Türkiye’nin porselen sektöründe ithalatı artar, ihracatı azalırken Güral Porselen olarak katma değerli ürünlerle 4 sene üst üste ihracat şampiyonu olduklarını belirten Güral Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, “Türkiye’de Ortadoğu’da ve Avrupa’da, tek çatı altında bu kadar çok ürün üreten başka bir firma yok.”şeklinde konuştu.
‘PORSELENİN GEÇMİŞİ ÇİNİYE DAYANIYOR’
Güral Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, porselen sektöründeki son durumu dair açıklamalarda bulundu. Türkiye’de porselenin başlangıcının çiniye dayandığını belirten Harika Güral, “Özellikle Kütahya çinisi ve İznik çinisi. Osmanlı’nın son dönemlerinde ise Avrupa’dan gelen akımlarla porselen saray hayatına giriyor. Cumhuriyetin, ilk dönemlerinde Atatürk’ün yaptığı kalkınma programı ile beraber farklı sektörlerde yapılan yatırımlarla porselen günlük hayata daha hızlı giriş yaptı, o zaman kadar seramik ve çini bazlı ürünler vardı.” İfadelerini kullandı.
‘İHRACAT AZALIYOR İTHALAT ARTIYOR’
Dünyada ihracat konusunda Çin, Vietnam, Bangladeş’in öne çıktığını ifade eden Güral, “Türkiye yükselen bir trend içindeydi ta ki bu yıla kadar”dedi. Türkiye’nin 2023 yılı porselen, sofra ve mutfak eşyası ithalatının 114 milyon dolar olduğunu açıklayan Güral, 30 milyon kilograma tekabül eden ithalatta birim fiyatın 3,77 dolar olduğuna değindi. İhracatın 146 milyon dolar olduğunu dile getiren Güral, 33 milyon kg’a tekabül eden ihracatta birim fiyatın 4,38 dolar olduğunu belirtti. Bir önceki sene ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin ihracatının azaldığına, ithalatının arttığına dikkat çeken Güral, bu durumunda artan maliyetlerle doğru orantılı olduğunu vurguladı.
‘KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLER ÜRETMELİYİZ’
Diğer sorunun Türkiye’de firmaların, genelde bir diğer firmanın fiyatının altında fiyat verdiğine değinen Güral, “Aslında bu bir problem. Hepimiz kendimizi tasarım ArGe, teknoloji konusunda geliştirerek katma değeri yüksek ürünler ile devam etmeliyiz. Biz Güral Porselen olarak 4 sene üst üste ihracat şampiyonluğunu göğüsledik burada en önemli pay ArGe’ye yaptığımız yatırımdı.” Dedi. Türkiye olarak ihracat pazarının genelde özellikle İspanya, İtalya, Fransa, Yunanistan gibi turizmin yüksek olduğu AB üyesi ülkeler olduğunu belirten Güral, Amerika’nın gelişen bir Pazar olduğunu ancak Güral Porselen için en önemli yeni pazarın Suudi Arabistan olduğunu vurguladı.
60’DAN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT
75 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 275bin metrekare üzerine kurulu Güral Porselen’in 60’dan fazla ülkeye ihracat yaptığını açıklayan Güral, “Fabrikamız içinde sadece sert beyaz porselen değil fine bone, digibone ürünler, reaktif sırlı ürünler üretiyoruz. İç piyasa dış piyasa otel ve ev gurubu olarak ihracat kalemleri üretiyoruz. Türkiye’de Ortadoğu’da ve Avrupa, bizim gibi ihracat ve iç piyasa üretimi yapan, tek çatı altında bu kadar çok ürün üreten başka bir firma yok. Senelik 90 milyona yakın kapasitemiz var ve bu kapasiteyi durdurmak kolay değil.” Şeklinde konuştu.
2024 yılını kapatmak için sektörün çok dikkatli olması gerektiğine değinen Güral, ev tipinin ardından sanayi tipinde de elektriği zam beklediklerini bu yüzden giderlerinin artacağını öngördü. “Türkiye’nin iç piyasalardaki daralması dış piyasada da ne yazık ki devam edecek” şeklinde konuşan Güral, çünkü Türkiye’nin rekabetçi fiyat avantajını kaybettiğini coğrafi konum gibi diğer avantajların üzerine gidilmesi gerektiğini bu dar boğazdan çıkmanın en önemli yolunun ise katma değerli ürünlerden geçtiğini belirtti.
‘ERKEKLER DE ÇOCUK BAKIMINDA SORUMLULUK ALMALI’
Porselen sektöründe nitelikli istihdama çok ihtiyaç olduğunu dile getiren Güral, “Mavi yaka bulmakta zorlanıyoruz beyaz yakada en büyük sorunumuz eğitim eksikliği. Mavi yaka için sadece Güral Porselen ve rakiplerimizin sadece birkaç tesisinde işçi sendikası var. Piyasanın çok üstünde haklar verdiğimiz halde mavi yakada çok hızlı bir turn over yaşıyoruz. Arkadaşlarımız sürekli geliyorlar gidiyorlar, geliyorlar gidiyorlar. Kadınların kalıcılıkları daha yüksek ancak kadınlar 25-35 yaş arasında ayrılıyor ve geri döndüklerinde baştan başlamak zorunda kalıyorlar. Burada önemli olan çocuk bakımının sadece annenin görevi değil ailedeki erkeklerin de sorumluluğu olduğu bilincini topluma yaymak.” ifadelerini kullandı.
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
