Türklerin Filistin’i teslim etmemek için üç büyük savaş verdiğini bölgenin her taşında Türklerin izi olduğunu belirten DPÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, “Kudüs üzerine Türklerin söyleyeceği çok söz var. Bu tarihin parçası olmasaydık da vicdani sorumluluğumuz olurdu.” şeklinde konuştu.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kudüs ve Filistin tarihine dair önemli bilgiler verdi. Son 10 asırda büyük ölçüde Türklerin hakimiyet kurduğunu Kudüs’te son 100 yılda çok fazla kan ve gözyaşı döküldüğünü belirten Kızıltoprak, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-İ Aksa Kudüs’ün adına yaraşır şekilde barış şehir olmaktan çıktığını dile getirdi.
‘TESLİM ETMEMEK İÇİN ÜÇ BÜYÜK SAVAŞ VERDİK’
637 yılından itibaren 1099’a kadar kesintisiz bir şekilde Müslümanlar tarafından yönetilen şehrin o tarihte Haçlılar tarafından ele geçirildiğine değinen Kızıltoprak, “1187’da Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü fethetti. 11 Aralık 1917’ye kadar da Müslümanların yönetiminde kaldı. Biz Türkler Kudüs’ü, Filistin’i teslim etmemek için üç büyük savaş verdik. Her sokağında her taşında Türklerin bir hatırasının, izinin olduğu bu şehri gözyaşları içinde teslim ettik. Ülkemizin kurucusunun orada ayak izi var. Kudüs üzerine Türklerin söyleyeceği çok söz var Filistin üzerine bizim söz söyleme hakkımız var Hiçbir hakkımız olmasa, bu tarihin bir parçası olmasak da insan olarak katledilen çocuklara duyduğumuz ızdırabı ifade etme noktasında söyleyeceğimiz sözler var.”şeklinde konuştu.
‘AVRUPA SUÇLARINI AKLAMAK İÇİN
FİLİSTİNLİLERİ KURBAN ETTİ’
Bütün Avrupanın Yahudilere karşı katliam suçu işlediğine değinen Kızıltoprak, “Sadece Hitler değil 2.Dünya Savaşı sırasında Hitler’e destek veren Hollanda da, Fransa da, Belçika’da Nazi askerlerine “Şu adreste Yahudiler yaşıyor” diye yol gösterdi. 2. Dünya Savaşı sırasında soykırıma uğrayan bir halk olan Yahudiler mutlu etmek için niçin Filistin toprakları adres gösterildi. Soykırımdan mağdur halk soykırımcı oldu. Bunda 2. Dünya Savaşı’ndan sonra küresel düzeni kuranların sorumluluğu var. 2 Dünya Savaşı’nın mazlum halkı Yahudilere Filistinliler kurban olarak verildi.” Dedi. Avrupa’nın Filistin halkını kurban olarak tanımlayarak kendi suçlarını bastırmak kendilerinin işledikleri telafi etmek için hareket ettiğine değinen Kızıltoprak, “Yahudilere biz size karşı bir suç işledik ama siz de Filistin’e karşı bir suç işlediniz dedirtmek için bugün sessiz kalıyorlar. Bizim kimseye bir borcumuz yok Avrupa’nın var. Bu gerçekle Avrupa yüzleşmeli.” Dedi.
İSLAM ÜLKELERİ NEDEN SAHİP ÇIKMIYOR?
Filistin davasına yeterince sahip çıkmamak ile suçlanan diğer İslam ülkelerine dair de konuşan Rektör Kızıltoprak, “Müslümanlar bugün kendi topraklarında yeterince özgür değil, görüşlerini ifade etmek noktasında düşüncelerini açıklamak noktasında yeterli siyasal açılımlara sahip yaşamıyorlar. Ama maddi yardımlarını desteklerini dualarını esirgemiyor. Gazze’de olanlara hiçbirisi onay vermiyor İslam dünyasında daha fazla ses çıkması lazım” dedi. Körfez ülkelerinin de nüfus yapılarının da aldatıcı olduğuna gerçek bir nüfus gücüne sahip olmadıklarına dikkat çeken Kızıltoprak, “Türkiye gibi bin yıllara sari bir devlet tecrübesine sahip değiller. Bir de bu ülkeler özellikle petrol zengini bu hammadde kaynaklarının yönetim şekli yeterince bağımsız politika geliştirmelerine engel oluyor.” Dedi. Rektör Kızıltoprak, dünyada barış isteniyorsa her şeyden önce Filistin’e, Kudüs’e, Gazze’ye barış gelmesi gerektiğini belirtti.
FATMA SÜMER