Uluçay’ı anarak “Ben Ahmet’i öyle tanıdım.  Aslında ben bir şey de yapmış sayılmam ama ufakta olsa katkım olduysa ne mutlu” dedi.

‘BİRİLERİ BU FİLMİ İZLEMELİ’

DİYEREK YOLA ÇIKTI

1954 yılında Kütahya Tavşanlı’da doğan Ahmet Uluçay, 12 yaşında İsmail Mutlu isimli bir arkadaşıyla sinema makinesi yapmak için işe koyuldu. Üç yıllık uğraştan sonra bir ahırda köylülere film göstermeye başladılar. Yanında köyde tavukçulukla uğraşan arkadaşı İsmail Mutlu ve bir Maden işletmesinde işçi olarak çalışan Şerif Akarsu ile “Tepecik Köyü Arkadaş Sinema Grubunu” oluşturdu. VHS kamera ile işe koyuldular. 1992 yılında ilk filmini çeken Uluçay “Birileri filmi izlemeli” düşüncesiyle o dönemde Anadolu Üniversitesine Sinema Bölümü Dekan’ı Prof. Dr. Dursun Gökdağ’ın kapısını çaldı.

Kavruk, avurtları çökmüş kafasında bir şapka ve giyimi kuşamı ile tipik bir yoksul köylü izlenimi veren Ahmet Uluçay’ı ilk o gün gördüğünü dile getiren Gökdağ, “Bir amaç uğruna yoldan gelmişti, öğle tatiliydi. “Yemekten sonra arkadaşlarımız gelir senin filmini birlikte izleriz.” Dedim Yemeğe gittik geldik izleme salonunda filmini izledik. Çok değerli çok kıymetli bir iş çıkarmıştı” Dedi.

DAHA ÖNCE HİÇ DÖNÜŞ ALMAMIŞTI

Uluçay’ın kendilerinden önce İstanbul’a başvurduğunu ve filmini birkaç yönetmene gönderdiğini belirten Gökdağ, şu ifadeleri kullandı: “Ancak hiçbir geri dönüş almamış. Biz Ahmet ile daha sonra konuştuk. Kendisi bana anlattı. “ Ben okuyorum, yazıyorum ama bana yetmiyor. Benim film yapmam lazım ancak onunla anlatırım duygularımı onun için ben bir arayış içindeyim, çırpınıyorum”

‘ONUN İÇİN NE YAPABİLİRİM’ DİYE DÜŞÜNDÜM’

Oturup “Ahmet Uluçay için ne yapabilirim” diye düşündüğünü belirten Gökdağ, “TRT’deki Eğitim Daire Başkanı bir arkadaşım vardı bir telefon ettim. Durumu anlattım. “Ahmet diye biri var dedim inanılmaz bir iş çıkarmış ortaya inanılmaz başarılı.” Dedi. Arkadaşım da Ahmet’e destek verdi. Yanlış hatırlamıyorsam bir kamera verdi Ahmet’e. O kamera ile Ahmet kısa filmlerini yaptı.” şeklinde konuştu.

‘ÇOK KADİR BİLİR BİR İNSANDI’

Ahmet Uluçay’ın muhteşem yeteneği ile zaten bir yolda olduğunu belirten Gökdağ, “TRT’deki arkadaşımın desteği ile Ahmet yürüdü aldı başını gitti.” Dedi. Uluçay’ın kadir bilir kişiliğine de dikkat çeken Gökdağ, şöyle konuştu: “İyilik denir mi bilmiyorum ama o yaptığım iyiliği çok değerli buldu. Sonradan yarışmalara katıldı. Ben Antalya Film Festivalinde jüri üyeliği yapmıştım. Orada ödül aldı ve mutlu bir şekilde bana geldi. Hocam dedi: “Birincilikten aldığım para ödülü ile kamera alacağım ve  bu işe devam edeceğim.”

‘KEŞKE DAHA UZUN YAŞASAYDI’

Görüntüsüyle değerlendirmeyip Uluçay’ın ilk filmini izlemeyi kabul eden Gökdağ, Uluçay ile tanışmış olmanın büyük bir mutluluk olduğunu belirterek. “Keşke daha çok yaşasaydı. Kim bilir yaşasa daha neler yapardı ama ömrü bu kadarmış.” Şeklinde konuştu.

ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *