REKLAM…

1202

Reklam, (Fransızca, réclame -iddia, protesto, bağırarak ileri sürülen şey; ilan. Réclame- yüksek sesle ileri sürmek, tellal ile ilan etmek.  Latince, reclamare; ‘re+ clamare’, okumak, yüksek sesle söylemek);  bir ürün, hizmet, fikir veya organizasyonu tanıtmak veya satın alınmasını teşvik etmek amacıyla görsel, işitsel, yazılı vb. şekillerde ve farklı yollarla (televizyon, radyo, gazete, dergi, afiş, internet ve sosyal medya) yapılan bir iletişim faaliyeti… Reklam (https://www.adjust.com/glossary/advertisement/), nasıl mı yapılır? Farklı medya türleri aracılığıyla…  Amaç, ürün veya hizmetin özelliklerini, faydalarını, fiyatını ve marka farkındalığını tanıtmak için hedef kitlelere ulaşıp onların alım kararlarını etkilemek…  Reklam, yasal ve etik kurallara uygun olmalı; tüketicileri yanıltıcı bilgi vermemeli;  yasal düzenlemeler ve etik standartlar çerçevesinde gerçekleştirilmeli… En iyi reklam, ürün ya da hizmeti kullananların, ürün ve hizmeti kullanacaklara söyledikleridir aslında…

Geleneksel reklam, , televizyonda, radyoda, gazetede, dergide, açık havada (billboard/ilân, duyuru tahtası, afiş, vb.) ve broşürler ile ürünlerin, hizmetlerin veya markaların tanıtımının yapılması… Dijital reklam devreye girince, geleneksel reklamın pabucu dama atıldı denebilir… Elbette, reklamın içeriği ve sunum şekli çok önemli… Reklam, müşterilerin ilgisini çekmek, onları etkilemek ve kalıcı bir izlenim bırakmak maksadıyla özenle tasarlanmalı; ancak toplumun ve bireyin zararına olmamalı ve tüketimi körü körüne tetiklememeli. Reklam, müşterilerin ürün veya hizmetle ilgili daha fazla bilgi edinmeleri için tasarlanmalı, marka farkındalığını artırmayı amaçlamalı…  Reklama harcanan para, üretime ve tüketimin bilinçli yapılmasına hizmet etmeli… Reklam, toplumu manipüle etmek için gizli amaçlara ve birey ve toplumu düşünemez hâle getirmek gayesiyle yapılmamalı… Birey ve toplum, reklamın yanıltıcı tesirinden korunmalı… Reklam formatının dijitale dönüştüğü günümüzde, ürün bilgisinden ziyade, maalesef ürünün abartılmış ve yanıltıcı bilgi kirliliğine mâruz kalmayanımız var mı? Reklam yapılırken, hedef kitleye erişim sağlamak, marka bilinirliğini artırmak, ürün ve hizmetlerin satışını artırmak ve müşteri sadakatini artırmak mâkul nedenler… Dijital ortamda arama motoru optimizasyonu (en uygun şekle sokmaSearch Engine Optimization -SEO), arama motoru reklamcılığı (Search Engine Marketing  -SEM), e-posta pazarlaması, sosyal medya pazarlaması, mobil reklamcılık vb. kanallarda gerçekleştirilen iş ve işlemler; hızla bireyin ve toplumun zamanını çalan etkinlikler furyasına dönüşmekte… Bunun nedeni, dijital ortamda kullanıcıların arama sonuçları sayfalarında görünen her reklamın tıklamasına karşılık olarak (Pay Per Click -PPC) ve gösterim başına ödeme (Cost Per Mille -CPM) modeli gereği ödenen ücretlendirme… Dijital reklam, geleneksel reklama kıyasla daha ölçülebilir sonuçlar sağlamakta ve daha iyi hedefleme seçenekleri sunmakta… En akılcı çözüm, geleneksel reklam ve dijital reklamın birleştirilerek kullanılması…

Reklam yapılmalı mı? Reklam, tüketimi israf noktasına getirmek için yapılmamalı… Reklam, bireyi ve toplumu reklamla kuşatmak, düşünemez hâle getirmek için yapılmamalı… Reklam,  üretim maliyetlerini artırmak için hiç yapılmamalı… Reklam, ürünün ve hizmetin tanıtılması bağlamında gereğince yapılmalı… Neden mi reklam yapılır? (https://openeducationonline.com/magazine/10-reasons-why-advertising-is-important/?expand_article=1) Reklam, sanayileşmeyle ortaya çıkan üretimin ve çeşitliliğinin artması nedeniyle pazarlamaya ihtiyaç duyulmasından kaynaklanmakta… Reklam, ürün veya hizmetin tanıtımı, ürün veya hizmetin özelliklerini, faydalarını ve fiyatını tanıtmak amacıyla yapılır… Reklam, müşterilerin ilgisini çekmek, onları bilgilendirmek ve tercihini öncelikli hâle getirmek için yapılır… Reklam, marka farkındalığı için yapılır… Reklam, satışları artırmak için yapılır… Reklam, müşterilerin alım kararlarını etkilemek için yapılır… Reklam, aynı veya benzer ürünün veya hizmetin, rakiplerden farkını göstermek için yapılır… Reklam, pazar payını arttırmak için yapılır… Reklam, müşteri sadakatini artırmak için yapılır… Reklam, pazar araştırması yapmak için yapılır… Reklam, rakiplerin reklam stratejilerini takip etmek ve aynı seviyede kalabilmek amacıyla yapılır… Reklam, yapılmış olmak için yapılmaz… ‘Confessions of an Advertising Man’ (Bir Reklamcının İtirafları) adlı kitabın yazarı David Ogilvy (23.06.1911 – 21.07.1999, İngiltere) tarafından reklamcılık üzerine söylenen bazı etkileyici sözler… “Her reklam, markanın kimliğine yapılan uzun vadeli bir yatırımdır.”… “Kadınların satın aldığı ürünlerin reklamlarını erkeklerin yazmasına izin vermeyin.”… “Eğer temelinde büyük fikir yoksa, reklamınız gece karanlığındaki bir gemi gibi geçip gider.”… “Araştırmalar, dramatik bir görselle başlayan reklamların diğerlerine oranla izleyiciyi daha iyi yakaladığını göstermiştir.”… “Eğer bir yangın söndürücü reklamı yapacaksanız, yangınla başlayın.”… “Reklamınız satmıyorsa yaratıcı değildir.”… “İnsanlar ürünü satın alır, televizyondaki reklamı değil.”… “Orijinal olanın reklamını yapın.”… “Araştırmayan reklamcılar, düşmandan gelen sinyalleri önemsemeyen generaller gibidir.”… “Reklamlar, pazara gelen olası müşterileri avlayan bir radar gibidir. İyi bir radar alın ve sürekli tarayın.”… “Büyük reklamlar, bir fayda sağlayamadan çok önce ıskartaya çıkarılır.”… “Asla kendi ailenizin okumasını istemeyeceğiniz bir reklam yazmayın.”…

Reklamı yapılacak ürün veya hizmetin hedef kitlesinin belirlenmesi önemli… Hedef kitlenin yaşı, cinsiyeti, eğitim düzeyi, gelir seviyesi vb. bilgileri toplamak ve analiz etmek, reklamın etkili olması bakımından mühim… Reklam yaparken bütçenin belirlenmesi ve iyi yönetilmesi gerekli… Reklam bütçesi, ürünün ve hizmetin bedeline yüklenmemeli; reklama sarf edilen maliyet giderini tüketici ödememeli… Reklam, üreticinin ve hizmet sunanın silahı olarak kullanılamamalı… Reklam, malın ve hizmetin görücüye çıkmasından ibaret kalmalı ki, üretim; tüketim canavarına yenik düşmesin, düşürülmesin… Hayat, üretim ve ihtiyaç çizgisinde kalmalı ki, şatafat ve gösteriş odaklı olmasın… İnsan ve toplum, kapitale köle olmasın ki,  toplumcu bir yaklaşım ile barış ve huzur içinde yaşayabilelim… Reklama teslim olmayalım ki, her şeyimizi gösterişe dayalı değil, hakça paylaşmaya dayalı dizayn edebilelim… Kim ne derse desin, “İyi parfüm, parfümcünün reklamından çok kokusuyla bilinir.” (Afgan Atasözü)… Mesele, öncelikle kaliteli olabilmektir, zira “Eski bir işletmenin reklama ihtiyacı yoktur.” – (Sicilya Atasözü)… Ürünün ve hizmetin kalitesinden ziyade reklamı öne çıkardığımızda; “Reklam ticaretin anasıdır.” (Japon Atasözü) algısının bireyi ve toplumu zehirlemesine açık kapı bırakmış oluruz… Mal ve hizmet alımını, “Övünmek, reklamdan tasarruf sağlar.” (Amerikan Atasözü) diyerek, hiçbir problemin üstesinden gelemeyiz… Reklam, doğru yapıldığında etkilidir… Güzel bir misâl…  Bir terlik üreticisi, ürünlerini satabilmek amacıyla önce olumsuz yaklaşım ile “Ayaklarınızı üşütmeyin!” diye reklâm vermiş… Ancak, satışlarda artış olmamış… Daha sonra olumlu/pozitif yaklaşım ile “Ayaklarınızı sıcak tutun!” diye reklâmda değişiklik yapınca, satışlarda patlama olmuş… Her iki ifâde de anlam bakımından aynı olmasına rağmen tüketiciye olumlu yaklaşım ile hitap edilince ticarî zekâ ile yüreğe dokunuş, terlik satışlarının artmasını sağlamış… İz bırakan ve hatırlanan bazı reklamlar… “Türkiye çöl olmasın.” (Tema Vakfı)… “Bence bmc.” (BMC)… “Bu memleketin otomobili…” (Anadol)… “İçinizdeki trafik canavarını durdurun. O sizi durdurmadan.” (Türkiye Cumhuriyeti Karayolları Genel Müdürlüğü)…

Reklamın hası, sözün özü atasözleri… Çokbilmişlerin sözleri, itici reklamın önde gideni… Reklamın yapamadığını, ürünün ve hizmetin kalitesi yapar… Reklam bir satar, kalite hep satar… Selam, sevgi ve saygılarımla…




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *