Anadolu’nun bereketli topraklarının son yıllarda uygulanan politikalar ile üretim gücünü yitirdiğini belirten Saadet Partisi Kadın Kolları İl Başkanı Mine Evren, “Bizler ülkemizin kadınları olarak mutfağımızda kendi tarlalarımızın mahsulünü kullanmak istiyoruz. Ülkemizin Saadet’i, dışarıda değil yine ülkemizin kendi elindedir.” dedi.
Saadet Partisi Kütahya Kadın Kolları İl Başkanlığı Sevgi Yolu’nda Tutum Yatırım ve Yerli Malı Haftası sebebiyle fotoğraf sergisi açıtı. Serginin açılışında basın açıklaması yapıldı. Saadet Partisi Kadın Kolları İl Başkanı Mine Evren tarafından okunan açıklamada Cumhuriyetin ilk yıllarında savaştan ağır yaralı çıkmış ve sanayileşmemiş bir ülke olan Türkiye’de iktisat kongreleri yapıldığı; ithalatın azaltılması ve yerli üretimin kullanılması teşvik edildiği belirtildi. Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın attığı adımlar, başlattığı çalışmalar ve açtığı fabrikalar ile Milli gelirde ilk 15 ülke arasına girme hedefinin konduğunu belirten Evren, ülkeler için kritik öneme sahip maddelerin üretiminde ilk 10 ülke arasına girme hedefi koyduğunu vurguladı. Bu hedefin dış ticaret açığını kapatmanın da reçetesi olduğuna dikkat çeken Evren, Erbakan’ın ağır sanayi hamlesinin Cumhuriyet Tarihinin en büyük kalkınma hamlesi olduğunu ifade etti.
‘ANADOLU TOPRAKLARI
ÜRETİM GÜCÜNÜ YİTİRDİ’
Günümüzde ülkemizdeki tarım alanlarının son 10 yılda yüzde 5; son 19 yılda ise yüzde 12 gerilediğine değinen Evren, “Resmi rakamlar, 2001 yılında kayıtlı tarım alanları 26 milyon 350 bin hektar iken; 2020 yılında 23 milyon 136 bin hektara düştüğünü gösteriyor. Çiftçi sayısı 2021 yılı sonu itibariyle 512 bine kadar geriledi, son 5 yılda yaklaşık yüzde 29, son 10 yılda ise yüzde 55 civarında azaldı. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, çiftçi sayısının son yılların en düşük seviyesine gerileyerek 2022 Ocak ayı itibarıyla yüzde 13,2 yani 75 bin azaldığını açıkladı. Bu veri çiftçi sayısının 493 bine düştüğünün de kanıtı.” Şeklinde konuştu. 2006 yılında çıkarılan tohumculuk yasası ile çiftçinin elinden doğal tohumların alındı ve yerli tohum kullanan çiftçiye destekleme yapılmama kanununun uygulamaya konduğunu belirten Evren, “Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği gibi kuruluşların ülke tarımına yapmış olduğu dolaylı müdahaleler, tarım işletmelerini olumsuz yönde etkilemektedir.” Dedi. Türkiye’nin uzun yıllar tarımsal üretimde başarılı, kendi kendine yetebilen bir ülke olduğunu vurgulayan Evren, buğday ve arpanın anavatanı olan Anadolu’nun bereketli topraklarının çiftçinin tüm uyarılarına rağmen üretim gücünü yitirdiğini belirtti.
‘KENDİ MUTFAĞIMIZDA
KENDİ MAHSULÜMÜZÜ İSTİYORUZ’
Türkiye’nin 2021- 2022 sezonunda hem buğdayda hem de arpada dünyanın en çok ithalat yapan ilk 3 ülkesinden biri olduğunun Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün raporunda gözler önüne serildiğine değinen Evren, şu ifadeleri kullandı: “Son dönemde yaşadığımız tecrübeler üretime dayanmayan bir ekonominin kırılgan olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Saadet Partisi olarak diyoruz ki; ülkemizin üretim kapasitesini ve katma değeri artıracak yapısal reformların hız kazanması gerekmektedir. İvedilikle kapsamlı ve planlı bir sanayileşme hamlesi başlatarak milyonlarca işsizimize istihdam sağlarken üretime dayalı bir ekonomi inşa edilmelidir. Ülkemizin imkânlarını, reel sektöre, üretime dönük yatırımlara aktararak yeni bir kalkınma hamlesi başlamalıdır. Bizler ülkemizin kadınları olarak mutfağımızda kendi tarlalarımızın mahsulünü kullanmak istiyoruz. Bizler, yavrularımıza ithalatın ne demek olduğunu anlatmak değil, ülke zenginliklerimizden bahsetmek istiyoruz. Ucuz ve kaliteli gıdaya ulaşımı kolay olmasını istiyoruz. Ve biz biliyoruz ki; çiftçimiz kazandıkça 85 milyon kazanır, tarım sektörü ayağa kalkınca Türkiye şaha kalkar! Çünkü bizler, yerli üretim yerli tüketim ve milli kalkınmanın hayat bulması için çalışıyoruz. Ülkemizin Saadet’i, dışarıda değil yine ülkemizin kendi elindedir.” Basın açıklamasıyla açılan sergide Türkiye’de yerli üretimde geldiği noktayı anlatan fotoğraflar ve afişler sergilendi.
