-Örnek aldığınız şairler var mı?
Haliyle ilk akla gelen şairimiz, ilkokul 1. Sınıftan itibaren okuduğumuz istiklal marşı ve Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere: benim ilçem olan Boyabat’a bizzat gelip, meşhur kalemize çıkarak: ” BOYABAT KALESİNDEN” isimli şiiri kaleme alan, meşhur ‘Bayrak Şairi’ Arif Nihat Asya, dostluğu ile gurur duyduğum Abdürrahim Karakoç, her televizyon ve radyo programımda ilk dörtlüğünü okuduğum Elazığlı Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Aşık Veysel’den, Necip Fazıl’a, özellikle Hece Vezni ile yazan tüm şair ve aşıkları kendime örnek aldım. Gayet tabiidir ki; Divan şairlerini de severek okurum. Süleyman Çelebi’den Nabi’ye, Fuzuli’den Nefi’ye kadar.
– Yayımlanmış şiir kitaplarınız var mı?
Gururla söylüyorum. 2004 yılında yayımlanan, kitabımın adı ” DÜŞ RENKLERİ” isimli kitaptır. Bu kitabımın ismini de kendisi veren, üstüne üstlük 3 sayfada ÖNSÖZ yazan rahmetli Abdürrahim Karakoç Hocama minnet ve rahmet. ” Düş Renkleri” kitabımdan başka 2022’de yayımlanan, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İslami İlimler fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Çelik Hocamın ısrarı ile ” Kırk Hadis” MANZUM TERCÜME” adlı hadislerin manzum halinde yazılmış, ortak bir kitabımız var.
-Şiirin geleceği hakkında görüşleriniz ve Kütahyalı gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
İnsan oğlunun yaratıldığı günden bu yana şiir vardır ve olmaya devam edecektir. Şiir Arapça şuur kelimesinden türemiştir ve “bilme, tanıma, kavrama, Vezinli veya vezin tesiri uyandıran ahenge sahip, kafiyeli veya kafiye tesiri uyandıran ses uyumu olan edebi eserdir.” Bana göre şiir ressamın fırça ile yaptığını kelimelerle yapan şairin eseridir. Şiirin geleceği hep parlaktır. Hangi vezinle yazılırsa yazılsın, estetikten anlayan insanlar yazmaya devam edecektir. Gençlere tavsiyem: Şiir kitapları okuyarak önce şiirin ne olduğunu öğrenmeleridir. Ondan sonrası gelecektir. İyi şiir iyi şairden ortaya çıkar. İyi şair olabilmenin ilk yolu da çok okumaktan geçer.
-Besteleriniz veya besteniz var mı?
İleri derecede bağlama çaldığım için, bestem ve bestelerimde var tabii. Bağlamaya yönelmemde Türkülerin rolü çoktur, çünkü Türkülerimiz yüzde yüz halk şiiri vezni ile, yani HECE VEZNİ ile yakılmış, yapılmış, yazılmıştır. Benimde türkülere karşı sevginin tezahürü olarak şiirlerimi hece vezni ile yazıyorum. Konservatuar eğitimi veya nota eğitimi almadığım için 10’a yakın bestemi, irticalen yani doğaçlama olarak besteledim. Birkaç tanesini nota bilenler notaya çekecektir.
-Bizim mahallenin şiire bakış açısı nedir?
Bizim mahalleden murat benim bulunduğum çevremdir. Bendeniz, “KÜTAHYA ŞAİRLER VE YAZARLAR DERNEĞİ” Başkanıyım. Haliyle arkadaş ve dost çevremde çokça şair ve dolayısıyla şiir var ve bakış açıları son derece müspettir. Bu meyanda, Kütahya Belediyesi, Kent Konseyi Başkanı Ahmet Arabacı ve Kent Konseyi Başkan Yardımcısı şair Esat Anık Bey’in, Kent konseyi Şairler grubunun faaliyetlerini anmadan geçemem. Grubun tüm üyeleri aynı zamanda derneğimizin de faal üyeleridir. Kütahya halkı genelde şaire, şiire yakın ve yatkın insanlardır. Belediyemizin, özellikle Kültür Müdürümüz Yıldırım Akgül Beyin şiire ve güzel sanatlara yatkınlığı ve yakınlığı bize şevk veriyor.
-Genelde ve yerelde şiire gereken önem veriliyor mu?
Az öncede bahsettiğim gibi, gerek Kütahya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünü, gerekse Belediye Kültür ve sosyal işler Müdürlüğünün ilgilileri memnuniyet vericidir. Yalnız şair şiir değil, güzel sanatların hepsi için geçerlidir bu. Daha güzel olamaz mı, olur tabii. Ancak bunun için eğitim düzeyimizin daha yukarı çekilmesi ile mümkündür.
-Şiir konusunda gençlere neler tavsiye edersiniz?
Gençlerden önce asıl tavsiye edeceğim makam; Milli Eğitim Müdürlüğü, okul müdürlükleri olmalıdır diye düşünüyorum. Hangi branşta olursa olsun, ilkokuldan itibaren, lise dahil, çocuklarımıza şiir olgusu aşılanırsa, öğretilirse her şey yoluna girecektir. Bu meyanda, okullarda böylesi faaliyetler olmuyor mu, elbette oluyor, ancak bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Bu arada buradan kısa bir mesaj iletmek istiyorum. Gerek dernek başkanı sıfatıyla benden gerekse diğer şairlerimizden bu manada bir istek olursa, başımız gözümüz üstüne der ve koşar geliriz. Mesela; 26 Nisan’da (KUTSO) Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası, Anadolu lisesinde ve özellikle Sosyal Bilimler Lisesinde olduğu gibi. Tavsiyelerimizi tekrarlarsak, sevgili gençler, şiiri hafife almayınız. Bolca şiir kitabı okuyunuz, hatta okuyunuz, her türlü okuma şiire faydalıdır unutmayınız vesselam.
Çok faydalı ve bilgilendirici söyleşi için bana zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim üstat. – Bende size ve Gazetemiz Kırküç’e çok teşekküre ederim muhterem kardeşim.
