KÜTAHYALILAR MANEVİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKIYOR

260

Kütahyalıların dine ve din görevlilere karşı saygılı olduğunu ve birçok manevi değerine sahip çıktığını vurgulayan Kütahya Din Görevlileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Turhan Bayatlı, saygının şehir merkezine kıyasla köylerde daha fazla olduğunu belirterek “Kütahyalılar manevi değerlere sahip çıkar. Bu durum ezelden beri böyledir” dedi.

Kütahya Din Görevlileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Turhan Bayatlı, 1 Ekim-7 Ekim tarihleri arasında icra edilen Camiler ve Din Görevlileri Haftasında din görevlilerinin toplumdaki yeri ve camilerin önemi hakkında açıklamalarda bulundu.

‘PANDEMİ CEMAAT SAYISINI AZALTTI’

Kütahyalıların din görevlilerine karşı saygı duyduğunu ifade eden Bayatlı, “Bu durum zaten ezelden beri böyledir. Sevenler kadar sevmeyenler de vardır ama bu her şey, her meslek için böyle. Kütahyalılar manevi değerlere de sahip çıkar. Köylerde dine, diyanete karşı daha fazla hassasiyet var. Şehirde bu konuda biraz daha yozlaşma var. Örneğin pandemiden sonra merkezde camilerde cemaat sayısı azaldı. Ancak biz din görevliler olarak hizmeti, camiye hep gelen hazır cemaate götürmek olarak da görmüyoruz. Bu yanlış. Hizmet her kesime olur kadınlara, yaşlılara, çocuklara, gençlere olur. Biz de her kesime hizmet götürmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yeni bir cami yapılmasına komisyon kararı ile onay verildiğini vurgulayan Bayatlı, “Çevre Şehircilik, Müftülük, Valilik, ilgili diğer kurumlar ortak karar alıyor ve cami ihtiyaçsa yapılmasına onay veriliyor. Camiler ihtiyaca binaen yapılıyor. Emin olun ihtiyaç olmasa bu camiler yapılmaz.” Dedi.

TEK GÖREVLERİ NAMAZ KILDIRMAK DEĞİL

İmamların tek görevinin camide namaz kıldırmak olmadığına dikkat çeken Bayatlı, “Çocukların okutulması, hasta ziyaretleri, sorunları olanlara yardım etme, ders anlatma gibi sorumlulukları var” dedi. Din görevlilerin, 365 gün diyanetin hazırladığı projelerde sorumluluklarını yerine getirmekle mükellef olduğunu dile getiren Bayatlı, şu ifadeleri kullandı: “Bunlar güzel işler ve arkadaşlarımız da bu görevleri en iyi şekilde yerine getiriyor. Bizim kültürümüzde imamın sözünü dinleme yol göstericiliğini kabul etme de vardır. Büyükşehirler ile kıyasladığımız da Kütahya buna daha çok önem verir. Bir düşünceye biri sonuna kadar kapalıysa imam onu yönlendirir ikna eder. Doğru yolu gösterir. Bizim insanımız da buna kapalı değildir zaten.

‘İNSANLAR YALNIZLAŞMAYA İTİLDİ’

Diyanet İşleri Başkanlığının 1986 yılından beri illerde, ilçelerde, dış temsilciliklerde, müşavirlik ve ateşliklerde camilerde Camiler ve Din Görevlileri Haftasının icra edilmesini sağladığını belirten Kütahya Din Görevlileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Turhan Bayatlı, din görevlilerin çağımızdaki ehemmiyetine dikkat çekti.

Pandemiden sonraki dönemde insanlarda biraz yalnızlaşma olayları meydanlara geldiğini belirten Bayatlı, din görevlilerin vatandaşların yeniden toplumsal eğilime çekme amacı ve gayesi ile hareket ettiğini belirtti. Din görevlilerinin vatandaşların sorunlarıyla sıkıntılarıyla ilgilendiğini, dünyanın zaten imtihan yeri olduğunu bu sebeple vatandaşların sosyal olarak moral olarak motive edilmesi önem arz ettiğini dile getirdi. 

İmamlar hakkında belli bir takım düşüncede olan vatandaşların olduğunu ifade eden Bayatlı, biraz ön yargılı ile yaklaşıldığının altını çizerek “Biz her kesime hizmet götürmek zorundayız. Ben kendim kuran kursu öğretmeniyim. Yani her yaştan 7’den 77’ye herkese kuran öğretiyoruz. Bize müracaat eden herkese büyük bir ilgi ve sevgiyle bu işi sorumluluğu üstleniyoruz. Din görevlisi arkadaşlarımız da bu konuya hassasiyetle yaklaşıyor. İnsanlar yalnızlaşmaya itildi. Cemaat sayısı azaldı. Ancak din görevlisi arkadaşlarımız her zaman üzerlerine düşen vazifeyi fazlasıyla yerine getirdi. Getirmeye de devam ediyor” ifadelerini kullandı.

‘1970’Lİ YILLARA KADAR KÜTAHYA’DA

HİÇ CAMİ YAPILMAMIŞ’

Mahallelerde bulunan camileri ve bazı mahallerde 2-3 tane cami olmasını eleştirilerine yanıt veren Bayatlı, ihtiyaç duyulmaması haline cami yapılmayacağının altını çizerek “Ben daha önce Kütahya Kültür Derneği Başkanlığı yaptım. 1970’li yıllara kadar Kütahya’da hiç cami yapılmamış. Osmanlının yaptığı camiler varmış sadece. Ama 70’lerden sonra yeni yeni camiler yapılmaya başlamış. Günümüzde TOKİ’nin yaptığı güzel camilerimiz var. Oradaki görevlilerimiz de görevlerine devam ediyor.  Tabi cemaat azalınca imamlarımız da üzülüyor. Bizler de üzülüyoruz. Ama camilerimizi tekrar cemaatine kavuşturmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘ŞEHRİMİZİN KIYMETİNİ BİLMELİYİZ’

İmamların birçok vatandaşın hayatlarına dokunduğu hikâyelerini duyabileceğimize dikkat çeken Bayatlı, Kütahya’nın dini değerlere sahip çıkma potansiyeli olduğunu belirterek “Kütahya kadim bir şehir. Kütahya’nın manevi olarak da yoğun ve güzel bir şehir. Madenleri, ormanları, havası, suyu, kaplıcaları bunları da görmemiz lazım. Kütahya her şeyiyle bir bütün. Ve kıymetini bilememiz lazım. Manevi ve somut her değerimize sahip çıkmamız lazım. Kütahya’mızda da vatandaşımız genellikle böyle yapıyor. İmama danışır yol sorar ve hayatına uygulamaya koyar bu da bir değerdir” diye konuştu.

‘TEHDİTLERİ GÖRMEMİZ LAZIM’

Eskiden gelme meşhur bir hikayeyi hatırlatan Bayatlı “Eskişehirliler dua edermiş ‘Yarabbi kaza belayı Kütahya’ya ver. Kütahya’nın erenleri 3’leri 5’leri 7’leri erenleri, evliyalar var. Onlar Kütahya’yı korur’ diye. Bu hikaye tabii ama Kütahya’nın manevi değerlerinin gerçekten çok güçlü olduğunu da gösteren bir hikaye. Bu değerlere hep Kütahyalı hemşerilerimiz sahip çıkmıştır. Ama tabii her şeyde yozlaşma var. Bugün aileyi dağıtmak için bombardıman var. Eşleri ayırmaya, çocukları aileden uzaklaştırmak için bir sürü projeler uygulanıyor. Bu tehditleri görmemiz lazım. Toplumsal olarak ailemizi güçlendirmemiz lazım. Bunun bir yolu da dini değerlerimize sahip çıkmak. Herkesin üzerine düşeni yapması lazım bu konuda” dedi.

‘MİKROFONDAN OKUYOR ALGISI YANLIŞ’

Herkesin bir mesaisinin imamların, müezzinlerin günde 5 defa mesaisinin olduğunu dile getiren Bayatlı “İmamlar için günde 5 kere saatli bir yere yetişmeye çalışmak kolay değil. ‘Mikrofondan okuyor, başka ne yapıyor?’ algısı da yanlış. Çünkü bu iş hazırlık yapmadan olmaz. Kuranı kerimde ezberin tekrarı şart, hutbeye hazır olmadan çıkılmaz, diksiyon hitabet gibi pek çok beceriyi hayata geçirebilmeniz lazım” ifadelerini kullandı.

‘BU BİR GÖNÜL İŞİ’

Yaşayanlara ömür, merhum olanlara Allahtan rahmet, görevdeki arkadaşlara başarılar dileyen Bayatlı “Müftüsünden, kuran kursu öğretmenine, müezzin kayyımından, vaizine ve tüm yardımcı hizmetlerdeki arkadaşlarımıza sağlık sıhhat afiyet diliyoruz” dedi.  Dernek olarak birçok faaliyet yürüttüklerine değinen Bayatlı “Hastaları ziyaret ediyoruz, çiçek gönderiyoruz ulaşamasak bile. En azından telefon ediyoruz. Moral, motivasyon açısından arkadaşların hepsine sevgiyle saygıyla yaklaşmaya çalışıyoruz. Düğünlerinde, evlatları dünyaya geldiğinde mutluluklarını, zor günlerinde acılarını paylaşıyoruz. Zaten fazla bir bütçemiz yok aidatlarla bu hizmetleri yürütüyoruz. Bu bir gönül işi… İnsanlarla hizmet etme düşünceniz, kalbinizde zihninizde beyninizde varsa hizmet edersiniz; yoksa ben keyfimi düşüneyim derseniz bir şey yapamazsınız zaten” diye konuştu.

FATMA SÜMER




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *