HASAR…

1112

Hasar (Arapça, hasār, çoğulu hasaret); herhangi bir olayın yol açtığı bir malda kırılma, dökülme, bozulma, yıkılma vb. istek dışı nedenlerle ortaya çıkan zarar… Hasar; kayıp, zedelenme, yıkım döküm, zarar, ziyan… Hasar, sigorta poliçesi ile güvence altına alınan varlıklarda meydana gelen zarar… Hasar, beyinde olunca; sorumluluk aksar… Hasar, gönülde olursa, sevgi nefrete, bilgi yok edici silaha dönüşür… Hasar, binada olursa, ya bina güçlendirilir ya da bina yıkılıp yeniden yapılır… Hasarın en kötüsü, kendimize verdiğimiz zarar… Hasarı mâkul göstermek, birbirimize zarar vermek, hasarı sıradan bahanelerle savuşturmak, akıllara zarar…

Fiziksel hasar; doğal afetler, kazalar veya insan faaliyetleri sonucunda meydana gelen, maddî varlıkların veya yapıların zarar görmesi… Depremde binaların yıkılması veya bir trafik kazasında araçların hasar görmesi… Duygusal hasar, travmatik olaylar sonucunda bireylerin psikolojik durumlarında meydana gelen olumsuz değişiklikler… Psikolojik hasar, kişilerin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir ve uzun vadede depresyon, anksiyete veya travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlara yol açabilir… Malî hasar; bireylerin, işletmelerin veya ekonomilerin finansal kayıplar yaşaması… Malî hasar, bir işyerinin yangın sonucunda kapanması veya bir yatırımın beklenen getiriyi sağlamaması durumu… Çevresel hasar, doğanın ve ekosistemlerin zarar görmesi… Çevresel hasar; orman yangınları, su kirliliği veya plastik atıkların okyanuslara karışması gibi durumlar… Çevresel hasar, biyolojik çeşitliliğin azalmasına ve ekosistem dengesinin bozulmasına yol açabilir… Beyin hasarına maruz kalan, ciddi çeşitli bilişsel bir engel ile karşılaşır; dikkat, hafıza veya motor becerileri gibi çeşitli bilişsel eksiklikler ortaya çıkar… Beyin hasarı, travmatik ve travma dışı nedenlere bağlı olarak meydana gelebilir… Travmatik beyin hasarı, dışarıdan gelen bir kuvvet sonucu beynin zarar görmesi… Düşme sonucu alınan fiziksel darbeler… Trafik ve iş kazaları… Ateşli silah yaralanmaları… Darp gibi olaylar… Travma dışı beyin hasarı; beyin tümörü, enfeksiyonlar (menenjit veya ensefalit), zehirli gazlar veya kalp durmasına bağlı oksijensiz kalma, dejeneratif nörolojik hastalıklar… Beyin, kendini yenileyebilme potansiyeline sahip olduğundan, doğru tedavi ve rehabilitasyon (iyileştirme) ile zamanla hasardan kısmen ya da tamamen kurtulmak mümkün…

Hasarın birçok nedeni olabilir… Doğal afetler; depremler, kasırgalar, seller ve volkanik patlamalar vb. olaylar… İnsan kaynaklı nedenler… Sanayi kazaları, savaşlar, terör saldırıları ve çevre kirliliği gibi durumlar… Hasarın kısa ve uzun vadeli etkileri… Kısa vadeli etkiler, hemen gözlemlenebilir ve doğrudan olayın sonuçlarıyla ilgili… Meselâ, bir doğal afet sonrası barınak ihtiyacı, sağlık hizmetlerine acil erişim ve temel ihtiyaçların karşılanması… Uzun vadeli etkiler, olayın sona ermesinden sonra ortaya çıkar, daha geniş çaplıdır… Ekonomik toparlanma süreci, psikolojik rehabilitasyon ve çevresel iyileştirme vb. durumlar… Hasar, hayatın kaçınılmaz bir parçası… Hasarın nedenlerini ve etkilerini anlamak, onu önlemek ve yönetmek, çok önemli… Afet planlaması, sigorta ve sürdürülebilir çevre politikaları vb. önlemlerin alınması,  hasarın etkilerini azaltmak için elzem… Toplum olarak muhtemel hasarlara karşı hep hazırlıklı olmak gerek… Hasarın azı çoğu, sonuçta bizde iz bırakan tarafı hep olacak elbette… Hasarın büyüklüğü, iyileşme gücünü de gösteren bir ölçüt, unutmayalım… Hayatta, her yara bir ders, her hasar bir tecrübe… Hasar bazen yeniden başlamanın habercisi… İyileşmek için, önce yaralarımızı kabul etmek durumundayız… Ders almasını bilirsek eğer, geçmişin yaraları, geleceğin güç kaynağı olabilir… Hasarın bizde hasar bırakmaması, olumlu yaklaşıma bağlı… Hasar, aslında,  insanın içindeki gücü ortaya çıkarır. Hasar aldığında, hasarı kafaya takmazsak, kırıldığımız yerden daha güçlü çıkarız… Hasar almak, büyümenin ve değişimin bir parçası… Her hasar, yeni bir hikâyenin başlangıcı… Yaralarımız, hayatta ne kadar dayanıklı olduğumuzun göstergesi… Bir şeyin hasarsız olması, bir bakıma işlevsiz olması gibi… Yürüyen arabanın, çalışan insanın,  yıpranması; çok doğal… İşlevsiz olan şeyin hasar görmesi, içten içe çürümek… Hareket etmeyen yerinde duran bir arabanın tekerlekleri de yıpranır…

Çocuk eğitiminde, çocuğun masum dünyasına verilen zararın telafisi bile ayrı bir hasar… “Sağlam çocuklar yetiştirmek, bozuk adamları onarmaktan daha kolaydır.” (Frederick Douglass)… Hasar beyne zarar verdiğinde, bilinç dışı yapılan her bir davranış; düşünce dünyamızı allak bullak eder… Hasar yüreklere zarar verdiğinde, duygu dünyamızı alt üst eder…   Hasar, en çok en çocuklarda tesirli… Geçici hasar mı, kalıcı hasar mı? Hasarın değip geçtiği her bir şey, eskisi gibi olamaz… Hasarın negatif yüklemesi, pozitif etkisinden fazla… İyisi mi, hasarı hasıraltı etmeden kendimizle yüzleşmeliyiz ilk önce… Sonrasında, problemi çözerek, hasarı, merdiven basamağı yapmalıyız… Hasar, içimizdeki açmazların ‘yenilgi’ diye adlandırılan izdüşümü… Bunu en anlamlı bir şekilde dillendiren söz; “Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır. Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır. Aşk celladından ne çıkar mademki yâr vardır. Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır. Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır. O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır. Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır. Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır. Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır. Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır. Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır. Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır.” (Sezai Karakoç)…

Hasar tespit; meydana gelen deprem, sel, yangın gibi afetlerin binalara verdiği hasarı değerlendiren işlem… Hasar tespit çalışması, mimar ve mühendislerden oluşan teknik bir heyet tarafından gerçekleştirilir ve hasarın gözlemsel olarak değerlendirilerek binalar hasarsız, az hasarlı, orta hasarlı veya ağır/yıkık olarak sınıflandırılır… Afet sonrası binalardaki hasar tespit çalışmalarının sonuçlarına, e-Devlet Kapısı üzerinden erişilebilmekte… İçimizde kopan fırtınalardan geriye kalan hasarın tespitini ise ne derece, kim ve nasıl tespit edebilir ki? Hasarla baş edebilmenin yolu, profesyonel destek alarak kabil… Hasarın bizde bıraktığı izleri silmenin asıl yolu, içimizdeki gücü harekete geçirebilmeye endeksli… Bu, kendi kendini yenileyebilen bir güç…  Özümüze egemen olabilme gücü, irademiz… İrademizi şekillendiren ise, ilim-irfan-izan, edep-terbiye, öz değerlerimiz… Dışarıdan yapılan müdâhale, içimizdeki potansiyelimize dokunamadıkça, hasar enkaza dönüşecektir… Bir tohumun, üzerindeki kayayı delip, gökyüzüne uzanmasının, fide, fidan ve ağaç hâline gelmesinin açıklaması gibidir bu…

Hasarın onarılması ve giderilmesi meselesi; iki kablonun birleştirilmesi, akımın düğmeye basılması meselesi… Yeter ki, hasarın altında kalmayı kabullenmeyelim, biz bize hâkim olalım, irademizi birilerine ipoteklemeyelim… Yeter ki, hasar diye geride yığdıklarımızı, hisar hâline getirebilelim… Selam, sevgi ve saygılarımla.

Kanalımı takip etmeniz dileğiyle…  https://bit.ly/muzafferceven




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *