Sorgulama, muhasebe… Sorgulamak, farklı anlamlarda kullanılan bir kelime… Sorgulama, bir konuyu araştırmak, sorgulamak veya incelemek anlamında… Özümüzü sorgulamak, kendimizi bilmek ve kendimizle ilgili her şeyde kendimizi hesaba çekmek… Nefis muhasebesi… Nefsin hesaba çekilmesi… Nefis muhasebesi, iç dünyamızla yüzleşmek ve kendimizi değerlendirmek… Nefis muhasebesi, insanın yaratılış amacını anlama, iman ve amelini kontrol etme ve kendisini Allah’a kulluk görevi açısından hesaba çekmesi… Nefis muhasebesi, akıl ve iradenin bir gereği… Nefis muhasebesi; içsel muhasebe, insanın kendi hayatını sorgulaması ve doğru yolu takip etmesi için gerekli… Sormak ve sorgulamak… Sorgulamak, sormak ile başlar… Sormak, bir konu hakkında bilgi almak veya bir soru sormak… Sorgulamak, daha derinlemesine bir inceleme yapmak, bir konuyu eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmek… Sorgulamak, daha kapsamlı bir araştırma veya düşünce vetiresi/süreci… Her bir şeyi sorgulamak son derece önemli… Tefekkür ve sonrası…
Sormadan sorgulamadan, özümüzü sorgulamadan, kendimiz olabilmemiz ve kendimize egemen olabilmemiz mümkün değil… Özümüzü sorgulamak, insan olabilmenin ve insan kalabilmenin ilk şartı… Empati ve merhamet, sorgulamak ile var olabilen değerler… İnsanın, özünü sorgulamaktan kaçınması, yüzeysel önlemlerle geçiştirilebilir… Aslında, bu bağlamda psikolojik destek, özümüzü sorgulamaktan kaçmanın bahanesi… Çıkmaza düşmek, düşünmekten kaçmanın bir açıklaması… Dibe vurmadan suyun yüzüne çıkılmaz… Aklımızı kullanmamanın, aklımızı başkalarının kullanmasının ve aklımızı kiraya vermenin sonucudur, düşünmemek… Fikir olmalı ki, zikir olsun… Zikir olmalı ki, şükür olsun… Parmaklarımızı tek tek sayarak da olsa muhasebe yapılmalı… Muhasebe… Muhasebe, finansal bilgi kullanıcıları için önemli bilgileri sunan bir bilim dalı… Muhasebe, finansal verilerin doğru ve güvenilir olması için lâzım… Muhasebe, bir meslek… Muhasebe mesleği, etik kurallara uygun olarak yürütülmeli… Muhasebe meslek etiği; meslek mensuplarının tarafsızlık, gizlilik, dürüstlük, güvenirlik ve sorumluluk gibi etik ilkelerine nasıl uymaları gerektiği üzerine dizayn edilmiş… Muhasebe, bilimsel ve uygulama açısından belirsizliklerin doğru tespit edilerek şirket veya işletmenin amaçlarına uygun olmalı… Muhasebe meslek etiğine dikkat edilmediğinde ise yanlış ve yanıltıcı bilgilerle muhasebe skandalları yaşanır… Her konuda, muhasebe (sorgulama) böylesine mühim…
Sorgulamak, akıl ve kalp ile olur… Aklımız, sermayemiz ve en kıymetli hazinemiz… Hayal gücümüzün olması, zekâmızı kullandığımızın göstergesi… Bedenimizi, organlarımızı, beden dilimizi kullanabilmemiz, aklımızın ve kalbimizin doğru çalıştığını gösterir… Kuş, kanatlarıyla, biz aklımızla ve kalbimizle uçabiliriz… Akıl olmadan kalp, kalp olmadan akıl âtıldır… Akılla görebilip, kalple işitebilmek önemli… Elbette danışmak da gerek; akıl akıldan üstündür… Eğitimsiz akıl, sürülmemiş tarla gibi… Hem tecrübe ve akıl hem kalp ve duygu olacak… Bu bize olgunluk kazandırır… Meyvesi bol ağacın dallarının yere eğilmesi gibidir, akıllı olmanın izdüşümü… Akıl ve kalp zenginliğidir, ayakta durabilmenin sebebi… Kutsal buyrukta, ancak ‘bilenlerin akledebileceği’ (el-Ankebût 29/43) açıklanmış… Akıl baliğ olduktan sonra, yaptıklarımızdan hatta yapmadıklarımızdan sorumluyuz… ‘Bana ne’, ‘sana ne’, ‘ona ne’ deme lüksümüz yok… Özümüzü sorgulamak, işte böyle bir şey… Özümüzü sorgulamakla da kalmamak gerek… “Uzaktan bakanlar, hesap yapar; kenardan bakanlar, yorum yapar; elini taşın altına koyan, katkı yapar; taşı sırtında taşıyanlar, işi yapar…” (Prof. Dr. Nevzat Tarhan)… Elimizi taşın altına koymak, yaşanılan bir zorunluluk ve durum karşısında ve zorlukların üstesinden gelmek için elimizden geleni yapmamız mühim… Bu, dünyayı yerinden oynatmaya yarayan manivela… Aklımızı kullanabilmek… Kendi kendimizi idare edebildiğimiz nispette akıllı ve özgürüz… Akıllı olup her şeyin farkına varınca, büyük düşünüp küçük adımlarla işe koyulabiliriz… Budala olanın yaptığı ise, her konuda fikrini söylemesi ve küçük düşünüp, hatta hiç düşünmeye gerek duymadan büyük işler yapmaya çalışmasıdır… Akıl, muhakkak yaşta değil başta… Lâkin yaşlanmadan akıllanmayı da öğrenmemiz gerek… Hakk’ın buyruğu: “Kalpleri var ama onunla bir şey anlamıyorlar” (el-A‘râf, 7/179); “Akletmek için onlarda kalp yok mu?” (el-Hac 22/46); “Kalbi olanlar için bunda öğüt vardır” (Kāf 50/37)… Aklını kullanmayanın akıl tutulması, diline vurur; aklını kullanabilen, yaptıklarıyla belli olur… Maalesef, “Bilim, atom bombasını üretti, fakat asıl kötülük insanların beyinlerinde ve kalplerindedir.” (Albert Einstein)… Özümüzü sorguladığımızda, insan olduğumuzda ve insan kalabildiğimizde; ilim, irfanla; terbiye (eğitim), edep ile taçlanır… Meydan, zâlime kalmaz… Özümüzü sorgulamak, hem dilde, hem gönülde hem eylemde olmalı… Harekete geçilmezse, kötüye aman verilir… Sustukça, kaybederiz… Zaman avuçları açıp beklemek zamanı değil… Avuçlarımızı kullanarak ‘iş’ yapma zamanı… Doğu Türkistan’da, Gazze’de ve her yerde işlenen soykırıma ‘dur’ deme zamanı… Bu, fiilî dua…
Özümüzü sorgulamak, içimizle hemhâl olabilmek demek… Varoluşumuzu ve özümüzü sorgulamak ihtiyacıdır bu… Bu sorgulama vetiresi/süreci, yalnızca kim olduğumuzu anlamamıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda hayatımıza anlam katmamıza ve daha bilinçli kararlar almamıza da fırsat verir bize… Özümüzü sorgulamak, içsel bir yolculuktur ve bu yolculuk, bireysel gelişimimizin ve kendimizi gerçekleştirebilmemizin esas sebebidir… Özümüzü sorgulamak için birçok neden var… Yaşadıklarımız, karşılaştığımız zorluklar, içsel huzursuzluk, tatminsizlik veya anlam arayışı, hayâl kırıklıkları ve başarılar… Kariyer değişiklikleri, ilişkilerde yaşanan problemler veya hayatımızdaki dönüm noktaları… Hayatımızın her bir döneminde, kim olduğumuzu ve ne istediğimizi sorgulamamız gerek… Özümüzü sorgulamak, aslında kendimizi daha iyi tanımamız için lâzım… Özümüzü sorgulayarak; değerlerimizi, inançlarımızı, güçlü ve zayıf yönlerimizi keşfedebiliriz… Özümüzü sorgulamayı en güzel ifade eden söz: “İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen, ya nice okumaktır?” (Yunus Emre)… Özümüzü sorgulamak; özgüvenimizi artırır ve içsel huzuru bulmamıza yardımcı olur… Kendi iç dünyamızla barışık olduğumuzda, dış dünyayla daha uyumlu ve dengeli ilişkiler kurabiliriz…
Özümüzü nasıl mı sorgulayalım? Meditasyon, günlük tutma, terapi, kişisel gelişim kitapları okuma ve mindfulness vb. uygulamalar ile… Meditasyon ve mindfulness, zihnimizi sakinleştirerek içsel dünyamıza daha derinlemesine bakmamızı sağlar… Günlük tutabiliriz, böylece düşüncelerimizi ve duygularımızı yazılı olarak ifade edip, kendimizi daha iyi anlamaya çalışabiliriz… Terapiyle, profesyonel bir rehber eşliğinde geçmiş deneyimlerimizi ve duygusal çıkmazlarımızı keşfedebiliriz… Kişisel gelişim kitaplarını okuyabiliriz… Özümüzü sorgulama süreci, zaman zaman zorlayıcı ve rahatsız edici olabilir… Bu süreçte, yüzleşmekten kaçındığımız duygular ve deneyimlerle karşılaşabiliriz… Ancak, bu zorlukların üstesinden gelmek, kişisel gelişimimizin bir parçasıdır ve bizi daha güçlü ve dirençli bireyler yapar; sabırlı ve nazik olmamızı sağlar… Kendimize karşı anlayışlı ve şefkatli yaklaşmak, bu yolculuğu daha kolay ve verimli hâle getirir… Hepsinden önemlisi, kadim medeniyet değerlerimizin farkına varabilmek, bize yeni bakış açıları kazandırır…
Özümüzü sorgulamak, öğrenmeyi öğrenmenin ilk adımı… “Bir şeyi sorgulamadan öğrenemezsiniz.” (Albert Einstein)… “Sorgulamak, bilginin temelidir.” (Sokrates)… “Sorgulamadan kabul etmek, cehaletin en büyük belirtisidir.” (Aristoteles)… “Sorgulamak, insanın bilgiye açık olmasıdır.” (Galileo Galilei)… “Sorgulamak, gerçeği bulmanın yoludur.” (Buddha)… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven kanalımı takip etmeniz dileğiyle…