12 bin 500 TL’ye yükseltilen en düşük emekli maaşının hayat pahalılığı ile mücadelelerinde işlerini kolaylaştırmayacağını ifade eden Kütahyalı emekliler, birçok emeklinin çalışmak zorunda kaldığını, özellikle kirada oturan emeklilerin temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorluk yaşadığını vurguladı.
Yaklaşık 3.7 milyon emekliyi ilgilendiren en düşük emekli maaşı 12 bin 500 liraya yükseltilecek. Kütahya’da yaşayan emekliler, maaş zammına dair değerlendirmede bulundu.
‘KÜTAHYA GİBİ BİR YERDE HAMAMA BİLE GİDEMİYORUZ’
Kütahya’da yaşayan emekliler, en düşük emekli maaşının 12 bin 500 liraya yükseltilmesinin ardından açıklamalarda bulundu. 12 bin 500 TL’nin bu dönemki alım gücünün hiçbir şeye yetmeyeceğini belirten Halil Korkmaz, “10 bin TL’den aşağıya ev kirasının olmadığı yerde 12 bin TL para mı?” dedi. Başka ülkelerdeki emeklinin yaz geldiği zaman haritayı önüne koyup “Hangi ülkeye tatile gitsem” diye düşündüğünü aktaran Korkmaz, “Türkiye’de emekliler de “Nerede ucuz market var? Nerede ucuz ekmek, çay var?” diyerek hayat geçiriyor. Tatil aklının ucundan bile geçmiyor ama en azından Kütahya gibi bir yerde emekli kalkıp hamama bile gidemiyor.” Dedi.
Maaş farkları arasındaki dengenin sağlanmasını böylece her emeklinin yakın maaşlar almasını savunan Mehmet İşlek, 3 milyon civarında insanı ilgilendiren maaş artışının emekliyi kurtarmayacağına değinerek emeklinin bu ücreti çok ama çok idareli kullanması gerektiğini yoksa geçinemeyeceğini dile getirdi.
‘EMEKLİ ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYOR’
Köyde yaşadığını buna rağmen emekli maaşı ile geçim zorluğu çektiğini belirten Abdullah Gülcan, köyde de merkezde de yaşasa emeklinin aynı zorlukları yaşadığı için çalışmak zorunda kaldığını vurguladı. Gülcan, bugünün çalışanlarının da yarın emekli olduklarında çalışmak zorunda kalacağını ifade etti.
‘MAAŞI NEREYE VERECEĞİMİZİ BİLEMİYORUZ’
“İnsana 12 bin 500 TL yetmez mi? Bak yeter demişler, emekli de yeter diyecektir herhâlde”ifadelerini kullanan Ömer Göz, durumun bu noktaya geçen sene, dün bugün gelmediğine değinerek; pek çok şeyin etkilediğini, paranın değerinin seneler içinde sürekliği düştüğünü belirtti. Göz, emeklinin aldığı maaşı nereye vereceğimizi bilemediğini vurguladı.
‘ÇOCUĞUMUZU ZOR OKUTUYORUZ’
12 bin 500TL’nin çok yetersiz olduğunu ifade eden Ali Peker, “10 bin lira zaten yetmiyordu. 2 bin 500 lira da bir para değil. Yine yetmeyecek.” Dedi. Çocuğunu çok zor şartlarda şehir dışında okuttuğuna değinen Peker, şu ifadeleri kullandı: “2 senedir Yoncalı’yı bile görmüyoruz. Daha önceki yıllarda yılda bir iki kez gidebilirdik ama şu an gidemiyoruz. Karnımızı zorla doyuruyoruz. Otobüs ücretleri bile pahalı nasıl çıkacaksın evden?”
‘ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİYLE OYNADILAR’
Özellikle evi kira olan emeklilerin büyük zorluk yaşadığını ifade eden Halil Korkmaz, “4 kişilik bir aile düşünün. Simit şu an 12 lira. Sabah hepsi simit yese 48 kira yapar. Birer bardak da çay içseler. 5 lira desek çaya ki 5 liraya çay bulamaz. 3 öğünden 210 lira yapar. Bunun yanında bırakın artık zeytini, peyniri. 4 kişi bir aile simit çay içse aylık yine yetmiyor bu para.” Dedi. Maaşa zam geldiğinde her şeyin zamlandığını ifade eden Korkmaz, “Maaşa zam gelse ne olacak, her şeye zam geliyor arkasından Emeklilere zam da verilmesin, ben zamma karşıyım bu saatten sonra. Ekmeğe de zam gelsin, zeytine, peynire de gelsin. Millet uyansın artık. Uyuyor hala emekli. Hala emekliler Allah razı olsun, Allah bereket versin diyor.” Şeklinde konuştu. Anne babaların çocuğunu okutamadığını ifade eden Korkmaz, “Emekli maaş kartını verseler bile yetmez. Çocuklarımızın geleceğiyle oynadılar.” Dedi.
‘NASIL BİR DÜZEN BU?’
Eline avucuna ne geçse çalışmış, biriktirmiş ve emeklilik sigortasına yatırmış bir vatandaşın böyle bir zorluk yaşamayı hak etmediğini vurgulayan Korkmaz, “Bir gecede bakanlara yüzde 50 bin zam yapılıyor, emekliye gelince “Bin lira mi versek, 2 bin mi versek. Nasıl bir düzen bu?” ifadelerini kullandı.
12 bin 500 TL’nin yetersiz olduğunu vurgulayan Abdullah Gülcan, “Ama yapacak bir şey yok. Devlete diyecek bir şey yok. Biz bir şey yapamayız. Devlet ne uygun gördüyse ne verdiyse odur. Benim evim kira değil. Emekliler de bu ücretle idare etmeye çalışacak.” İfadelerini kullandı.
Bu maaşın emekliye yetmeyeceğini dile getiren Mehmet İşlek, “Ben emekliyim maaşım da iyi ama bir başkasına sorun iyi değil. Bu ücret yetmez. Bu zamanda her kişinin çalıştığı günlerine göre ücret verildiğinden dolayı ben o dönemde onlardan 2 kat fazla maaş alıyordum. Onlar 2bin 600-2bin 700 liradan başladılar. Standart olarak şu anda da 10 bin liraydı. Verdikleri zam günlerini doldurmadıkları için devlet bunları standart maaşa getirmeyi düşünüyor.” Şeklinde konuştu.
‘ÇALIŞARAK GEÇİNEBİLEN EMEKLİ
AYAKTAN DÜŞÜNCE NE YAPAR?’
Emekli maaşının bir yere veremeden bittiğini dile getiren Ömer Göz, “Allahtan ki benim evim kira değil. Ben birazcık oradan yırtıyorum. Ama kirada olan bir sürü emekli var. Onlar ne yapacak?”dedi. 80 yaşında emekli şoför olduğunu belirten Göz, ehliyetleri kısıtladıkları için çalışamadığını ifade etti. Birçok emeklinin elden ayaktan düşünce ne yapacağım korkusuyla çalışmak zorunda kaldığını değinen Göz, durumun bu noktaya gelmesini birçok olayın etkilediğini vurguladı.
‘İYİ ŞARTLAR SAĞLAYAMIYORUM’
Malulen emekli olduğunu ifade eden Ali Peker, bu ücretlerle geçinemediklerini, çocuğunun Eskişehir’de üniversite okuduğunu iyi şartlar sağlayamadıklarını ve çok zorlandıklarını dile getirdi. Okutamıyoruz iyi şartlarda. Aradaki 2 bin 500 lira farkla emekli hiçbir şey alamayacağını çünkü her şeyin çok pahalı olduğunu belirten Peker, “Sosyal bir yaşantı yapamaz. Evden bile çıkamaz.” Dedi. Peker, geçinilmeyeceğini bile bile bu ücretlerin verilmesini insanların oy tercihi nedeniyle cezalandırılması olarak değerlendirdi.
FATMA SÜMER
