Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, ülkemizde görülen erozyonun, dünya ortalamasının 4 katı olduğunu açıkladı. TEMA Vakfı İl Temsilcisi Mustafa Satılmış, “Erozyonun panzehri, bilinçli toplum ve yeşil doğadır” dedi
TEMA Vakfı bu yıl 14-20 Kasım tarihleri arasında kutlanan Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında, biyolojik çeşitliliğe ve biyolojik çeşitlilik kaybının nedenlerine dikkat çekmek amacıyla “Biyolojik çeşitlilik iklimimiz, şifamız, gıdamız ve mirasımızdır” diyerek tüm Türkiye’de etkinlikler düzenleyecek.
Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) 14-20 Kasım tarihleri arasında kutlanan Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında, çevrimiçi webinar, uzun yıllardır gerçekleştirilen geleneksel Toprak Yürüyüşü, stant çalışmaları ve biyolojik çeşitlilik kapsamında temsilci sunumları gerçekleştirecek.
BİR KAŞIK TOPRAKTA DÜNYA NÜFUSU
Sağlıklı bir kaşık toprakta dünyadaki insan sayısından daha fazla canlı bulunduğunu ifade eden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, toprak canlılarının erozyonu daha dirençli kıldığını belirtti. Erozyonla birlikte topraktaki biyo çeşitliliğin azaldığına değinen Ataç, “Bu nedenle erozyonla mücadele sadece toprak üretkenliğinin ve sağlığın korunması değil, üzerinde yaşattığı tüm canlıların da korunması anlamına geliyor” dedi.
‘EROZYON DÜNYA’NIN 4 KATI’
Türkiye’de her yıl 648 milyon ton toprağın erozyona uğradığını ifade eden Ataç, bununda 1 hektar toprakta 8.24 ton olduğunu belirtti. Dünya ortalamasının 2.08 ton/hektar olduğunu dile getiren Ataç, korkutucu tabloyu şöyle yorumladı: “Ülkemizde görülen erozyon, dünya ortalamasının 4 katı.”
‘BİYOÇEŞİTLİLİK AZALIYOR’
Konu hakkında açıklamalarda bulunan TEMA Vakfı İl Temsilcisi Mustafa Satılmış, “Hızla azalan biyoçeşitlilik süreci yaşıyoruz. Avrupa kıtasının tamamından daha fazla çeşitliliğe sahipken bugün hızla azalan bir çeşitlilikle karşı karşıyayız. Bunun en büyük sebebi ise toprak erozyonudur. Erozyonun da panzehri bilinçli toplum ve yeşil doğadır. Biyoçeşitlilik sağlık, kalite ve yaşanabilir gelecek demektir” ifadelerini kullandı.
‘EN TEMEL DOĞAL VARLIĞIMIZ TOPRAK’
Toprağın karasalbiyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapan en temel doğal varlığımız olduğunu açıklayan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, başta azot olmak üzere topraktaki çok sayıda besin elementini bitkiler için kullanılır hale getirenin toprak canlıları olduğunu belirtti. İçinde canlıların bulunmadığı toprağın üretken değil ölü olduğunu dile getiren Ataç, erozyonun toprak canlıların en yoğun olduğu üst tabakayı alıp götürdüğünü ifade etti.
GIDA TOPRAKLARININ YÜZDE 39’UNDA
EROZYON TEHDİDİ
Gıdanın üretildiği tarım topraklarının yüzde 39’unda meraların yüzde 54’ünde erozyonun hakim olduğuna dikkat çeken Ataç, gıda üretiminin giderek daha fazla önem kazandığı dünyamızda toprak sağlığı ve üretkenliğinin korunması için çiftçilerin bilgilendirilmesi, erozyon kontrol çalışmalarının teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.
‘BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK
YAŞAM ÇEŞİTLİLİĞİDİR’
Ülkemizin sahip olduğu zengin biyoçeşitliliğe rağmen doğal ekosistemlerin muhafazası ve sınırları dahilindeki biyoçeşitliliği korumaya yönelik eylemler bakımından 180 ülke arasında 178 sırada yer aldığını açıklayan Ataç, “Biyolojik çeşitlilik, dünyadaki yaşam çeşitliliğidir. İklimimiz şifamız şifamız, gıdamız ve mirasımızdır. Çeşitlilik ne kadar fazlaysa ekosistemler o kadar güçlü ve değişen çevre koşullarına karşı çok daha dirençli olur”ifadelerini kullandı.
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
