İNAT…                                            

1055

İnat, insan davranışının karmaşık ve dirençli bir yönü… İnat, olumsuz bir özellik olarak görülse de, bazı durumlarda inatçılık, kararlılık ve azimli olmak ile eşdeğer bir durum… İnat, bir kişinin kendi görüş, inanç veya davranışını, karşıt görüşlere veya baskılara rağmen sürdürme eğilimi… İnatçılık, kişinin kendine olan güveninin ve kararlılığının bir göstergesi…  İnatçılık, esneklik eksikliği ve uyumsuzluk…

İnatçılık, psikolojik olarak sıkı sıkıya kişinin kendi düşüncelerine bağlı kalması ve başkalarının görüşlerine karşı direnç göstermesi demek… Psikolojik açıdan inat, bireyin kişilik özellikleri ve yaşadığı deneyimlerle şekillenmekte… Çocukluk döneminde, inatçılık, bireyselleşme ve bağımsızlık kazanma sürecinin bir parçası olarak ortaya çıkmakta… Aşırı inatçılık, sosyal ilişkilerde sorunlara yol açmakta ve kişinin esnek düşünme yeteneğini sınırlayabilmekte… İnatçılık, çocukluk döneminde özerklik kazanma sürecinde doğal olarak ortaya çıkmakta ve ergenlik döneminde de devam etmekte… İnatçılığı körükleyen nedenler… Özerklik İhtiyacı, kişinin, kendi kararlarını verme ve bağımsız olma isteği… Güvensizlik, başkalarının bireyin başkaları tarafından kendisinin küçümsenmesi veya haklarının yendiğini düşünmesiyle gösterdiği tepki… Kontrol kaybı korkusu, kişinin, başkalarının dediğine uyduğu takdirde hayatının kontrolünü kaybedeceği korkusu… Toplumsal açıdan inat, bazen olumlu bazen de olumsuz sonuçlar doğurabilir… Meselâ, bir liderin inatçılığı, zorluklar karşısında kararlılık ve direnç göstermesi… Ya da bir liderin esneklik göstermemesi, takım içi uyumu ve işbirliğini olumsuz etkilemesi… İnatçılık; kararlılık, azim ve hedefe odaklanma ise güzel… Zorlu hedeflere ulaşmada böylesi inatçılık önemli… İnatçılık; esneklik eksikliği, uyumsuzluk ve sosyal ilişkilerde çatışma ise, son derce zararlı… İnat, insan davranışının karmaşık yansıması… İnat etmek, hem olumlu hem olumsuz sonuçlar doğurabilir… İnatçılığın dengeli bir şekilde yönetilmesi, bireyin hem kişisel hem sosyal hayatında daha uyumlu ve başarılı olmasını sağlayabilir…

Bilindik inat fıkraları… ‘Temel ve Dursun’ fıkrası… Temel ve Dursun bir gün balık tutmaya gitmişler… Temel oltayı atmış ve beklemeye başlamış… Bir süre sonra oltayı çekmiş ve bir ayakkabı çıkmış… Dursun da oltayı atmış ve bir gömlek çıkmış… Temel, Dursun’a dönmüş ve demiş: “Ula Dursun, galiba aşağıda birileri oturiyi, hemen buradan cidelum! Ama Dursun inat etmiş ve demiş: “Yok Temel, ben balık tutacağım!”… ‘İnatçı Çocuk’ fıkrası… Bir gün bir çocuk annesine inat etmiş ve yemeğini yemek istememiş… Annesi ne kadar ısrar etse de çocuk inatla yemeğini yememiş… Annesi çocuğa demiş: “Eğer yemezsen, seni doktora götüreceğim!” Çocuk inatla cevap vermiş: “Götür, doktor da yemek yediremez!”… ‘İnatçı Eşek’ fıkrası… Bir köylü, inatçı eşeğini pazara götürmek istemiş… Eşek bir türlü yola çıkmamış, köylü ne kadar çekerse çeksin eşek inat etmiş ve yerinden kıpırdamamış… Köylü pes etmiş ve demiş: “Tamam, sen kazandın, ben de burada oturup dinleneceğim!”… ‘İnatçı Çiftçi’ fıkrası… Bir köyde, inatçılığıyla ünlü bir çiftçi varmış. Herkes ona ‘İnatçı Hasan’ dermiş. Bir gün köyde büyük bir toplantı yapılmış ve herkes tarlalarını sulamak için farklı bir yöntem denemeye karar vermişler… Ancak Hasan, “Ben bildiğimden şaşmam.” demiş… Günler geçmiş, diğer çiftçilerin tarlaları yeşermiş, ürünleri bol olmuş. Hasan’ın tarlası ise kurak kalmış. Köylüler ona gelip, “Hasan, bak bizim yöntem işe yaradı, sen de denesene,” demişler… Ama Hasan inatla, “İnadım inat, ben kendi bildiğimi yaparım,” demiş… Sonunda, Hasan’ın inadı yüzünden tarlası verimsiz kalmış… İstemeye istemeye o da farklı sulama yöntemini uygulamış… İnadını kıran, açlık korkusu olmuş… Gerçekten, ‘inadım inat’ diyenlerle yaşamak, birlikte iş yapmak zor olsa gerek…

İnatçı kişilerle başa çıkmak için nasıl mı davranılmalı?  Empati kurarak, inat edenin duygularını anlamaya çalışarak ve ona saygı göstererek… Uzlaşma yolu bularak, iki tarafın da kaybetmediği bir uzlaşı yolunu bulmaya çalışarak… Sakin kalarak, tartışma sırasında sâkin kalarak ve karşı tarafın inadını artıracak davranışlardan kaçınarak… İnat, bir illet hâline dönüşmemeli… İnat etmenin olumsuz ve olumlu yönünü çok güzel açıklayan sözler“İnatçılık insan için ağır bir yüktür; inatçılıktan kendini kurtar ve onunla savaş.” (Yusuf Has Hacib)… “İnat, iradenin eşekliğidir.” (Cenap Şahabettin)… “Kibir ve inat, bir kişinin kendini önce mükemmel görmesini sonra da sonunu oluşturur.” (Tolstoy)… “İnatçı olmak fena şey değil, lâkin iyiye inat etmeli.” (Kemal Tahir)… “İnatçı bir adam fikirleri tutmaz, fikirler onu tutar.” (Alexander Pope)… Körü körüne, kör kuyuya taş atmanın ve inat etmeyi takıntı hâline getirmenin âlemi yok… ‘İnadım inat’, söylediğinden veya yaptığından vazgeçmemek, çok direnmek demek… Bu, gâvur inadı, yok edilemeyen, önüne geçilemeyen, yumuşatılamayan inat… Birinin gâvur inadı tutmaya görsün, ‘Nuh’ der, ‘Peygamber’ demez… İşi, inada bindirenle, bir işi yapmakta veya yapmamakta direnenle, asla iş tutulmaz… Dikine giden, durduk yerde dikleşen, her konuda karşı fikri savunan, inat eden; ayrık otu gibidir… Böylesi, sadece çokbilmiştir; ‘keçi inadı’ olandır,  son derece inatçı olandır ve kimseyi dinlemeyendir… Mâlum, keçilerin inatçı doğası nedeniyle, keçiler kolay kolay yönlendirilemeyen hayvanlardır… Keçi inadı tutan biriyle sohbet edebilmek mümkün değil… Keçi gibi inatçı olanın hakkından yine hiçbir şekilde fikrini değiştirmeyen takıntılı bir birey gelebilir herhalde… İnsan kuzu olmaya görsün, keçilerin inadına kurban olur her daim…

İnatçı olmak, ‘algı körlüğü sendorumu’yla yaşamayı tercih etmek aslında…  ‘Algı Körlüğü Sendromu’ tâbiri bana ait… Algı körlüğü sendromu, bir bireyin kendisinde olan mevcut algılama problemlerini, kendinde değil, karşı ve karşıt olduklarında var sanması sendromu… İnat, cahil cesareti ile alâkalı hâl… Halk arasında ‘câhil cesareti’ diye bilinen Dunning Kruger Sendromu, bilgisi az olan ve alanında uzman olmadığı halde başarılı bir pozisyona gelen, başarılı ve üstün bir kariyere sahip olan kişiler gibi davrananların durumu… İnatçılığın nedeni, böyle bir sendroma bağlı… Dunning Kruger Sendromu, Algı Körlüğü Sendromu’nun tetikleyicisi (bana ait tabir) kanımca… Kimlerde, Algı Körlüğü Sendromu görülür? Aklını kiraya verenlerde, beyniyle ve gönlüyle düşünme zahmetine katlanmayanlarda… Önceliği aklında ve gönlünde değil, midesinde olanlarda… Cumhuriyetimizin nasıl kurulduğunu ve Cumhuriyet kazanımlarımızı bilmeyenlerde, Türkiye’mizde yapılanları göremeyenlerde… ‘KAAN’ (Millî Muharip Uçağı) ile gurur duyamayanlarda… ‘Mavi Vatan’ diyemeyenlerde… Türklüğü, Jön Türklük sananlarda… “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet, adalet, müsavat, meşveret” deyip, ülkemizin paramparça olmasına sebep olanlarda…

Körü körüne inat etmek… İnatçılık, kişinin kendi sınırlarını belirlemesi ve kendini ifade etmesi için önemli olabilir; ancak, inat uğruna yapılanlar, ilişkilerin ve iletişimin felç olmasına neden durum olduğunu unutmamak gerekir… İnatçılığın, bireyi ve çevresindekileri nasıl etkilediğini düşünerek hareket etmek lâzım… Esnek olmanın faydalarını düşünmek lâzım… Bu, empati ve merhamet için son derece gerekli… Selam, sevgi ve saygılarımla… https://bit.ly/muzafferceven kanalımı takip etmeniz, linki paylaşıp destek olmanız, olumlu-olumsuz görüşlerinizi, eleştirilerinizi iletmeniz dileğiyle…




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *