HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ!

732

Sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddet, uzun çalışma saatleri ve özlük haklarının verilmemesi nedeniyle iş bırakan hekimler, tüm bunlara rağmen vatan aşkıyla, ülkenin her karış toprağında gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceklerini belirttiler

HEKİMLER İŞ BIRAKTI

Kütahya Tabip Odası, Hekim Birliği Sendikası, Hekim Sen, Tabip Sen ve Aile Hekimleri Derneği 14 Mart Tıp Bayramında basın açıklaması düzenledi. 14 Mart tıp bayramına sağlıkta şiddet, hekim ve sağlık çalışanlarının uğradığı baskıların gölgesi düşerken hekimler; dün bugün ve yarın iş bıraktı.

Hekimlerin  ve sağlık çalışanlarının her gün şiddet gördüğünü mobinge uğradığını, haksız sözlü saldırılar altında ezildiğini ve çok ağır malpraktis davaları yüzünden icralık olduğunu belirten Kütahya Tabip Odası Başkanı Dr. Hilmi Koputan,  “Tüm bunlara rağmen hekimler, bu aziz Vatanından kovulmaktadır. Biz Hekimler olarak hiçbir yere gitmiyoruz. Biz Vatan aşkıyla, ülkemizin her karış toprağında gece gündüz demeden çalışmaya, Türk Halkının sağlığı için her türlü zorluğa rağmen görev yapmaya devam edeceğiz”dedi.

‘BUNLARI HAK EDECEK NE YAPTIK?’

14 Mart’ta bayram yapmayıp yas tuttuklarını belirten Hekim Sen Kütahya İl Temsilcisi Dr. Ahmet Altıntaş, “3 – 4 dakika arayla hasta baktırılmaya zorlanan bizler artık kendimizi öksüz-yetim, dışlanmış, ezilmiş ve hakarete uğramış görmek istemiyoruz. Bütün bunlar olurken, biz yine de hiçbir yere gitmiyoruz. Bir hekimin yetişmesi en az 6 yıl iken, bir uzman hekimin yetişmesi en az 10-12 yıl iken, bir yan dal uzmanının yani bir onkologun, bir hematologun, bir nefrologun yetişmesi en az 16 yıl iken, Tıp fakültesi mezuniyetinde iki yıl, Uzmanlık alındığında iki yıl, Yan dal uzmanlığı alındığında iki yıl olmak üzere Toplamda en az altı yıl zorunlu hizmet yaparken, Anamızdan babamızdan eşimizden çocuğumuzdan ayrı kalırken, Biz, ‘giderlerse gitsinler!’ denmeyi hak edecek ne yaptık?” ifadelerini kullandı.

’20 BİN’E YAKIN SAĞLIK ÇALIŞANIN İŞSİZ KALACAK’

Kütahya Aile Hekimleri Derneği Başkanı ve Aile Hekimleri Federasyonu Delegasyonu Cem Çerkeş ise Aile sağlığı merkezi medikal sarf, kira, elektrik, personel giderlerinin yıllar içerisinde en az yüzde 167 oranında arttığını ancak cari gider ödemelerine sağlanan artışın yüzde 70’lerde kaldığını ifade etti. Aile sağlığı merkezlerinin artık çalışan personellerini işten çıkarmak durumunda kalacağına değinen Çerkeş, 20 bin’e yakın yetişmiş sağlık çalışanın işsiz kalacağını ifade etti.

Sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddet, uzun çalışma saatleri ve özlük haklarının verilmemesi nedeniyle iş bırakan hekimler, tüm bunlara rağmen vatan aşkıyla, ülkenin her karış toprağında gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceklerini belirttiler

Kütahya Tabip Odası, Hekim Birliği Sendikası, Hekim Sen, Tabip Sen ve Aile Hekimleri Derneği Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Evliya Çelebi Hastanesi Ana Binası önünde 14 Mart Tıp Bayramı sebebiyle basın açıklamasında bulundu.

14 Mart tıp Bayramının önemine değinen Kütahya Aile Hekimleri Derneği Başkanı ve Aile Hekimleri Federasyonu Delegasyonu Cem Çerkeş, Tıbbiyeli Hikmet’in ruhuyla mücadeleye devam eden tüm hekimleri 14 Mart Tıp Bayramını kutladıklarını ifade etti.

‘MALPRAKTİS DAVALARI SON BULSUN’

Etkin bir sağlıkta şiddet yasası çıkması gerektiğini belirten Hilmi Koputan, istediklerini şöyle sıraladı: “Çalışan tüm meslektaşlarımız için makul bir ödeme, rahat bir emeklilik ve özlük haklarımızın iyileştirilmesini, aile hekimleri için 30 Haziran 2021’de çıkan ödeme sözleşme yönetmeliğinin geri çekilmesini ya da revize edilmesini istiyoruz. Malpraktis davalarının son bulması ve hakimler gibi hekimlerinde bu konuda devlet korumasına alınmasını istiyoruz.”

Hekimlerin aldıkları eğitimin bedelini yüksek harç miktarları, stajyer ve intörnlük dönemlerinde tutulan bedelsiz nöbetler ile sonrasında hiçbir meslek grubunda olmayan mecburi hizmetler ile defalarca, fazlasıyla ödediklerini vurgulayan Hekim Birliği Sendikası İl Temsilcisi Dr. Göksel Bacaksızoğlu, mesleklerini yerine getirirken tehdit edilip şiddet gördükleri, tükenip öldürüldüklerini hatırlattı. Pandemi hekimler ve sağlık çalışanlarının ön cephede savaştığını belirten Göksel Bacaksızoğlu, “Ailelerimizi haftalarca görmemeye razı olduk! Tükendik! Hayatlarımızı kaybettik! Her şeye rağmen ülkemizden, halkımızdan ve haklarımızdan vazgeçmedik. Bu sağlık sistemini toplumunun yararına olacak şekilde iyileştirmek istiyoruz. İsteklerimizin sadece maaş artışı gibi bir kavramın içine sıkıştırılmasını asla kabul etmiyoruz. Hak ettiğimiz insana yakışır çalışma koşulları ve halkımızın hak ettiği sağlık hizmeti için çabalıyoruz.” Dedi.

Hastane, ASM, ADSM’lerde güvenliğin gerçek anlamda sağlanması için güvenlik görevlileri ve gerekli araç, cihaz gibi donanım yeterli sayıda bulunması ve kurumlara kontrollü giriş sağlanması gerektiğinin altını çizen Bacaksızoğlu, şiddet cezası kesinleşen faillerin sağlıkla ilgili sosyal güvenlik hakkından mahrum bırakılması gerektiğine vurgu yaptı. Malpraktis davalarında kast unsuru olmadıkça, hekimin hapis cezası ile yargılanmaması ve tazminatın hekime rücu edilmemesi gerektiğini belirten Bacaksızoğlu, Aile Hekimliğindeki sözleşme ve ödeme yönetmeliğinin derhal geri çekilmesinin şart olduğunu ifade etti.  Asistan hekimlere 24 saati aşan mesai uygulamalarına son verilmesinin önemine değinen Bacaksızoğlu, sağlıklı, mutlu ve refah bir toplumun yolunun sağlıklı hekimlerden geçtiğini vurguladı.

‘3-4 DAKİKADA HASTADA BAKMAYA ZORLANIYORUZ’

14-15-16 Mart tarihlerinde iş bırakma kararlarının nedenlerini açıklayan Hekim Sen Kütahya İl Temsilcisi Dr. Ahmet Altıntaş, “Biz hekimler; Özlük hakları sürekli elinden alınan, her gün hakaret, şiddet, darba maruz kalan, dövülen, sövülen, canına kastedilen ve sonunda öldürülenleriz! Bizler; Haksız malpraktis yasası yüzünden, “hata” ile “tıbbi komplikasyon” ayrımı yapılmadan, milyonlarca liralık tazminatların suçlamaları ile mesleğine küsen, küstürülenleriz. 3-4 dakika arayla hasta baktırılmaya zorlanan, hastalara deva olmak için kendisine yeterli muayene süresi verilmeyen, hastaları göremeyen, duyamayan, dinleyemeyen, hastalara dokunamayan, hastaları muayene edemeyen bir hale getirilenleriz.” İfadelerini kullandı.

‘DERDİMİZ PARA DEĞİL’

Hekimlerin derdinin para değil şiddet görmemek olduğuna vurgu yapan Altıntaş, Sağlık ocağında kafasından silahla vurulup öldürülen Dr. Hüseyin Ağır’ı, Hastanede defalarca bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan’ı, Hamile olduğunu söylemesine rağmen darp edilen Dr. Türkan Akın’ı, Kafasına mermerle vurulan Dr. Sadık Oluk’u, pandemi döneminde, hayatını kaybeden Dr. Mehmet Tankut Sevim ve Dr. Nuray Sevim’i andı.

Türkiye’de birçok sağlık altyapısı ve sağlık teknolojisi yatırım yapıldığını belirten Tabip Sen İl Temsilcisi Ali Halıcı, “Ancak bugün gelinen noktada bu yatırımlara rağmen sistem verimsiz çalışıyor. Hekimlerin olmadığı yerde hiçbir büyük hastanene işe yaramayacaktır. O binaları anlamlı kılan hekimlerin tıbbi becerisi ve özverili çalışmalarıdır.” Dedi. Sadece hastaların istek ve arzuları üzerine kurgulanmış sağlık sisteminin gerçekten aciliyeti olan hastaları mağdur ettiğini, sağlıkta israfa sebep olduğunu belirten Halıcı, sağlık sistemindeki sorunların tek çözümünün hekimlerin üzerindeki baskının kaldırılması ile mümkün olduğunu vurguladı.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde bu ülkenin sağlık alanındaki en önemli gerçeğinin aile hekimliği sistemi olduğunu vurgulayan Kütahya Aile Hekimleri Derneği Başkanı ve Aile Hekimleri Federasyonu Delegasyonu Cem Çerkeş, Türkiye’deki aile hekimliği sistemi günübirlik politikalara alet edildiğini belirtti.

ŞEYMA DÖNMEZ




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *