BİLENEN KILIÇ KELLE ALIR

475

 23 Ekim’de PKK’lı iki terörist in alçakça saldırısında istiklal ve istikbalimiz olan TUSAŞ’da  beş şehit verdik. Bu acıyla hem yüreğimiz yanıyor hemde bileniyoruz. O kalleşler ve leşlerin sahipleri bilsin ki bilenen kılıç kelle alır. Saldırının hemen ardından operasyon yaptığımız terör bölgelerinde taş üstünde taş omuz üstünde baş bırakmayacağız. Çünkü  kendi yerli ve milli silahlarımızı mühimmatımızı kullanıyoruz yani elimizi bağlayacak kimse yok.

  Ülkemiz için çok önemli olan tesislerde çalışan, oranın stratejik önem ve değerini bizden daha iyi bilen deneyimli, bilgi birikimine sahip idealist profesyoneller acılarını yüreğine gömerek, aziz şehitlerimizin muazzez ruhundan güç alarak daha bir azim ve inatla çalışarak tasmayı katillerin boynuna geçirenlerin, üzerimize salanların hain emellerini kursağında bırakacaklar. Zira bizim asil kanımızda ve karakterimizde bunlar mevcut.

 Şehitlerimizin muazzez ruhları şahit olsun ki, onların bir damla kanından bin yiğit meydana gelecek. Yaptıklarıyla yetinmeyerek daha yüksek kabiliyete sahip savunma amaçlı havada, karada ve denizde en etkili araç, gereç ve mühimmatı yani ordularımız temel ihtiyaçları neyse hepsini üreterek bulunduğumuz yerden daha ileri gideceğiz.Saldırı sonrası üretim durmasın diye hemen işe koyulmaları bunun en müşahhas ( somut) göstergesidir. ‘ Vatan sevgisi imandandır’ inancıyla, azim ve gayretle çalışarak daha güçlü konuma getireceğimiz savunma sanayimizle dosta güven düşmana korku salacağız. .

  Ülkemiz savunma sanayinin kalbine yapılan kahpece saldırının amacını anlayanlar yılmayacak daha çok üretecekler. Hedefe ulaşmak için canla başla çalışan fedakar insanların sayesinde yerli ve milli sanayi tesislerinde üretilen ileri teknolojiye sahip ürünleriyle ordularımızı donatacağız. Kazandığımız gücümüzle ülkemize göz dikenlerin gözünü çıkaracağız inlerini başlarına yıkacağız.

  Hep kendilerine bağımlı kalmamızı, ambargolarla bizi zayıf duruma düşürmek isteyen iki yüzlü hainlere fırsat vermemek, savunma gücümüzü dahada tahkim etmek için kendi sermayemiz ve beyin gücümüzle bize ait yerli ürünleri üreterek caydırıcı güç olmalıyız. Çünkü yerli ürünlerin önemi ihtiyaç duyulduğunda anlaşılır. Zira milyarlarca dolar verir tank,uçak ve gemi alırsınız bir gün ihtiyacınız olan 10 dolarlık bir parça için uçağınızı uçuramaz, tankınızı yürütemez, geminizi yüzdüremezsiniz. Bu sıkıntılar yaşanmasın diye biz vatandaşlarda maddi ve manevi katkıda bulunacağız, karada-havada ve denizlerde güçlü olacağız. Bunlar öyle ham hayal düşünceler değil yapılanlar yapacaklarının garantisidir.

 Zira yıllarca bunun acısını ve eksikliğini yaşadık. 50 yıl önce Kıbrıs barış harekatında yerli savunma sanayinin önemi ve önceliği ortaya çıkmasına, terörle mücadelede aynı sıkıntıyı yaşamamıza rağmen maalesef ileri teknolojiyle tesis edilmiş güçlü bir savunma sanayisine sahip olamadık. Çünkü müttefik dediğimiz ülkeler hep bizi oyaladılar. Peki Kıbrıs’ta neler oldu? kısaca anlatayım. Kıbrıs’ta rumlar soydaşlarımıza büyük zulüm yapıyorlardı. Yıllarca katliam korkusu yaşadılar. Rumlarla Türkler arasında ciddi çatışmalar meydana gelmişti. Adada büyük gerginlik olmuştu. Bardağı taşıran son damla Yunanistan’da yönetimde bulunan cunta rejimi, adanın Yunanistan’a bağlanmasını isteyen bir darbe gerçekleştirmesi oldu. Çok karmaşık bir hale gelen Kıbrıs’ta zulüm dahada arttı. Türklerin yaşadığı yerlerin büyük bir bölümü Rumların kontrolündeydi ve her an katliam olabilir korkusu yaşıyorlardı. Yüzlerce Türk köyü perişandı. Sürekli yardım istekleri gelmekteydi. Adanın her köşesinden feryatlar yükseliyordu. Dayanılacak gibi değildi ve bizde dayanamadık. 1974 yılında garantör devlet olma hakkımızı kullanarak müdahale etik soydaşlarımızı Rum zulmünden kurtardık. Bu zaferimizi hazmedemeyen başta Amerika olmak üzere birçok Avrupa ülkesi katı bir ambargo uyguladılar. Öyleki NATO üyesi olamayan düşman gördükleri komünist ülkelere silah satmalarına rağmen, bizim ordularımızın Amerikan silah, araç-gereç ve mühimmat ile donatılmış olmasına karşın bize vermediler. Aynı sıkıntıyı zaman zaman bölücü terörle mücadelesinde de yaşadık.

 Bizi yıllardır avutanlara, her alanda gelişmemizi engellemeye çalışanlara inat inşallah biz en kalitesini üreteceğiz dünyada marka olacağız.Tabii önce kurulu tesislerimizi canımız pahasına koruyacağız. Üreten eller dert görmesin rabbim tekrarından korusun. Şehitlerimize Allahtan gani gani rahmet, ailelerine sabır ve metanet, Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Bu temenniyle sağlıcakla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.    




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *