Müzikçe Pazartesi Söyleşileri Ocak ayının programı yine dolu dolu geçti. Güzel Sanatlar Derneği Başkanı Mustafa Kemal Altınsoy, Türk insanının karakterinin ürünü zeybeklik ruhuna dikkat çekerken “Bu ruh ile insan insanın ışığı olmalı ve bu ışıktan dünya coğrafyasındaki bütün canlılar da nasibini almalıdır.” Dedi.
Kütahya Güzel Sanatlar Derneğinin “En güzel melodiler en güzel fikirlerle buluşuyor” sloganı ile Çanakkale On sekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı işbirliği ile hayata geçirdiği Müzikçe Pazartesi Söyleşileri Ocak ayında da devam etti.
Vahit Paşa Kütüphanesi’nde düzenlenen Müzikçe Pazartesi Söyleşilerinin 5. Programına İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekeriya Ünal ve AKÜ Devlet Konservatuvarında Akademisyen, Sanatçı Özkan Özkoç, katıldı. Möderatörlüğünü Aysel Selahattin Erkasap Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Ahmet İren’in yaptığı programda Özkoç, kanun eserleri ile kulakların pasını sildi.
ADALETİN, CESARETİN VE ASALETİN YAŞAYAN SEMBOLÜ: ZEYBEK
Dokuz ay sürecek sekiz etkinlikten oluşan programın beşincisinde misafirlere seslenen Kütahya Güzel Sanatlar Derneği Başkanı Mustafa Kemal Altınsoy, “Türk insanının karakterinin bir ürünü ve Kütahya Kültürümüzün ayrılmaz bir parçasıdır Zeybek. Adaletin, cesaretin ve asaletin yaşayan sembolüdür bu yiğitler. Haksızlığa boyun eğmeyen duruşlarıyla, her zaman tarih sahnesinde parlamışlardır. Dağların rüzgârına karışan türküleri, sadece kulaklarda değil, yüreklerde de yankılanır. Zeybek, dağlara sığmaz, gönüllere sığar!”. Bu anlayış, evrensel alanda modernleşme deneyimlerinin özgül şartlarının anlamlandırılması için de önemlidir.”şeklinde konuştu.
‘YALNIZCA SAHNE SANATININ BİR ÖGESİ DEĞİL’
Zeybeklik kültürünün asil tavırları ve duruşu ile Türk tarihinin en zorlu ve kritik dönemlerinde, millet olarak temsil ettiğimiz toplumsal karakterin en belirgin hamlelerini yaptığını ifade eden Altınsoy, “Kimi zaman yerel, kimi zaman da evrensel mesajlar vererek milletimizin yüz akı olmuş köklü bir kültürdür.”dedi. Zeybeklik kültürünü sadece sahne sanatları, folklorik giysi, notalara dökülmüş türküler veya ellerinde silahları ile dağlarda dolaşmayı yaşam biçimi edinmiş insanlar düzeyinde irdelemenin büyük bir yanlış ve yanılgı olduğuna değinen Altınsoy, zeybeklik ruhunun her türlü evrensel değerleri her alanda ifade etme cesaretini gösterdiğini belirtti.
‘İNSAN İNSANIN IŞIĞI OLMALI’
Altınsoy, “Zeybek kültürünü günümüzde bir yaşama biçimi, hayatı yorumlama tarzı ve toplumsal refleks olarak ele aldığımızda, karşımıza, küresel çaptaki emperyalist zorbaların kendinden olmayan kültürlere ait toprakları ve yeraltı zenginliklerine çökmek politikalarının, çocukları bile acımadan katlederek kurdukları hegemonyaların, baskıların, zulümlerin kendini gösterdiği dönemlerde asla biat etmeyen, küresel barışın ve adaletin yanında olan, bağımsızlığına düşkün bir kültür çıkar ki, bu da zeybek ruhunun ilgi ve etki alanlarının, sınırlı neden ve olaylara dayanmadığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu ruh ile insan insanın ışığı olmalı ve bu ışıktan dünya coğrafyasındaki bütün canlılar da nasibini almalıdır. Bu akşamki etkinliğimiz de ruhu Zeybek olanlara gelsin. Umarım yıldızları saydığınızda kendinizden başlarsınız. Hayallerimize inandığınız için minnettarım Dilerim baki kalan bu kubbede bir hoş seda bırakabiliriz. ”ifadelerini kullandı.
M. RIDVAN CEBECİOĞLU
