Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline neden ihtiyaç duyulduğu ve ne hedeflendiğini açıklayan MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli, Çocukların 21 yüzyıl becerileri ile donatılırken milli ve manevi değerlerin de unutulmayacağını belirtti. Demirli, “Model eleştirel düşünebilen kişilere duyulan ihtiyaçtan ortaya çıktı.”dedi.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli tarafından İlkokul 1. sınıf, 5. ve 9. sınıfta dersi yürüten öğretmenlere Millî Eğitim Müdürlüğü Beylerbeyi Salonu’nda yönelik “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin tanıtımının yapıldığı sunum gerçekleştirildi. Sunuma İl Millî Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Demir öğretmenler katıldı.
![](http://gazetekirkuc.com/wp-content/uploads/2024/11/5-8-1024x683.jpg)
EĞİTİMDE GELİNEN NOKTAYI AKTARDI
Sunumuna son 20 yılda eğitimde gelinen noktayı anlatarak başlayan Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli, “2 trilyon 186 milyar TL’lik merkez yönetim bütçesinin yüzde 14,84’ü eğitime ayrılmış durumda.” Dedi. Son yirmi yılda eğitime ayrılan payın çok büyük olduğunu vurgulayan Demirli, derslik sayısının 367 binden 730 bine çıktığını, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı düştüğünü belirtti. 4 milyonu aşkın ders kitabının ücretsiz şekilde dağıtıldığına değinen Demirli, artan okullaşma oranlarına dikkat çekti.
İŞBİRLİĞİ HALİNDE ÇALIŞILDI
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline neden ihtiyaç duyulduğu ve ne hedeflendiğini ifade edem Demirli, “Gelişen teknoloji, sosyolojik ihtiyaçlar vb. dinamikleri ele aldığımızda böyle bir çalışma yapıldı. Okullarımızı doğru ve faydalı bilginin merkezi olmakla birlikte aynı zamanda ahlaklı, erdemli ve gerçek manada faydalı ilim ile uğraş veren mekânlar sistemler haline gelmesi çok önemli.” Dedi. Çocukların 21 yüzyıl becerileri ile donatılıp eleştirel bakabilen, sorgulayan, kendine ait becerileri destekleyen bireyler olmasını arzu ederken milli ve manevi değerlerin de unutulmayacağını belirten Demirli, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli için çok sayıda akademiysen ve meslektaşlarının işbirliği halinde çalıştığına vurgu yaptı.
‘NASIL DOGMATİK KABUL EDİLEBİLİR?’
Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin karar verebilen, problem çözebilen ve eleştirilen düşünebilen kişilere duyulan ihtiyaçtan ortaya çıktığını belirten Demirli, “Böyle bir program nasıl dogmatik kabul edilebilir?” dedi. Çocukların anlayarak okumaya geçmesinin okuma alışkanlıklarını etkilediğini belirten Demirli, “Kasım ayında hızlı hızlı okuması bizim için bir şey ifade etmiyor. Eskiden Ekim Kasım ayında okuma bayramı yapılırdı şimdi bu değişecek. Tüm eğitim öğretim dönemine yayılacak. Çünkü okuduğunu anlayan nesiller yetişsin istiyoruz.” şeklinde konuştu.
FATMA SÜMER