Değerli okurlarım, son zamanlarda hafsalamızın almadığı, akıllara durgunluk veren, vicdanları titreten, “insanım” diyenlerin yüreğini sızlatan vahim hadislere şahit oluyoruz. Basın-Yayın organlarında yer alan haberlere bakınca sizde her vicdan sahibi insan gibi ürperiyor ‘ sahi neler oluyor bize’ diye soruyor olmalısınız. Sorulmayacak gibi değil zira hem çok üzücü hemde düşündürücü. Artan kadın cinayetleri, ailelerde şiddetli geçimsizlik ve boaşmalar. 8 yaşındaki Narin’in katledilmesinin acısı geçmeden 9 aylık bebeğin cinsel istismarının ardından 6 yaşındaki Şirin’in mezarlıkla boğularak öldürmesi. Yıllardır duymadığımız belkide ilk olan haberleri izlerken yüreğim daralıyor, insan bu kadar mı canileşir diye söylenip duruyorum.
Ülkemiz gündeminin zirvesine oturan, büyük üzüntü ve şaşkınlığa yolaçan hemen her ortamda konuşulan ” Yeni doğan çetesi” gibi. Bunlara çete mi demeliyiz yoksa ” Bebek katili mi” demek lazım bilemiyorum.” İnsan öldürene katil denmez de başka ne denir?”dediğinizi duyar gibiyim. İnsanı insan yapan rahmani, vicdani, ahlaki, akli, örfi ve ailevi gibi ulvi değerlerimizin bu kadar dumura uğraması endişeye neden oluyor. Manevi duygusunu yitirmiş, maddiyata tapar olmuş, doyumsuzluk yaşayandan herşey beklenir. Çünkü onun derdi imanı para. Varsın analar feryat etsin, babaların yüreği yansın onlar için bir şey ifade etmez.
Peşpeşe yaşanan tiksindirici olayların kamuoyuna yansıdığı kadarıyla görüyoruz ki; olayda para için vahşice ve acımasızca çocuklar öldürülmüş. Üç günlük dünyada abad olmak için malamat olan, ahiretini berbat eden tiplerin tedaviye ihtiyacı olabilir diye düşünüyorum. Çünkü aklı başında olan, azda olsa merhamet duygusu taşıyan birinin para için günahsız masum bebeklerin ölümüne sebep olmaz canlara kıymaz kıyacak kadar merhametsiz olamaz. Cüzdanını önemseyip vicdanını öteleyen insan biran empati yaparak, kendi çocuklarını, torunlarını, ebeveynlerini göz önüne alarak o masum yavrulara kıymamalıydı. Hastayı adeta” yolunacak kaz gören” para için yapmayacağı rezillik kalmayanın topluma kötülükten başka verecek hiçbir şeyi yoktur diye düşünmüyorum. Eşrefi mahluk olarak yaratılan bir canı yaşatmak için maddi ve manevi fedakarlık gösteren bu acımasızlığı yapmaz yapanada göz yummaz. Kan donduran olayları hayretle izleyince bu kanaate varıyorsunuz.Toplumda büyük üzüntü ve tepkiye neden olan bu mevzuyu zula etmeden tüm sorumluları detayları ile ortaya çıkarılması, kamuoyuyla paylaşılması, hep gündemde tutularak toplum uyarılmalı, yargıda gerekeni yapmalı. Suçu işleyenlere öyle bir ceza verilmeli ki caydırıcı olsun kimse bir daha yapmaya tevessül etmesin. Vatandaşın beklentisi de bu yönde. Tabi birde bunun İlahi adaleti var. Çünkü bu öyle büyük bir kötülüktür ki, insanlar canlarını emanet ettiği, hizmet kalitesine inandığı, istenilen paraya evet diyen, borç harç yaparak ödemeyi yapan, ciğerparesini bağrına basmaya umutlanan insanların duygularının istismar edilmesi, dirisini kundakla beklerken kefenle ölü çocuğunu kucağına verilmesi gibi. İşte bunlar toplumda şüpheye neden olacağı gibi güven kaybına yol açar. Umarım gerekenler tez zamanda yapılır kamuoyu nispeten rahatlar. Daha fazla acılar yaşanmasın temennisiyle bizimle kalın sağlıcakla kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.
