‘ENFLASYON HAYATIMIZDAN ÇIKSIN, MAAŞ VE ÜCRETLERDEKİ ERİME BİTSİN!’ GELİR DAĞILIMINDA ADALET SAĞLANMALI

661

Emekliler Yılına yakışacak ve taçlandıracak düzenlemelerin uygulamaya geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Memur-Sen Kütahya İl Temsilcisi Fatih Köse, enflasyonun baskılanmadıkça gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyümeye devam edeceğini belirterek “Alın teri ve akıl terinin değerini artırmalı, emekçiyi korumalı, gelir dağılımında adaleti sağlamalıdır” dedi.

Haziran ayı enflasyon rakamının yüzde 1,64 olarak açıklanmasıyla birlikte kamu görevlileri/emeklilerinin Temmuz ayında alacağı maaş/ücret artışları belli oldu. Haziran ayı verilerine göre Ocak-Haziran 6 aylık enflasyon yüzde 24,73 ve yıllık enflasyon yüzde 71,60 olarak gerçekleşti. Bu veriler çerçevesinde, enflasyon farkı yüzde 8,46 ve kamu görevlilerinin alacağı zam oranı yüzde 19,31 oldu. Zam oranlarını GAZETE KIRKÜÇ’e değerlendiren Memur-Sen Kütahya İl Temsilcisi Fatih Köse adaletinin sağlanması için enflasyonun gerçekleştiği ayı devam eden ayda farkın çalışanlara ödenmesi gerektiğini ifade etti.

‘ARADAKİ UÇURUM BÜYÜYOR’

7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti’nin direttiğini dile getiren Memur-Sen Kütahya İl Temsilcisi Fatih Köse Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun noter görevi üstlenerek tescillediği maaş/ücret artışlarının yüksek enflasyona yenildiğini vurguladı. 6 aylık döneminin son 3 ayını (Nisan -Mayıs-Haziran) kamu görevlilerinin cebinden, birikiminden ve kazancından harcayarak ayakta kalmak için mücadele ettiğini belirten Köse “Mevcut artışlarla birlikte; En düşük kamu görevlisi maaşı 30.560 TL’den 36.460 TL’’ye En düşük kamu görevlisi emekli aylığı 14.740 TL’den 17.585 TK’’ye yükselmiş oldu. Kamu görevlisi emeklilerine yapılmayan (1 yıl) seyyanen artış “Görev Aylığı-Emekli Aylığı” arasındaki uçurumu büyütüyor, gelir kayıpları artarak devam ediyor” ifadelerini kullandı.

‘EMEK VERENLERİN TALEPLERİNE KULAK VERİLMELİ’

Emekliler Yılına yakışacak ve taçlandıracak düzenlemelerin uygulamaya geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Köse “Emek verenlerin, ömrünün büyük bir kısmını alın teri akıtarak geçirenlerin taleplerine kulak verilmelidir.  Memur-Sen olarak; 7. Dönem Toplu Sözleşme masasına kamu görevlilerinin, emeklilerinin, kadın çalışanların ve engellilerin beklentilerini karşılayacak, kamu personel sistemindeki çarpıklığı düzeltecek, çalışma hayatında barışı tesis edecek adil ve makul tekliflerle gittik” dedi. Köse, Memur-Sen olarak; beklenen ve tahmin edilen enflasyon ile piyasa gerçekliği bulunan ve kamu görevlileri tarafından kabul edilen maaş/ücret artışı dışında hiçbir hükme imza atmadıklarını ve atmayacaklarını vurguladı.

YÖNTEM ADİL OLMALI

SONUÇLARI EMEKÇİYİ KORUMALI  

Emek tarafının ücretlerine yönelik uygulanan tedbirlerin; emek tarafının maaş/ücret artışlarını baskılarken, piyasa fiyatlarındaki artışlar ise halen sürdüğünü kaydeden Köse “1 Temmuz itibariyle elektriğe gelen yüzde 38 zam, doğalgaz desteğinin ve yüzde 25 kira sınırı süresinin uzatılmaması, zorunlu harcamalara gelen artışlar, dolaylı vergilerin yükü ve diğer ekonomik gerçekler; sabit gelirlilerin maaş/ücret artışından daha fazla gider sağladığı gerçeği ıskalanmamalıdır” şeklinde konuştu.

Maaşlar/ücretler ile piyasadaki fiyat artışlarının kaybedeninin sürekli olarak sabit gelirlileri olduğu gerçeğinin bilinmesine rağmen, maaşlara 6 ayda bir, ürünlere ise hemen hemen her ay artış yapıldığını söyleyen Köse “Enflasyon baskılanmadığı, fiyat artışları durmadığı müddetçe maaş/ücret artışları erimeye, emekçi kaybetmeye ve gelir dağılımındaki adaletsizlik büyümeye devam edecek. 1 ay boyunca emek veren, gece gündüz çalışan ve evine helal ekmek götürmek için dişini tırnağına takan emekçinin “ücreti” enflasyonu artıyor söyleminden/eyleminden vazgeçilmelidir” ifadelerine yer verdi. Bu noktada atılacak adımların, yapılacak düzenlemelerin ve belirlenecek yöntemlerin adil olması gerektiğinin önemine dikkat çeken Köse, alın teri ve akıl terinin değerinin artırılmasını, emekçinin korumasını, gelir dağılımında adaleti sağlaması gerektiğinin altını çizdi.

‘VERGİDE ADALET SAĞLANMALI’

Çalışanlar bakımından verginin yüzde 15 ile sınırlı tutulmasını adaletin gereği olarak nitelendiren Köse “Ülkemizde vergide adaletin olmadığı bir gerçek. Kamu çalışanlarının ve sabit ücretlilerin vergi bakımından korunması sağlanacak vergi adaletiyle mümkündür.  Kendisinin, ailesinin aracını, aracın yakıtını şirket üzerinden gider gösteren, bir devlet memurundan daha az vergi veren varlıklı insanların olduğu bir düzen adil değildir. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Şimşek’in sözlerinde bu konuya dair bir söylemin olmaması çalışanlarımızı rahatsız etmektedir. Çalışanlar bakımından verginin yüzde 15 ile sınırlı tutulması adaletin gereğidir. Bu konuda Memur-Sen olarak yıllardır yaptığımız çağrımızı bir kez daha yeniliyoruz” dedi.

‘FAHİŞ ARTIŞ YAPANLAR CEZALANDIRILMALI’

1 Temmuz’dan itibaren geçerli olmak üzere kamu çalışanlarına ve emeklilerine yapılan yüzde 19,31’lik zammın yüzde 9,31’lik kısmının Toplu Sözleşmede hüküm altına aldırdıkları enflasyon farkının ödenmesi olduğunu söyleyen Köse “Yani zararın kısmen telafisidir. Burada işin adaletinin sağlanması için enflasyonun gerçekleştiği ayı devam eden ayda farkın çalışanlara ödenmesi gerekmektedir. Aylar sonra yapılan enflasyon farkı ödemesi geçmişte yaşanan kayıpların tamamını telafi etmemektedir. Piyasa fiyat istikrarının sağlanması sabit gelirlilere yapılacak en büyük iyilik olacaktır. Sebebi izah edilemeyen zamlar serbest piyasa ekonomisinin sonucu olmamalıdır. Serbest piyasa ekonomisinin amacı rekabetle birlikte hizmetin daha ucuz daha kaliteli sunumunu sağlamaktır. Ancak sermayenin sektörler bazında tekel oluşturacak şekilde dizaynı ile kapitalizmin çarkları amansızca çalışanı ezmektedir. Devlet buna meydan vermeyecek tedbirleri almak zorundadır” diye konuştu. Fiyatların takibi ile ilgili çalışma yapılacağına ilişkin sözlerin üzerinden geçen yılların vatandaşı yönetenlere karşı öfkelendirdiğini dile getiren Köse, bu durumun ülkemizin geleceği açısından da siyasal sonuçlar doğurduğunu ifade ederek bu konuda ne yapılması gerekiyorsa ve ne vaat edildiyse hayata geçirilmesini talep etti.

‘YÜKE OMUZ VERMEK ASLİ GÖREVDİR’

Zor zamanların ortadan kaybolanı değil zorluğu sırtlayanı olduklarını belirten Köse “Ülkemizin küresel düzene itirazı ve Yeniden Büyük Türkiye ve Türkiye Yüzyılı diyerek bölgesinde ve Dünya’da ortaya koyduğu dominant etkinin bir sonucu olarak; “Türkiye’nin ekonomisini çökerterek terbiye edeceğiz” diyenlerin çabalarını görüyoruz. Gerek yönetimsel zafiyetler ve gerekse coğrafyamızdaki savaşlar, pandemi ve depremin etkileri sonucu hırpalanan Türk ekonomisi bir taraftan da küreselcilerin saldırıları altında. Son 20 yılda gerek üretim ve gereksen ihracat rakamları bakımından ekonomisini onlarca kat büyüten ülkemizin bütün bunlarla mücadelesinde daima devletimizin ve milletimizin yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Zor zamanların ortadan kaybolanı değil zorluğu sırtlayanı olduk. Eleştirmek kolay. Vatanını ve milletini sevenler için yanlışı söylemek kadar çözüme katkı sunmak, yüke omuz vermek asli görevdir” ifadelerine yer verdi.

‘ÜLKEDEKİ İSTİKRAR HUZUR VE REFAH GETİRİR’

Yönetenlerden hızlı bir şekilde olarak çalışanın emeğinin hakkını koruyacak önelmeleri alması talebinde bulunan Köse sözlerine şöyle son verdi; “Küreselcilerin ülkemizde irtibatlı olduğu birtakım yapıların milletimizin sinir uçlarıyla oynadığını gözlemliyoruz. Son dönemde yabancı düşmanlığı üzerinden bir anda farklı illerde ortaya konulmaya çalışılan kaos ortamı da bunun tezahürüdür.  Ülkedeki istikrar kamu çalışanından serbest meslek erbabına, esnafından çiftçisine herkes için huzur ve refah getirir. Bu bakımdan bizi yönetenlerden ivedi olarak çalışanın emeğinin hakkını koruyacak, kayıpları telafi edecek ek iyileştirmeye dair düzenlemeler beklerken; vatandaşımızdan da ülkemizin birliğini ve kamu huzurunu bozmaya çalışanlara karşı uyanık olmalarını bekliyoruz.”

ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *