Çocukların güvende olması gereken alanlarda şiddete uğradığına, katledildiğine değinen Kütahya Demokrasi Platformu Sözcüsü Sevinç Akarsu Şenol, “Bir ülkede kadınlar ve çocuklar öldürülüyorsa o ülkenin geleceği katlediliyor demektir. Narin ve sayısız Narinlerin geleceği, ülkemiz ve kendi geleceğimiz adına bu “Dava” hepimizindir.”dedi.
‘GÜVENDE OLMASI GEREKEN YERDE KATLEDİLDİ’
Kütahya Demokrasi Platformu, tüm Türkiye’yi yasa boğan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümünün ardından adalet istedi. Sevgi Yolunda gerçekleştirilen basın açıklamasında Platform Sözcüsü Sevinç Akarsu Şenol, bir çocuğun kendi mahallesinde, kendi ailesi ya da komşuları arasında güvenle yürümesi gereken bir mekanda, belki de kendi evinde cinayete kurban edildiğini ifade etti. Onu bilen tanıyan, başına gelenler hakkında bilgisi ya da tahmini olan herkesin sustuğunu dile getiren Akarsu Şenol, onlar sustukça toplumsal vicdanın yara aldığını belirtti.
![](http://gazetekirkuc.com/wp-content/uploads/2024/09/1-2-1-1024x683.jpg)
![](http://gazetekirkuc.com/wp-content/uploads/2024/09/1-1-1-1024x683.jpg)
‘SUSMAK, HER KAYIPTAN SORUMLU OLMAKTIR’
Kadınlar, kadın ve çocuk hakları örgütleri, sendikalar, baroların “Narin Nerede?” diye haykırması üzerine cinayetin gündemde kaldığına değinen Akarsu Şenol, “Narin’in küçücük bedeni, çuval içinde, üstü taşlar ve ağaç dalları ile örtülmüş şekilde bulanık bir dere içinde bulundu. Su, bulanık da olsa katillerin ellerini yıkamayı reddetti. Bir ülkede kadınlar ve çocuklar öldürülüyorsa o ülkenin geleceği katlediliyor demektir. Susmak, her kayıptan sorumlu olmaktır.” İfadelerimi kullandı. Tekirdağ Malkara’da şiddet nedeniyle beyin kanaması geçirdiği ve istismarına uğradığı ortaya çıkan 2 yaşındaki Sıla’nın tedavisi ve yaşam mücadelesi devam ettiğine değinen Akarsu Şenol, toplumdaki ahlaki çöküşün, en kıymetlimiz olan çocukların güvende olmadığı gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne serdiğini vurguladı.
TÜİK’e göre, 2008-2016 yıllarında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu belirten Akarsu Şenol, TÜİK’in 2016’dan bu yana kaybolan ya da kaybedilen çocuklara ilişkin herhangi bir veri açıklamadığını, bu kayıplardan kaçının bulunduğu ya da hâlâ kayıp durumda olduğunun kamuoyu tarafından bilinmediği için çocuk güvenliği konusunda sağlıklı politikaların oluşturulamadığını vurguladı. Kadının ikincilliğini besleyen kültüre dikkat çeken Akarsu Şenol, “Aile, demokratik bir yapı olmaktan çıkarılıp, kadının adı olmayan bir yapıya dönüştürülüyor. Bilimin ve aklın yerini anti laik uygulamalar alıyor. Narin’in tabutuna önlük değil, gelinlik örten zihniyet tam da bu anlayışı yansıtıyor. Narin ve sayısız Narinlerin geleceği, ülkemiz ve kendi geleceğimiz adına bu “Dava” hepimizindir.”şeklinde konuştu.
![](http://gazetekirkuc.com/wp-content/uploads/2024/09/2-14-1024x683.jpg)
‘ACİLEN HAREKETE GEÇİLMELİ’
Çocukların güvende büyüyebileceği bir gelecek yaratmak için kapsayıcı, laik bir eğitim sistemiyle hem çocukların güvenliğini sağlamak hem de toplumsal farkındalığı artırmak zorunda olunduğunu dile getiren Akarsu Şenol, “Artık bir çocuğun daha kaybolmasına, acı sonlara sürüklenmesine tahammül edemeyiz. Narin’in hatırasını yaşatmak ve tüm çocuklarımız için güvenli bir gelecek inşa etmek adına, yetkililer acilen harekete geçmeli, kaybolan çocuklar için hesap vermeli ve veri eksikliğini gidererek toplumun bu konuda bilinçlenmesini sağlamalıdır.” Dedi.
ENGİN SAĞLAM