İster günlük, ister haftalık, ister aylık.. Hatta ve hatta bayramdan bayrama, ya da seçim zamanları da çıksanız Anadolu’da gazetecilik yapmak gerçekten zordur.
Gazeteciliğin mesai mefhumu ‘zail’ dir, yani yoktur.
Fedakârlık ister..
Özel hayatın mesleğindir.
Kışın ayazında.. Yazın kavurucu sıcağında..
Karın, yağmurun altında..
Gecenin bir yarısında, tehlikenin tam ortasında..
Bir gün sonraki baskı için taze haber peşinde koşuşturur durursun.
Hasılı.. Zahmetli bir meslektir.
☆☆☆
Gelişen ve değişen teknoloji ile ortaya çıkan dijital medya geleneksel /yazılı/ basın mücadelesi baş döndürüyor. Ulusal basın gibi yerel basının da internet versiyonu hızla ve gelişerek artıyor.
Dünyada bir çok örneği olduğu gibi ülkemizde de tanınmış/bilinen gazeteler yazılı basın sınıfından dijital lige geçmiş durumda. Yerel basında da dijitalleşmeye geçilecektir. Belki de başladı.
☆☆☆
Türkiye’de şöyle bir durum var. Dünya görüşüne.. Siyasî düşüncesine.. Gazeteciliğe olan sevgi ve hevesine.. Ve daha bir çok sebepten ,bencileyin, önüne gelen gazete çıkartıyor. Burada bir sıkıntı yok. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Yasalar çerçevesinde her kes değişik sektörlerde olduğu gibi basın alanında da teşebbüste bulunabilir.
Lâkin;
Baskı için matbaan yok, dışarıya bastırıyorsan..
Şahsına ait bir büron yok, kirada isen..
Yasal kapsamda, sorumlu ve çalışan sıkıntısı yaşıyor isen..
Haber için ajanslara aboneliğin yok ise..
Dağıtım ayrı bir konu.
Hasılı, yola çıkarken yatırım ve işletme sermayen yetersiz ise..
Bu yolculuğun her kilometresinde zorluklarla karşılaşma kaçınılmaz.
Şu bir gerçek. Özellikle ülkemizde, devlet Basın İlân Kurumu kanalıyla ve imkânlar dahilinde her sektörde olduğu gibi Anadolu Basınının hep yanında olmuştur. Reklâm gelirleri yetersiz görülebilir. Artırılması da talep edilebilir, edilmelidir de..
☆☆☆
Netice itibariyle; gazeteciliği sevmek, heves etmek yetmiyor. Bütün maliyetleri finanse edecek mali gücün yanında mesleki bilgi ve tecrübeniz de olmalıdır. Gazetecilik ciddi, saygın ve önemli sorumlulukları olan özel bir meslektir.
Basın İlân Kurumu marifetiyle özellikle Anadolu Basınına yapılan resmi reklâm katkılarını bir “destek”, bir “ teşvik “ olarak görmek gerekir. Yoksa Basın İlân Kurumu ya da devlet basının ne finansörü ne de sponsorudur.
☆☆☆
Yayın hayatında geçen 26 yıl..
Kütahya’nın gözü, kulağı ve sesi olma iddiası e 19 Eylül 1997 ‘de yayın hayatına merhaba diyen refikimiz Yeni Kütahya gazetesi 26. ıncı yıla erişmenin mutluluğunu yaşıyor.
Çeyrek asrı geçen bu yolculukta emeği geçenleri tek tek saymıyorum. Sizler onları zaten tanıyor ve biliyorsunuz. Buradan her birine emek ve katkıları için teşekkür ediyorum.
Bu vesile ile Ziya Sağlam yönetiminde ve Yazı İşlerinde Merve Ergün sorumluluğundaki tüm Yeni Kütahya ekibini kutluyor, başarılarla dolu daha nice yıllar diliyorum.
NOT:
Yerel Basınla ilgili görüş ve düşünceler yalnız bu fakire ait değildir. Basın İlân Kurumunun organizesinde en son yapılan ve yerel basın temsilcilerinin de iştirak ettiği toplantıda yetkililerin de benzer görüşleri ifade ettiğini toplantıya katılan Kütahyalı gazeteci arkadaşlardan bizzat dinlediğimi söylemek isterim.
_________
