SU TAŞIYAN KARINCALAR..

422

Son yüzyılın en büyük depreminin 9. gününde bir yandan yaralar sarılırken bir yandan da televizyonlar karşısında kurtarma ekiplerinin beton yığınları arasından çıkarttığı her bir canlı bedeni karmaşık duygular ve gözyaşlarıyla izliyoruz.

8’i büyük şehir statüsünde 10 ilimizde büyük bir yıkım, her geçen saat artan can kayıplarımız, yaralımız ve enkaz altındaki yakınlarından yaşlı gözlerle müjdeli bir haber bekleyen binlerce hüzünlü insanımız var.

Açımız çok büyük..

Zor günlerden geçiyoruz.

Ateş bu sefer sadece düştüğü yeri değil bütün bir ülkeyi, bölgeyi sardı, sarstı. Hatta dünyayı..

☆☆

Devletimiz daha depremin ilk saatlerinden itibaren AFAD’ı, UMKE’si, Kızılay’ı, Jandarması, Ordusu, Polisi ve aklınıza gelen bütün kurum ve kuruluşlarıyla bölgeye intikal ederek 7/24 hadiseye müdahil..

Akabinde ve ahirinde ülkedeki bütün STK’ lar,  özel vakıflar, dernekler, cemiyetler, siyasi partiler, gönüllü kuruluşlar deprem bölgesine akın akın yardıma koştu, koşmaya da devam ediyor. Özel aracına yüklenip gidenleri saymıyorum bile.

Sinoplu Elif  “telefonu sonra da  alırım” diyerek birikimini.. Erzurumlu 8 çocuklu  Nazime  ablamız ile Kütahya Simav Demirci’den bir başka hanım ablamız büyükbaş hayvanlarını satarak parasını.. Eskişehirli Aziz bisiklet almak için biriktirdiği harçlığını.. Bartınlı meyve üreticisi kardeşimiz 80 tonluk Kivi meyvesini depremzede kardeşlerimize bağışlamış..  Kimin gücü neye yeterse.. Su taşıyan karıncalar misali..

Mahallinde değiliz belki ama televizyonlardan takip ediyor, radyolardan dinliyor, yazılı basından okuyor, dijital medyadan hem okuyor hem de izliyoruz.

☆☆

Bütün dünya “asrın felaketi” ni yaşayan Türkiye’yitakip ediyor, acı gününde Türkiye’ye yardıma koşuyor.

Bu bir doğal âfet. Bugün bizim ülkemizde yarın başka bir yerde.

Burada çarpıcı bir kaç örneği paylaşmak istiyorum.

Kardeş Can Azerbaycan’dan bir kardeşimiz, mütevazi aracına asmış Ay Yıldızlı bayrağı yorgan döşek elinde ne varsa yüklenmiş.. İstikamet Türkiye.. Düşmüş yollara..

Dost ve kardeş Pakistan bir başka.. Başbakan, yöneticiler ve milletvekilleri maaşlarını, resmî yardım hariç, depremzedelere bağışlamış..

Tayvan’dan 20 yıllık bir vefa..

Tayvan depreminde kurtarma ekipleriyle yardıma ilk koşan Türkiye’yi  Tayvanlılar hiç ama, hiçunutmamış. Devlet başkanı Tsai Ing- wen ve yardımcısı resmi 2 milyon doların haricinde maaşlarını da bağışlama kararı almış..

30 küsuryıl sonra yardım araçları için Ermenistan’a sınır kapısını açmışız..

Hiç alışık olmadığımız bir başka çarpıcı örnek Yunan kurtarma ekibinin Hatay İskenderun’ da bir anneyle çocuğunu enkazdan canlı çıkartması sonrası biri birlerine sevinç gözyaşlarıyla sarılma anları.. Ölmeyen bir insanlık sahnesi..

Yine Yunanistan da yayın yapan “Kathimerini” gazetesinin  “Hepimiz Türküz” haberi/yazısı..

74 ülkeden 10 bine yakın ekip bölgedeki yerel ekiplerle kurtarma çalışmalarının içerisinde..

Bilmediğimiz daha çok çarpıcı nice ibretlik hayat hikâyeleri vardır yaşanan..

Türkiye bu güne kadardünyanın neresinde bir felâket olsa diline, dinine, rengine, tarafına bakmadan hep ilk koşan ülke / lerden  olmuştur. Yunus’ un  dediği gibi; Yaratılanı severim yaradan dan ötürü.

Türkiye Koronavirüs salgınında da dünyanın dört bir yanına zengin fakir demeden 134 ülkesine yardım eden, sağlık malzemesi ulaştıran tek ülkesiydi. Bugün bunun karşılığını da insanî olarak gördüğü düşüncesindeyim.

Başta da ifade ettiğim gibi acımız çok büyük. İçimiz yanıyor. Elbet bugünlerde geçecek. Devlet olarak da, millet olarak da bu sıkıntıların üstesinden gelecek güce de kabiliyete de sahibiz Allah’ın izniyle.

Tekrar depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara âcil şifalar, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı ve sabırlar diliyorum.

Geçmiş olsun Türkiye’m.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *