SİZE BİR DEĞİL BİN TEŞEKKÜR

275

  3 Aralık günü mutat yürüyüşümü yaparken düşmüşüm.Yerde olduğumu, bir vatandaşın beni kaldırmak için yardımcı olduğunu gördüm. Sol elimin üst kısmında kesik olduğu için kanama vardı. Kanamanın durmadığı gören vatandaşlar ambulans istedi bende oraya yakın bir yerde olan eşimi çağırdım. Zaman kaybetmeden Şehir Hastanesine acil servise götürüldüm. Önce elim pansuman yapıldı dikişler atıldı filmler çekildi kırık, çıkık ve çatlak olmadığı görüldü. Akabinde  muayeneler yapıldı, EKG çekildi sonuç nabız düşüklüğü ve ritim bozukluğu.

Akabinde Koroner Yoğun Bakım ünitesine yatırıldım gerekli cihazlar bağlandı. Kardiyoloji uzmanı Dr. Emrah Kaya, önce anjiyo yapacaklarını eğer sorun devam ederse kalp pili takılacağını söyledi ve bende kabul ettim. Yatakta cihazlara bağlı yatarken nedendir bilmem ama o gece hep kötü şeyler geldi aklıma. Çünkü sabah anjiyo yapacaklardı. Bir ara bu kötü vehimlerden kurutularak Yaradan’a sığındım, doktorlara güvendim. Doktorların, asistanlarının, hemşirelerin ve personelin hastalara şefkatle davranmaları beni umutlandırdı.

 Ve anjiyo vakti.  ” Emin ellerdesin” diyerek bana umut veren  Dr.Öğretim Üyesi; Kardiyoloji uzmanı Emrah Kaya ve ekibi’nin o soğuk buz gibi ameliyathanede yaptıklar anjiyonun başarılı geçtiği, damarların temiz olduğunu ve pil takılmasının gerekli olduğunu belirtiler. Bir gün yoğun bakımda tedaviye devam edildikten sonra Prof.Dr. M,Ali Astarcıoğlu ve ekibi kalbe pil takmak için tekrar ameliyathaneye aldılar. Yaklaşık bir saat süren işlemin çok iyi geçtiğini söylediler. Bir gece yoğum bakımda kaldıktan sonra servise çıkardılar. Tabi bu süreçte doktorlar hassasiyet göstererek kontrolleri yaptılar. Aynı özeni görevli hemşireler ve persolde gösterdi.

  Beş gün kaldığım şehir hastanesinde başta doktorların, asistanların, hemşirelerin ve personelin ne kadar önemli bir iş yaptıklarını, hastalarını sağlığına kavuşturmak için nasıl çaba gösterdiklerini, mesai farkı gözetmeksizin çalıştıklarını,şifa ve şefkat eli olduklarını gördüm. Özellikle yoğun bakımda çalışan personelin işi gerçekten daha zor. Zira hiçbir hasta kendi ihtiyacını göremiyor, bakımı temizliğini yapamıyor. Haliyle iş orada görev yapan personele düşüyor.

 Hasta yatağımda bu güzel ruhlu insanların robot olmadığını,senin-benim gibi etten,kemikten ve ruhtan oluşan canlı varlıklar olduklarını, her insan gibi onlarında duyguları, sorunları ve sosyal yaşamları olduğunu, ama bunları hiçbir zaman hastalarına yansıtmadıklarını düşündüm. Mevzu buraya gelmişken hekimlerin fedakarlığını anlatan alıntı yaptığım bir öykü nakledeyim.

 Cerrahın telefonu çalar, arayan hastane sekreteridir.Sayın hekim, ağır bir hasta var, acele bütün işinizi bırakıp gelin.Hekim ” geliyorum” deyip hemen yola çıktı. Hekimi hastanede hastanın babası hışımla karşıladı: -Benim oğlum ölüm döşeğinde,niçin bu kadar geç kaldınız? Cerrah hafifçe tebessüm eder.- Bana haber verilir verilmez acele geldim. Bir de unutmayın ki, hayat ve ölüm Allah’ın elindedir. Cerrah ameliyat odasına dahil oldu. Ameliyat iki saat sürdü. Cerrah odadan çıkıp koridordaki babanın yanından sakince geçip gitti. Ardından yardımcı hekim çıktı.Babaya;- ” Oğlunuz yaşayacak dedi. Baba bir an sevindi,tekrar hiddetlenip:- Bu cerrah çok kötü ve insafsız bir adam. Ne vardı yani, çıkarken bana iyi haberi verseydi? Yardımcı hekimin gözleri doldu ve adamı hayatı boyunca pişmanlığa sevk edecek şu cevabı verdi: ” Cerrah çok iyi, güzel insaflı bir insandır. Onun oğlu otomobil kazasında bugün vefat etti. Biz onu defin merasiminden çağırdık. Oğlunu defnetmeden sizin oğlunuzun şifasına vesile olmak için geldi” dedi.

 Hakikaten doktorların işi hiçte kolay değil. Gecesini gündüzüne katmış, mesai mefhumu gözetmeksizin çalışıyorlar. Poliklinikte, serviste, nöbette ve ameliyatta. Yani yoğun bir çalışma içindeler. Hastalarına özen göstererek sağlığına kavuşturmak için samimi gayret gösteriyorlar. Yatış sırasında şefkatin ne kadar değeri ve önemli olduğunu bir kez daha yaşayarak anladım. Görevlerini layıkıyla yapan fedakar insanlara, merhametli yüreklere ne kadar dua ve teşekkür etsek azdır.

 Başta Dr. Emrah Kaya, Prof.Dr. M, Ali Astarcıoğlu Na, asistanlarına, kardiyoloji servisinin tüm personeline çok teşekkür ediyorum Rabbim hepinizden razı olsun. Elleriniz dert görmesin, başarınız hep daim olsun, yolunuz emin ve açık güzel yürekli insanlar. Şükürler olsun genel durumun iyi ancak düşme sırasında yaralanan sol elimin üstünde enfeksiyon var şimdi onunla uğraşıyorum. Tip iki diyabet olduğu için doğrusu tedirginim. Bu duygularla bu haftada yazımızın sonuna geldik. Eğer bir sürçü lisan ettiysek affola efendim. Sağlıcakla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *