Bir ülkenin, toplumsal ve ekonomik yapısını geliştirme, gelişmiş ülkelere yetiştirme anlamına gelen kalkınma gündemden düşmeyen mühim bir mevzu. Hiç eskimeyen dilimize pelensenk ettiğimiz kalkınma konusunda herkesin muayyen bir fikri var. Bir araya geldiğimizde umumiyetle bunu konuşur bunu tartışırız. Kalkınmada, gelişmede istenilen yere gelemeyişimizin sebeplerini sorgular kendimizce cevaplar buluruz. Bulmasına buluruz da bulduğumuzu yeterince değerlendirmeyiz. Değerlendiremediğimiz gibi birde şehrimizi çok sevdiğimizi söyleriz. Sermayesi olup ta yatırım yapmayanların bu şehri ne kadar sevdiklerini bilemem. Yani demem o ki seviyorum demekle sevmiş olmuyoruz.
Dedikodu yapmaktansa bunları konuşmak irdelemek güzeldir. Fakat sonuca varamamak, ortaya somut bir şey koyamamak, laftan öteye geçememek ise bıkkınlık verir anlamını yitirir. Pozitif sonuç vermeyen benzeri girişimler güven kaybına yol açtığı gibi, müşterek iş yapma kabiliyetini ve niyetini de azaltır. Ardından ” Az olsun benim olsun” anlayışı hakim bir görüş olur.
Bu konuda bugüne dek hep lafta kaldık bir türlü icraata dönüştüremedik. Kendimizi sorgulama yerine hep bir ” Günah keçisi” aradık. Gün oldu iktidarları, bazen de şehrimizde büyük yatırımlar yapmış ve yapmaya da devam eden, binlerce insanımıza aş iş veren insanları suçladık. Dualarımızla, teşekkürlerimizle ödüllendirme yerine dedikodu ürettik. Lütfen dediklerim yanlış anlaşılmasın ben burada bir genelleme yapmıyorum sadece bir algıdan bahsediyorum.
Arada bir kimseye faydası olmayan bu kısır görüşümüzden sıyrılarak sakin bir kafayla öz eleştiri yaparak, biz nerede hata yaptık sorusunu kendimize sorarak aradıklarımızın cevabını bulmaya çalışmalıyız. Bulduğumuz cevaplar ışığında hatamızı görür, çevremizi aydınlatır sorunların çözümüne bir nebzede olsa da katkı sağlarsak güzel bir şey yapmış oluruz. Belki de ayağa kalkar arayışlara geçeriz.
Kütahya ekonomisi üzerine fikir beyan ederken, AK Parti iktidarının müteşebbislere sağladığı teşvikleri, destekleri, bürokratik kolaylıkları dikkate alarak çevremize bakarsak yöre insanının sermayelerini nasıl bir havuzda toplayarak, kolektif bir ruhla yatırıma yöneldiklerini görürüz. Eğer illa da bir şeye özenecek isek sermayemizi birleştirerek müşterek iş yapmanın önemine özenelim. Eğer bunların hiçbirini yapmayacaksak bari şu ” Bizden bir şey olmaz” lakırdısını tekrarlayıp durmayalım.
Bunları ifade ederken Kütahya’nın ekonomik anlamda öyle geride kaldığını anlamayın. Komşu illerle mukayese ettiğimizde oralarda geçmişten gelen özel sektör yatırımlarının aktif olduğunu görürüz. İlimizin arzu edilen seviyeye gelemeyişinin başında kamu yatırımları ve devletten fabrika yapma alışkanlığımız geliyor. Bizi korkak ve pasif duruma düşüren ve bugün komünist rejimlerde bile olmayan kamu yatırım sistemini istiyoruz olmamız. Kalkınan, gelişen şehirlere baktığımızda bu anlayışın olmadığını görürüz.
” Zenginin malı züğürdün çenesini yorar” misali bizde hep Kütahya’da paranın çok olduğu söylenir. Bu doğrudur ya da değildir ben onu bilecek konumda değilim. Daha önce çıkan haberlere bakılırsa bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Eğer bu paralar yatırıma yönelmiyorsa ” Yastık bankta” biriktiriliyorsa veya daire üstüne daireler çoğalıyorsa, kendinden başka kimseye faydası olmuyorsa yazık hem de çok yazık. Fırsatını buldukça hem geri kalmışlığımızdan dem vuracaksın ama milletin hayrına bir çivi bile çakmayacak yapıp edene de bir ton laf edeceksin. Bunun nedenini bilmemekle ile birlikte sanırım güvensizlik ve korkaklık olsa gerek. Yani tamda atalarımızın” Korkak bezirgân ne kâr eder nede ziyan” dediği gibi.
Bunlara rağmen ülkemizde şehrimizde kalkınıyor gelişiyor. Bazıları görmezse de görmek istemezse de takdir etmezse de Kütahya’da bu yatırımlardan nasibini alıyor. İl merkezindeki OSB’ler dolmuş durumda. Ayrıca Altıntaş Zafer OSB’ne büyük ilginin olduğu söyleniyor. Tabii bu süreçte yatırım yapacak sermayesi olanlar da boş durmamaları KUTSO yönetimiyle diyaloğa geçerek neler yapabileceğini öğrenmeli. İstişare mekanizması iyi çalışırsa ben başaracağımıza inanıyorum. Geleceğimizin daha güzel olması dileğiyle mübarek Regaip Kandilinizi tebrik eder sıhhat ve afiyetler dilerim. Sağlıcakla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları
