Ortadoğu’daki son gelişmeleri bölgedeki dizaynı Filistin üzerinden gerçekleştirmek olarak yorumlayan Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, “Bu savaş durdurulmazsa geleceği son nokta Türkiye olacaktır. Türkiye’de şimdiden tedbirlerini alarak bu savaşın etki alanının daralması ve sönümlenmesi için elinden geleni yapmaktan başka bir tercihi yoktur.” Dedi.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler ve Türkiye’ye olası etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Hamas Lideri Haniye’nin öldürülmesi zamanlama açısından çok büyük bir önem arz ettiğini ifade eden İnaç, Netanyahu’nun Amerika Kongresi’ne katıldığını ve burada çok büyük bir teveccühle karşılandığını, Amerika Kongresi üyelerinin elleri patlayıncaya kadar Netanyahu’yu alkışladığını Biden’la, Trump’la ve Kamala Harris ile görüştüğünü hatırlattı. İnaç, Haniye suikastının orada planlandığı öngörüsünde bulundu.
ORTADOĞU FİLİSTİN ÜZERİNDEN
DİZAYN EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler ve Türkiye’ye olası etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Son zamanlarda Hamas ve Hizbullah liderlerinin bir biri ardına öldürüldüğünü, İran’ın Şam büyükelçiliğine saldırı düzenlendiğini, İran ve Hamas adına birbirinden önemli isimlerin katledildiğini, Kasım Süleymani’nin mezarı başındaki anmada 84 kişinin hayatını kaybettiğini dile getiren İnaç, “Yapılmak istenen Ortadoğu’nun dizaynını Filistin üzerinden gerçekleştirmek. Bu dizaynı yaparken de Hamas’ın siyasi kanadını yeniden şekillendirmek. İsrail Bunu büyük bir pervasızlıkla yapıyor ve İslam dünyasına, Ortadoğu ve tüm dünyaya “Biz istemediğimiz insanı isteğimiz şekilde öldürürüz, istediğimiz yeri işgal ederiz kimse de önünde duramaz.” mesajı veriyor.” Şeklinde konuştu.
HEDEFTE TÜRKİYE DE VAR
Bu gelişmelerin Türkiye’ye çok fazla yansıması olacağını dile getiren İnaç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç gün önce Rize’de “Libya’ya, Karabağ’a girdiğimiz gibi bir gün İsrail’e de gireriz.” Diyerek yaklaşan tehlikeyi gördüğünü belirtti. İsrail’ın Gazze’de başarılı olursa bir sonraki adımının Lübnan bir sonraki adımının Suriye olacağını belirten İnaç, “Suriye’den sonraki hedef de Türkiye. Dolayısıyla bu yaklaşan tehdidin artık bölgesel bir savaşa dönüştüğünü gören Cumhurbaşkanımız da caydırıcı gücü hatırlatma ihtiyacı hissetti” dedi. Türkiye’nin bundan sonra Gazze’deki savaşı durdurmak için daha aktif bir siyaset izleyeceğine değinen İnaç, İsrail’in bu pervasız katliamcı adımlarımı durdurmak için bölge ülkeleri ile daha yakın bir işbirliği içine gireceğini vurguladı.
‘MANİ OLMAK MECBURİYETİNDEYİZ’
Türkiye’nin yakın zamanda Suriye’ye bir operasyon daha yapabileceği öngörüsünde bulunan İnaç, “Çünkü Lübnan demek aynı zamanda Suriye demek. Lübnan’ı idare eden İran, Suriye’de söz sahibi olan yine İran. Dolayısıyla burada inisiyatifi kaybetmemek adına Türkiye’nin Suriye’de ciddi bir operasyon yaparak daha geniş çevreleri etki altına almak ve kendi güvenliğini sağlamak ve oradaki PKK ve teröristan devletinin kurulmasına mani olmak gibi bir mecburiyeti var. Çünkü bu savaş durdurulmazsa geleceği son nokta Türkiye olacaktır. Türkiye’de şimdiden tedbirlerini alarak bu savaşın etki alanının daralması ve sönümlenmesi için elinden geleni yapmaktan başka bir tercihi yoktur.” ifadelerini kullandı.
PROF. DR. İNAÇ ZAMANLAMAYA DİKKAT ÇEKTİ
Zamanlamaya bir kez daha dikkat çeken İnaç, Biden’ın artık önemli ölçüde gücünü yitirdiğini, yeniden başkan adayı olmayacağını önümüzde 3-4 aylık bir topal ördek durumu olduğunu ve Amerika’da özellikle siyasi bir boşluk doğduğunu belirtti. Trump’ın başa gelme ihtimalinin büyüklüğünün Netanyahu’nun içini rahatlatacağına siyasetini aslında genişleteceğine değinen İnaç, Trump’ın Biden’a göre daha fazla Netanyahu’nun yanında yer aldığını vurguladı.
Haniye cinayeti, ondan yani 7-8 saat önce Beyrut’ta Hamas lideri Fuat Şükrü’nün yine suikastla öldürülmesi hadiselerini bir bütün olarak görmekte fayda olduğunu dile getiren İnaç, “Amerika desteğiyle İsrail, Irak’taki Şii milisleri bombaladı. Tüm bunlar Haniye cinayetinin adım adım gelişini gösteriyordu. Çünkü Irak’taki Şii milislerin harekete geçebileceği fikri suikasttan önce planlandığı için burası da vuruldu.” Dedi. Suikastların yapılmasının birkaç sebebi bulunduğunu belirten İnaç, “Hedef savaşın bölgeye yayılması. Netanyahu, Lübnan üzerinden savaşın bölgeye yayılmasıyla ile Gazze’yi uluslararası camiaya unutturmaya çalışıyor. Orada insanlığa karşı işlenen suç, soykırım ve sistematik katliamı uluslararası camianın gözlerinin önünden silmeye çalışılıyor.” İfadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’DEN 11 İLİ KAPSIYOR’
İsrail’in Arzı Mevud idealine de değinen İnaç, “Fırat’tan Dicle’ye kadar uzanan ve Türkiye’nin de 11 ilini içine alan, Suriye’yi, işte Lübnan’ı, Irak’ın önemli bir kısmını, Yemen’i içine alan bir coğrafyada bir büyük devlet kurma hayali var. Allah’ın güya kendilerine böyle bir izin verdiğine dair saçma sapan bir inanışları var. Ve maalesef benim gördüğüm kadarıyla her ne kadar Amerika veya Avrupa ülkeleri buna karşıyız Netanyahu’nun? kısıtlanması gerekir demelerine rağmen ben bu katliamlar silsilesinin Amerika tarafından planlandığını ve İsrail tarafından uygulandığını düşünüyorum.” Şeklinde konuştu.
Haniye’nin yeni seçilen Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan kutlama törenine katıldığını ancak Lübnan Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah bu yemin törenine katılmak istediği zaman İran’ın “güvenliğini sağlayamayız” diyerek buna izin vermediğini ifade eden İnaç, “Buna rağmen İsrail’in en büyük düşmanlarının başında gelen, en çok aranan isimlerden biri olan Hamas liderinin gelmesine neden izin veriyorlar? Suikastın oluş tarzına baktığımız zaman yani devrim muhafızlarının lojmanında bir üst katında İslami cihat lideri olmasına rağmen sadece Haniye’nin katına gelen bir füze var ya da bir drone var. Dolayısıyla nokta atışıyla hedefin vurduğunu görüyoruz. Bu da yerel bir unsur olmadan cinayetin işlenme imkanının olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla İran’ın da bu suikasta önemli bir rol oynadığını görüyoruz. Dolayısıyla İran, kendi cumhurbaşkanını koruyamadığı ya da korumadığı gibi, Dışişleri Bakanı Abdüllahiyan’ın ölümüne yol açtığı gibi, burada da Haniye’nin ölümüne aslında imkan tanımış olan bir devlet olarak karşımıza çıkıyor.” İfadelerini kullandı.
‘HANİYE İLE BİRLİKTE BARIŞ UMUDU DA ÖLDÜRÜLDÜ’
İran’ın son dönemde yaptıkları ile tamamen İsraillin hizmetinde Amerika’nın emrinde hareket eden ve Ortadoğu’yu onlarla birlikte dizayn etmeye çalışan bir devlet olarak karşımıza çıktığını dile getiren İnaç, görünüşte Hamas’ın arkasında bir güç Filistin’in koruyucu abisi gibi görünen İran’ın tam tersi İsrail hedefine hizmet eden bir devlet olarak hareket ettiğine değindi. İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın daha liberal olduğunu, batı ile entegrasyonu savunduğunu belirten İnaç, cinayetin onun batıya açılma politikalarını da engelleyeceğini vurguladı. İsmail Haniye’nin Katar’da Mısır’da Ürdün’de farklı coğrafyalarda yürütülen barış müze karelerinde baş aktör durumda olduğuna dikkat çeken İanç, “Biz Haniye ile birlikte barış ve ateşkes ümitlerinin de öldürüldüğünü görüyoruz. Uzunca bir süre İsrail ile Hamas arasında bir ateşkes olamayacağı ortada.” ifadelerini kullandı.
‘ENGEL OLACAK İSİMLER ORTADAN KALDIRILIYOR’
2023 Aralık ayında İsrail’in istihbarat şefinin “Biz Hamas liderlerini Türkiye’de, Irak’da, Suriye’de, Yemen’de nerede olursa olsun öldüreceğiz” açıklamasını hatırlatan İnaç, dönemin MİT Müsteşarı İbrahim Kalın’ın her türlü tedbiri alacağız diyerek buna karşı çıktığını vurguladı. Haniye’nin İran’a daha yakın bir siyasi aktör olduğunu bu yüzden suikastın aynı zaman Hamas’ın İran bağlantısını koparmak için de planlanmış olduğunu ifade eden İnaç, “Hamas’ın siyasi liderliğini yeniden dizayn etme çabası var ve bu çaba doğrultusunda Gazze’de bundan sonra nasıl bir yönetim olacaksa o yönetimin sınırlılıkları da şekillendiriliyor. Ve yönetimde kimin söz söyleyeceğini belirlemeye engel olabilecek isimler ortadan kaldırılıyor.” Dedi.
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
