İÇİMİZİ ISITAN GERÇEK BİR HİKAYE

448

Asrın en büyük deprem afetinde 3 haftayı geride bıraktık.

85 milyon vatan evlâdı devletiyle milletiyle tek yürek ilk andan itibaren kardeşlerinin yanında, yaraları sarmanın gayreti içinde. Bu arada devam eden ve sayıları 9 bini geçen artçılar, bölgede ve yakın bazı illerde meydana gelen yeni depremler acı ve endişeyi hep taze tutuyor.

Yalnız 11 ili değil 85 milyon nüfusuyla bir bütün olarak Türkiye’yi, hatta Mısır’a kadar bir çok ülkeyi de etkileyen, yıkım ve can kaybına neden olan depremin yaraları sarılırken bir yandan da yeniden imar ve inşa çalışmalarının başladığı haberleri sevindirici. Türkiye bu güce ve kabiliyete sahip bir ülke. Yeter ki bir ve beraber olmasını bilelim.

Depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara âcil şifalar ve geride kalanlara başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Acıları acımızdır.

**

Kütahya her zaman olduğu gibi ilk andan itibaren çok anlamlı yardımları ve her alandaki insan gücüyle  kardeşlerinin yanında olmaya devam ediyor.

Şunu yaptık bu ettik demek biraz ayıp kaçıyor ama not düşülmesi adına önemli buluyor ve güncellenmiş rakamlarla son durumu paylaşmak istiyorum.

Kütahya, depremin başından bu yana Hatay’da Valimiz Sayın Ali Çelik koordinasyonunda 3452 personel, sivil ekipler.. 708 Yardım Tırı.. 10 Tır ve 244 Kamyon Kömür.. 6 Tır ve 95 Kamyon Odun..

41.371 Koli Gıda.. 40.296 Koli Kıyafet.. 459 Konteyner.. Jeneratörler.. Tüp .. Seyyar WCDuş.. Çadır.. Mutfak Setleriyle kardeşlerinin yanında.Ne var ne yok arabasına yüklenip gidenleri saymıyorum.

Herkesten, ama herkesten Allah razı olsun.

Bütün bunlar gidenleri geri getirmiyor ama hayat da devam ediyor.

**

Yıl 1970.. Mart’ın 28’ i..

Saat gece 23.o6..  Gediz  7.2 şiddetinde depremle sarsılıyor, sallanıyor, yıkılıyor. Deprem bütün Batı Anadolu bölgesini de sarsıyor ve etkiliyor.

Sonuç: 1086 can kaybı, 1260 yaralı.

Gediz deprem sonrası 7 km. öteye, bugünkü yerine taşınıyor/ kuruluyor. Depremin yaşandığı ilçe merkezi yeniden imar edilip toparlanarak “Eski Gediz” adıyla ve “Belde” statüsüyle bugün hayatın içinde.

Gelelim Gediz Depremini niye hatırlattık/ hatırladık ve başlıktaki “İçimizi ısıtan gerçek bir hikaye” ye.

Sizlerin de çok yakından tanıdığı şehrimizin tanınmış iş insanlarından bir büyüğümüzle deprem üzerine konuşuyoruz..Daha önce anlatmış mıydım?”  diye söze başladı.

Gediz depremi henüz yeni oldu. Bir taraftan kurtarma çalışmaları , öte taraftan gıda,kıyafet ve diğer ihtiyaçların temini için herkes elinden ne geliyorsa yardım çalışmalarına katılıyor, koşuşturuyor. Tabii o günün araç gereç ve ulaşım imkânları bugünkü gibi değil. Sizin de tanıdığınız, rahmetli olan mühendis (ismi bende mahfuz) arkadaşımızla bir at arabası tuttuk. O zamanlar ancak atlı arabalar var. Mahallelerde dolaşarak yardım topluyoruz. İnsanlar imkânları ne ise azdan az, çoktan çok veriyor. Hepisinden Allah razı olsun. Bir mahalledeyiz, sokakta 5-10 kadar çocuk oyun oynuyor. Bu arada evlerin birinden bir kadın koşarak çocukların yanına geldi. Çocukların içinden birini tutarak kenara çekti, çocuğun ayakkabılarını çıkartarak bize getirdi, “elimden gelen ancak bu kadar” dercesine ayakkabıları bırakıp çocuğunu da alıp gitti !  Kadının o davranışı beni de  rahmetli arkadaşımı da çok, ama çok etkilemişti.” diyerek, duygu dolu sözlerle hatırasını anlattı.

İşte Kütahya, böyle bir kadim şehir.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *