YÜKSEK ENFLASYONUN EN BÜYÜK MAĞDURLARI ÜCRETLİ ÇALIŞANLAR ‘BU ÜLKEYE YAKIŞMIYOR’

124

Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Minimum ücretten ülkenin yarısına reva görülen bir geçim ücretine dönüşen asgari ücretin açlık sınırının yakınında olduğunu, emekli maaşının ve sisteminin geldiği durumu gözler önüne serdi. Arslan, enflasyon karşısında ücretlinin yaşadığı mağduriyetin Türkiye’ye yakışmadığını belirtti.

Hizmet-İş Sendikası Kütahya Şube Başkanlığında açıklamalarda bulunan Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye’nin yüksek enflasyon döneminin en büyük mağdurlarının ücretli çalışanlar olduğunu vurguladı.

Önümüzdeki günlerde memur ve emekli maaşlarının netleşeceğini ifade eden Arslan, hükümete çağrıda bulunarak ücretli çalışanlarını haklarını iade etmeye çağırdı. Emekli maaşlarının asgari ücretin üzerine çıkarılmasını isteyen Arslan, vergi dilimlerinin düzenlenmesi, memurun enflasyona ezdirilmemesi gerektiğini belirterek Türkiye’nin potansiyelinin bunu hak etmediğini dile getirdi. 

ASGARİ ÜCRET Mİ?

GEÇİM ÜCRETİ Mİ?

Bu yıl belirlenen asgari ücretin çağdaş ülkelerden çok uzakta olduğunu belirten Arslan, “Asgari ücret dünyanın her yerinde bizdeki ifadesine de uygun şekilde minimum ücrettir. O ülkedeki en az ücreti temsil ediyor. Ama bizim ülkemizde genel bir ücrete bir geçim ücretine dönüştü. Sorun şu biz minimum ücreti mi yoksa bu ülkedeki çalışanlarının yarısının ücretini mi belirliyoruz? Biz Türkiye’deki yüzde 3’ün maaşın belirlemiyoruz, yarısını belirliyoruz. 22 bin 104 TL bu ülkenin gerçeklerinde bir geçim ücreti olabilir mi? Açlık sınırının yakınında bir ücret geçim ücreti olabilir mi? Bu çelişkiyi Türkiye’nin ortadan kaldırması gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

‘DAHA UZUN ÇALIŞIP DAHA

AZ MAAŞ ALACAKLAR’

Emeklilik konusunda ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Arslan, “2024 yılı içinde emeklilik hakkı kazananlar 2024 içinde emekli olmaz 2025’e sarkarsa bir yıl daha fazla prim ödemesine rağmen emekli maaşı 2024’e göre yüzde 35 daha da düşecek. Bir yıl daha fazla çalışıp, 1 yıl daha fazla prim ödeyip emekli maaşınızda ciddi bir kayıp söz konusu. Bu çarpık istemin düzeltilmesi için hükümet yetkilileri ile görüştük ama henüz bir düzenleme gerçekleşmedi. 2016’dan bu yana emekli maaşı asgari ücretin altında kalmaya başladı. Bu Türkiye’ye yakışmıyor. Bu ülkeye uzun yıllar emek veren prim ödeyen insanlara 12 bin 500 TL’yi reva görmek bu ülkenin imkânlarına da yakışmıyor.” İfadelerini kullandı.

‘ÇALIŞANLARIN MAĞDURİYETİ SÜRÜYOR’

Hak-İş Konfederasyonunun hak mücadelesi adına attığı adımlara dair bilgi vererek sözlerine başlayan Arslan, kamu çerçeve protokolü sürecinde etkili bir şekilde çalıştıklarını ifade etti. Kamudaki işçilerin sendikalı toplu sözleşmeli işçilerin yarıdan çoğunu Hak-İş’in temsil ettiğini dile getiren Arslan, “Kamuda örgütlü ve kamu çerçeve protokolünün en büyük muhataplarından biri Hak-İş’tir.” Dedi. 2024 yılında enflasyonun yaşattığı hayat pahalılığı ve bunun karşılığındaki zorlukların devam ettiğine dikkat çeken Arslan, enflasyondaki düşme eğrisine rağmen çalışanların yaşadığı pek çok mağduriyetin devam ettiğini ifade etti. Yüksek kiralar, yüksek gıda fiyatları, verginin getirdiği ağır yüklerin emekli maaşlarında, asgari ücrette yetersizliğe neden olduğunu vurgulayan Arslan, çalışanların 2025 yılına da sarkan sorunlarının henüz çözülemediğini belirtti.

‘TÜRKİYE BÜYÜYOR ANCAK

VATANDAŞIN PAYI KÜÇÜLÜYOR’

Vergi konusunda birbiri ile rekabet eden üç konfederasyon olarak ortak bir deklarasyon yayınladıklarını dile getiren Arslan, “Görüşlerimizi TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partilerle de paylaştık. Refahın adil paylaşılmadığını vergi dilimlerinin hakkaniyetli olmadığını ortaya koyduk. Türkiye’nin büyümesine kişi başına milli gelir dolar bazın artmasına rağmen çalışanların milli gelirden aldığı pay azalıyor.” Dedi. Emekli maaş sisteminin enflasyona göre hazırlanmadığı için bu ortamda geriye gittiğini dile getiren Arslan, asgari ücret ile çalışan nüfusun yüzde 50’sinin millî gelirden aldıkları payın düştüğünü belirtti.

‘TESPİT KOMİSYONU

YAPISI İŞÇİ ALEYHİNE’

Çok kazanandan çok az kazanandan az şekilde uygulanacak bir vergi reformuna ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Arslan, “Aile yükümlülüklerine göre düzenlenmeli. Bekâr bir işçi ile evli çocuklu işçi için aynı vergi sistemi uygulanıyor. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısı demokratik değil. Asgari ücretlinin hakkını koruyamıyor. Hükümet ile işveren anlaştığında asgari ücretin işçi aleyhine belirleneceği bir yapı var. Bu komisyondan artık sağlıklı bir karar çıkmaz. Yeni bir yapıya ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.

‘EN AZINDAN 7.AYDA DÜZENLEME GEREKLİ’

Özel sektörün asgari ücret vergi dışı olduğu için pek çok çalışanının ücreti asgari gösterilip diğer ücretlerin elden verilerek bir kayıt dışı oluşturduğunu ifade eden Arslan, “Belirlenen asgari ücret TÜİK’in bile yüzde 45’lik bir enflasyonun altında. Artış oranının enflasyonun üzerinde ve artı refah payı olmalıydı. Ancak bugüne kadar enflasyonun üzerinde gerçekleşen oranlar bu yıl maalesef altında kaldı. Sayın Cumhurbaşkanımız öngörülen enflasyon beklediğimiz gibi olmazsa yeniden gözden geçirilir” dedi.”ifadelerini kullandı. Asgari ücretin kayıplarının en azından temmuz ayından yeniden belirlenmesini beklediklerini dile getiren Arslan, hiç değilse yedinci ayda bugün eksik kalan asgari ücretin tamamlanacağı düzenleme yapılmış olmasını diledi.

ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *