Öyle Çok İşimiz Var Ki…

127

Hayat büyük koşuşturmalar, telaşlar, üzüntü ve sevinçlerle çok hızlı bir şekilde gidiyor. Kime sorarsanız çok işinin olduğundan, zamanın yetmediğinden şikayetçi. Çalışanda böyle, çalışmayan emekliler de böyle.

Aslında yaşam her kişiye verilmiş bir zaman kredisi. Peki biz bu krediyi doğru kullanıyor muyuz? Bu kredi bize süre olarak değil de para olarak verilseydi aynı şekilde mi kullanırdık? Lütfen bu soruları kendimize soralım ve samimi cevaplarımızı yine samimi olarak kendimiz değerlendirelim.

Değerlendirmenize kolaylık sağlayacağını düşündüğüm bir alıntı anekdotu paylaşayım isterseniz;

İnsanlardan kaçan, yalnız yasamayı tercih eden yaşlı bir adama sorarlar.

“Sürekli yalnız olmaktan bıkmıyor musun?”

Yaşlı adam cevap verir: ” Yapacak çok isim var. Bunlara zamanım yetmiyor. Devamla sıralıyor.  İki şahin eğitmem gerekiyor. Ve iki kartal ile iki tavşanı sakinleştirmek zorundayım. Aynı zamanda bir yılanı eğitmek,. eşeği motive etmek, ve aslanı evcilleştirmek. Yapmam gereken işlerden”

Soruyu soranlar buna inanmaz ”-Ama senin etrafında hiç hayvan göremiyoruz!”
“-Neredeler?”

Yaşlı adam devam eder ; “Onlar içimizde yasayan hayvanlardır. “İki Sahin” gördükleri her şeye saldırıyorlar. İyi – kötü, faydalı-zararlı onlara ayırt etmeyi öğretmeliyim. Çünkü̈ onlar benim GÖZLERİM.
“ İki kartal” dokundukları her şeyi mahvediyor, yaralıyor, parçalıyorlar. Onlara hizmet etmeyi ve zarar vermeden yardım etmeyi öğretmeliyim. Onlar da benim ELLERİM.

“Tavşanlar” her zaman korkarlar, kaçarlar ve saklanırlar. Onları sakinleştirip, zor durumlarla başa çıkmayı, mücadele etmeyi öğretmeliyim, beladan kaçmayı değil. Onlar benim AYAKLARIM.

En zor kısmı “yılanı” izlemek. Sıkı bir kafeste, güvenli bir şekilde kilitli olsa da her zaman saldırmaya, sokmaya, yakın olan herkesi zehirlemeye hazır. Etrafı zehirlemesine imkan vermemek için onu takip edip, disiplinli olmalıyım. Bu benim DİLİM.


Gelelim eşeğe “Eşek” herkesin bildiği gibi çok inatçı, sonsuza kadar yorgun ve isini yapmak istemiyor. Bu yüzden ona şükretmeyi, eldekiler ile yetinerek çalışmayı ve odaklanmayı öğretmeliyim. Bu mu? Bu da benim VÜCUDUM.

Ve sonunda kral olmak ve herkese emretmek isteyen bir “aslanı” evcilleştirmek istiyorum. Buna zorunluyum. Gururlu, kibirli ve dünyanın kendi etrafında dönmesini istiyor. Benim EGOM olan o aslanı terbiye etmeliyim.

“Gördüğünüz gibi yapacak çok isim var”

Sizin de çok işinizin olduğunu biliyorum. Ne dersiniz işlerinizin bir bölümü de yukarıdaki hayvanlar ile uğraşmak mı? Yoksa ……Hepinize iyi haftalar…




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *