Değerli okurlarım, size bu köşeden hep sevindirici güzel iç açıcı mevzulardan bahsetmek isterdim. Lakin hayatın gerçekleri bazen buna izin vermiyor. 6 Şubattan buyana millet olarak büyük üzüntü içindeyiz. Depremde yitirdiğimiz canların acısını yaşarken biz öyle ottan bottan bilmem kimin metresinden, nesinden bahsedemezdik. Ne yapalım buda gazeteciliğin gereklerinden biridir. Maalesef bugün içimizi acıtan kaygılandıran üzücü bir o kadarda düşündürücü bir yazıyla karşınızdayım.
Son yıllarda aile içi depremlerin şiddetli geçimsizliğin boşanmaların arttığı söyleniyor. Çıkan haberlerden bunları görüyoruz okuyoruz. Kütahya’da dahil olmak üzere her yerde artış var. Bu tür haberler sanıyorum çok kişiyi derinden etkiliyor ve bize neler oluyor diye sorduruyor.
Geçen gün gazetemizde ” Evlilikler azaldı boşanmalar arttı” başlıklı bir haber vardı. Son iki yılın verilerinin yer aldığı haber özetle şöyleydi. Kütahya’da evlenen çiftlerin sayısı 2021 yılında 3 bin 518 iken 2022 yılında 3 bin 394 oldu. Boşanan çiftlerin sayısı ise 2021 yılında bin 67 iken, 2022 yılında bin 174 oldu. Görüldüğü gibi evliliklerde düşüş boşanmalarda artış var. Aile birliğine önem veren Kütahya’da boşanmaların artması vatandaşı tedirgin ediyor. Özellikle son yıllarda sosyal medyanın popülerleşmesine bağlı boşanmaların daha da arttığı öne sürülüyor. Geçen yıllarda en mutlu iller arasında gösterilen Kütahya’da mutlulukların evliliklere yansımadığı görünüyor. Geçmiş yıllara oranla boşanmaların arttığına dikkat çeken hukukçular boşanma nedeni olarak çiftlerin genel olarak ekonomik sıkıntıları öne sürdüğüne işaret ediyor. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla boşanmaların daha da arttığına dikkat çeken hukukçular çiftlerin birbirlerinden daha çok sosyal medyada zaman geçirdiğini dile getiriyor.
Benimde zaman zaman buradan dile getirdiğim kontrolsüz sosyal medyanın nelere yol açtığını bu haberde de net olarak görünüyor. Daha faza yuvalar yıkılmasın masum çocuklar anasız babasız kalmasın per perişan olmasın diyorsak bu konuda daha radikal kanunlar çıkartılmalı bu erozyon önlenmelidir. Lüks yaşamı empoze eden basın- yayın organları bu anlayışından vaz geçerek aile birliğinin korunmasına önem vermeliler. Boşanmaların çocuklar ve gençler üzerindeki etkilerini zararlarını ve ileride ne gibi tehlikelere yol açacağını anlatan spotlar hazırlanarak yayınlanmalı toplum uyarılmalıdır. Her platformda sık sık dile getirilerek duyarlı bir toplum oluşturmalıdır. Bu asla ihmal edilmemeli zira ülkemizin temel taşı olan aile birliğinin korunması gerekiyor. Aileler sarsılırsa Allah korusun geleceğimizde sarsılır.
Devletimiz bunları yaparken bireyler olarak bizimde yapmamız gereken önemli işlerin olduğunu düşünüyorum. İster sosyolojik ister ekonomik ister psikolojik sebep ne olursa olsun evliliği bitirmek boşanmak hiçte kabul gören hoş karşılanan bir davranış değil. Çünkü boşanmaların bazen çok üzücü olaylara yol açtığını televizyonlarda izliyor gazetelerde okuyoruz. Toplumda ki hızlı değişimin bireysel özentiyi tetikleyerek başkasında olanın kendisinde niye olmadığını sorgularken sebep sonuç ilişkisini pek düşünmüyoruz. Buda ileride aile içinde huzursuzluklara kavgalara ve ardından boşanmalara sebep oluyor yuvalar yıkılıyor. Maalesef acısını yine çocuklar çekiyor.
Konunun uzmanları varken ben bu konuda ahkam kesecek değilim. Kişisel olarak ben sabrın şükrün kanaatin önemine içtenlikle inanıyorum ve çokta faydalı buluyorum. Zira hepimiz zorluklar yaşadık. Hani ” düşüp kalkmayan bir Allah’tır” deriz ya aynen öyle. Hem inancımız bize kul hakkına önem vermemizi, helal yollardan geçinmemizi, sabrı ve şükrü tavsiye ediyor. Millet olmanın temel taşı olan aile kurumunun özellikle korunmasını istiyor. Kâinatın Efendisi Sevgili Peygamberimiz, ” Allah katında en sevimsiz helal” olarak nitelediği boşanmanın minik yavruların yüreklerinde belleklerinde derin acılara yol açıyor belki de tedavisi mümkün olmuyor. Boşanmış ailelerin çocuklarına okulda arkadaşları senin annen baban ne iş yapıyorlar, niye hiç okula gelmiyorlar diye sorulduğunda o yavrumuzun nasıl kıvrandığını, için için ağladığını körpe yüreğinin nasıl daraldığını sizde biran empati yaparsanız olayın vahametini anlar belki de bir yuvayı yıkılmaktan kurtarırsınız. Ümmetinin sağlığına huzuruna mutluluğuna çok değer veren Peygamber Efendimizin, aile birliğinin korunmasına önem vererek boşanma konusunda da mühim ikazları bulunuyor. ” Evleniniz, boşanmayınız. Şüphesiz boşanma sebebiyle Arş-ı ala titrer. Evleniniz fakat meşru bir sebep yokken boşanmayınız. Zira Allah zevklerine düşkün erkek ve kadınları sevmez.” Allah ( C C) bizden sevgisini, merhametini, sabrını esirgemesin. İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte Rabbim başta depremzedelere, hanelere, ailelere sağlık, mutluluk, huzur, sabır, selamet ve bereket vermesi duasıyla sağlıcakla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.
