TABİİ Kİ YEŞİLAY. Ülkemiz ve ilimizde toplum yararına çalışan, insanların hayatlarına dokunan önemli kuruluşlar var. Bunlardan biride 104 yıllık Türkiye’de 120 şubesi bulunan Yeşilay Cemiyeti. Geçen hafta pazartesi günü Yeşilay Cemiyeti Kütahya Şubesi Başkanlığına atanan Mehmet Bilgili Beyi tebrik etmek, hayırlı olsun temennisinde bulunmak için ziyaret ettik. Doğrusu Sayın Başkanı yeterince tanıyor değildim. Biraz sohbet edince cemiyet bilincine sahip işinin ehli bir başkanla karşılaştığımı anladım.
İnsanları her türlü kötü bağımlılıktan korumak, karanlık dehlizlerden kurtarmak, hayatlarını kurtarmak, yaşama bağlamak, biçarelere çare olmak, bedenen ve ruhen sağlıklı- karakterli bir nesil yetiştirmek amacıyla kurulan Yeşilay Cemiyeti 104 yıl gayretle ve fedakârlıkla faaliyetini sürdürmesi hakikaten büyük başarı. Çünkü mücadele ettikleri alan çok tehlikeli bir alan. Uyuşturucu- alkol gibi zararlı maddelerle milli ve manevi değerlerimizi bozup tahrip etmek için sinsi planlar yapan, özellikle de gençlerimizi hedef alan baronların olduğu, kirli büyük paraların döndüğü bir alemde etkili ve yaygın bir mücadele içinde olması takdire şayandır.
Yalnız bizim değil, küresel bir sorun haline gelen uyuşturucu madde bağımlılığıyla mücadelede Yeşilay Cemiyeti Türkiye’nin önde gelen kuruluşlardan biri. Ülkemizin en köklü ve en aktif kuruluşu olan, kötülüklere mücadeleyi görev bilen Yeşilay Cemiyetini desteklemek vatana sahip çıkmaktır. Ülkemiz insanın uyuşuk değil uyanık ve idealist olmasına önem veren, rezil değil aziz olmalarını isteyen bunun için ağır bir yükün altına giren Yeşilay’ın hizmetlerine biz vatandaşlarda duyarsız kalamayız. Zira yuvalar yıkan, ocaklar söndüren, çok üzücü hadiselere neden olan, topluma zarar veren kötülüklerin yayılma riski oldukça fazladır.
Umudumuz olan gençlerimiz uyuşturucu, alkol ve kumar bataklığına düşmesin, hakikat aleminden koparılıp sanal aleme sürüklenmesin, bunalımlı bir hayat yaşamanın, kötü alışkanlıklar edinmesinin, kişiliksiz ve kimliksiz olmasının önlenmesi için uyanık olmalıyız. Kulağımız üzerine yatar ihmal edersek kötüler kazanır, iyiler kaybeder. Hem düşenin elinden tutup kaldırmak bizim kadim kültürümüzün gereğidir. Kötülerle yasal çerçeve içinde mücadele etmek vicdani ve insani göremizdir. Bana ne diyerek kenara çekilmek acizliktir bir anlamda değerlerimize ihanettir.
Ülkemizi teslim edeceğimiz yarınlarımız gençlerimizi uyarmalı ve korumalıyız. Boşvermişlik bize yakışmaz. Çünkü bir ülkeyi ele geçirmenin kaynaklarını sömürmenin en kolay yolu insanların beynini uyuşturmak, düşünme melekelerini köreltmek, milli ruhunu yok etmek, gençliği bitirmektir. Tehlikenin farkında olan, büyümesin yaygın bir hal almasın diye mücadele eden Yeşilay’ın yanında olmalıyız. Tabii burada gençlerimize de büyük iş düşüyor. Çevresine ve arkadaş dediklerine dikkat etmeliler. Bu mevzuda atalarımız” Kiminle gezersen onunla anılırsın”, ” İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar” diyerek uyarmışlar. Eğer mis gibi kokmayı arzuluyor isek, iyi ve hayırlı insan’ olarak anılmayı istiyorsak faydalı işler yapmalıyız.
Bunlar bizim asla vazgeçemeyeceğimiz güç ve övünç kaynaklarımızdır. Bizi biz yapan değerlerimiz dumura uğradığında gücümüzü yitirir kıymet verdiklerimizi umarsamaz hale geliriz. Özellikle üretme çağına gelmiş genç beyin ve bedenleri tahrip eden, enerjisini tüketip milli ruhunu karartarak değerlerinden uzaklaşmış bir nesil oluşturmak için her yolu ve yöntemi deneyen odakların önünü kesmeliyiz. Bu tehlikeyi bizden daha iyi bilen, etkili bir mücadele içinde olan Yeşilay Cemiyetini ihmal etmemeli desteklerimizi sürdürmeliyiz. Zira Yeşilay güvenilir bir liman ve sığınaktır. Korkmayın tedirgin olmayın çünkü orada gizlilik esastır. Çevrenizde ve ailenizde bir tehlike sezdiğinde Yeşilay Danışmanlık Merkezi ( YEDAM ) 115 hattını arayıp durumu bildirebilirsiniz.
Yeşilay, Birinci Dünya Savaşı sırası ve daha sonrasında işgal güçlerinin toplumumuzda alkol ve uyuşturucu maddelerin yaygınlaşmasını ve işgale karşı mücadele ruhunun yıkılmasını önlemek amacıyla dönemin Şeyhülislamı İbrahim Haydarzade ‘nin himayesinde, Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından Sultan Vahdettin’in izniyle 5 Mart 1920’de İstanbul’da ” Hilal-i Ahdar” adıyla kurulmuştur.Yeşilay’ın kurulduğu 1-7 Mart tarihleri arası Yeşilay Haftası olarak kutlanmaktadır.
Kuruluşunda”Hilal-i Ahdar ‘ ismi daha sonra ” Yeşil Hilal” ve Yeşilay olarak değiştirilmiştir. 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı, İsmet İnönü’nün Başbakanlığında, Bakanlar Kurulu kararıyla Yeşilay’a ” Kamu yararlı dernek ” statüsü verilmiştir. Kuruluşundan günümüze bağımlılık türleri arttıkça Yeşilay’ın da tüzüğünde alanları çeşitlenmiş, alkolden sonra sigara, uyuşturucu madde, kumar ve yakın tarihte teknoloji bağımlılığı Yeşilay’ın mücadele sahasına dahil olmuştur.
Yeşilay yurdumuzda ahlaki ve kültürel bir kalkınma atmosferi içinde, tütün, alkol ve madde bağımlılığı gibi toplumun ve gençliğin beden ve ruh sağlığını tahrip eden bağımlılıklar yanında kumar, İnternet ve teknolojik bağımlılığı gibi gençliğe zarar veren bütün alışkanlıklarla mücadele etmek, milli kültürüne bağlı yetiştirmek amacıyla kurulmuştur. Yeşilay bu çerçevede kötü alışkanlıklarla mücadele etmek üzere, toplumun bilinç ve güç kaynaklarını harekete geçirir, insan onur ve saygınlığının korunması doğrultusunda her şartta,yerde ve zamanda desteğe muhtaç insanlara yardım eder, toplumun bağımlılıkla mücadele kapasitesinin gelişmesine sürekli katkıda bulunur.
Daha pek çok faydası ve icraatı olan Yeşilay’ın şavkından yararlanmak, karanlıktan aydınlığa çıkmak, istikametimizi düzeltmek, Yeşilay’ın mücadele ettiği illetlerler’e bağımlı olup zillete ve hain ruhlu tiplerin tuzağına düşmemek temennisiyle bu haftada yazımızın sonuna geldik. Eğer bir sürçü lisan ettiysek affola. Bu duygularla sağlıcakla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.