‘BÖYLE YOKSULLUK DAHA ÖNCE GÖRÜLMEDİ’ İŞÇİDEN PAHALILIĞA PROTESTO ÇIĞLIĞI

626

Türk-İş, tüm Kütahya’da “bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz” diyerek protesto düzenledi. Geçmiş yıllarda da ekonomik krizler yaşandığını ancak bu dönemde olduğu kadar yoksulluk görülmediğini ifade eden Yol İş Kütahya Şube Başkanı Ali Okçu, yaşanan geçim sıkıntısına vurgu yaptı.

Türk-İş ve Türk-İş’e bağlı sendikalar, hayat pahalılığı, satın alma gücümüzdeki gerileme,  adaletsiz vergi sistemi, kamu işyerlerinde ücret dengesizliği, işsizlik, güvencesiz çalıştırma, kayıtdışı ve mülteci istihdamı gibi sorunlara dikkat çekmek için basın açıklaması düzenledi. Kütahya’da İl Özel İdaresi Bahçesinde oturma eylemi gerçekleştirildi. Farklı kurumlardaki çok sayıda işçi de, protestolara destek verdi.

Yol İş Kütahya Şube Başkanı Ali Okçu tarafından okunan basın açıklamasında, işçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payının her geçen gün arttığına dikkat çekildi. Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, en düşük emekli maaşının asgari ücretten de düşük olduğu bir toplumda huzurun, sosyal barışın olmayacağını ifade eden Okçu, “Geçmiş yıllarda da ekonomik krizler yaşandı. Geçim şartları ağırlaştı. Ancak bu dönemde olduğu kadar yoksulluk görülmedi. İşçiler mağdur olmadı.” Şeklinde konuştu.  

‘ENFLASYON KADAR ZAM DAHA DA YOKSULLAŞTIRIYOR’

Enflasyon kadar ücret zammının yoksulluğun sürmesine neden olacağına değinen Okçu, “Kaldı ki açıklanan enflasyon yaşadığımızı gerçeğin çok uzağındadır. Açıklanan resmi enflasyona göre belirlenen ücret zammı bizi daha da yoksullaştırıyor. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır. İşçiler enflasyonun sebebi değildir. Enflasyonu düşürmek için fedakârlığı kazancını ve servetini artıranlar yapmalıdır.” İfadelerini kullandı. 

Sendikalı işçi ile örgütsüz işçi, memur ile işçi, sigortalı işçi ile kayıtdışı çalışan ve mültecinin karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını ifade eden Okçu, “İşsizlerin iş beklentisiyle çalışanlara baskı kurulmak isteniyor. KİT’lerde ve kamuda taşeron işçilik sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz, 696 sayılı KHK ile kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz.Türkiye ucuz işgücü ülkesi olmayacaktır. Rekabet düşük işçi maliyet sağlanmamalıdır. Zorlu çalışma şartlarını biz yaşıyoruz. Geçim sıkıntısını biz çekiyoruz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz.”dedi. 1 saatlik eylemin sonunda işçiler, sorunsuz bir şekilde dağıldı.

‘SABIRLI OLMAMIZ İSTENDİ

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI’

Türk İş’e bağlı sendikalar 81 ilde olduğu gibi Kütahya’da da basın açıklaması düzenledi. Kütahya’da İl Özel İdaresi Bahçesinde yoğunlaşan protestoların ardından okunan basın açıklamasında Yol İş Kütahya Şube Başkanı Ali Okçu, başta işçiler olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşama şartlarının ağırlaştığına dikkat çekti. Mutlu bir azınlık dışında tüm vatandaşların geçim sıkıntısıyla mücadele ettiğini belirten Okçu, “Sesimizi duyurmak istedik. Sağduyulu davranmaya gayret ettik. Diyalog kapılarını açık tuttuk. Ancak bir sonuç alamadık. Sürekli sabırlı olmamız istendi. Ama bıçak kemiğe dayandı. Ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz.” İfadelerini kullandı.

Tepeden tırnağa her şeye her gün zam geldiğini, ev kiralarının ortalamada asgari ücretin üzerine çıktığını, eğitim masraflarının altından kalkılamaz bir hale geldiğini dile getiren Okçu, elektriğe ve doğalgaza geçtiğimiz aylarda yüzde 38 zam geldiğini, yaklaşan kış aylarında vatandaşın kışı nasıl geçireceğini kara kara düşündüğünü belirtti.

‘AZ KAZANANDAN AZ

ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ’

Gelir adaletini sağlamak için vergide adaleti işaret eden Okçu, “Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak servet elde edenler işçinin ödediği kadar vergi vermiyorlar. İşçiler 12 ay çalışmakta ve fakat 2,5 aylığını vergi olarak ödemek zorunda kalmaktadır. Yaptıkları her harcamada dolaylı vergi var. Vergi sisteminde acil olarak düzenleme yapılmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları kabul edilebilir düzeyde güncellenmelidir. İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır.” Dedi. Gelir vergisi tarifesinin ilk basamağının, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt asgari ücretin 12 katından az olmaması gerektiğine değinen Okçu, gelir vergisi oranının bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmesi, işçilere yapılan sosyal amaçlı ödemelerden vergi kesilmesi gerektiğini vurguladı.

SOSYAL GÜVENLİK SORUNLARI BÜYÜYOR

Sosyal güvenlik sisteminde birçok sorunun çözüm beklerken bu sorunlara yenileri eklendiğini vurgulayan Okçu, “Aynı işyerinde aynı dönemde çalışan iki işçiye emekli aylığı başvuru tarihleri farklı olduğu için farklı aylık bağlanabilmektedir. Uygulanan sosyal güvenlik sistemi nedeniyle, enflasyon farkının yüksek olduğu bu dönemde, 2024 yılı içerisinde emekli aylığı talebinde bulunanların emekli aylıkları, 2025 yılında başvuracaklara göre daha fazla olacaktır. Bu durum birçok işçinin emeklilik başvurusu yapmasına sebep olmaktadır. Nitelikli çalışanlar oluşacak fark sebebiyle emekli olmayı tercih etmektedir.  Bu mağduriyetin yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.”dedi.

‘KIDEM TAZMİNATLARI ERİYOR’

Geçimini emeği ile sağlayan işçilerin emeklilik döneminde önemli bir güvencesinin kıdem tazminatı olduğuna değinen Okçu, bir işçinin geçmiş yıllarda kıdem tazminatları ile iyi kötü bir ev alıp, çocuklarını evlendirebildiğini belirtti. Bu sebeple yıllarca kıdem tazminatına her el uzatıldığında karşı kıdem tazminatına dokundurtmadıklarını dile getiren Okçu  zaman içinde eriyen kıdem tazminatı tavanı uygulamasının işçilerin mağduriyetini her geçen gün arttırdığına dikkat çekti. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerektiğini altı çizildi.

ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *