Bir yörenin kültürel ve tarihi varlıklarını atıl durumdan kurtarmak, ecdat yadigarı eserlere sahip çıkmak, toplumun istifadesine sunmak, ekonomik gelir ve tanıtımına katkı sağlamak için projeler üretmek gerekir.
Bunların içinde yörenin tarihi dönemleri, coğrafi ve iktisadi yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümlerinin yer alacağı müzeler önemli bir yer tutacaktır.
24 Ocak 2020 ve 6 Şubat 2023 tarihlerinde meydana gelen depremlerde büyük hasarın yol açtığı Elâzığ, müzelerle bunu başarmış durumda. Çok sayıdaki tarihi konaklar metruk duruma düşmeden aslına uygun olarak restore ettirilerek turizme kazandırmış olması Harput’a ayrı bir özellik katıyor.
Mesela Harput mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan ve 1800’lü yıllarda inşa edilen sağir Müftü konağının Basın Müzesine dönüştürülmesi gibi. Bu müzenin varlığından haberdardım ama bu kadar yoğun ilginin olacağını beklemiyordum. Bayram ertesi gittiğimizde çok sayıda ziyaretçisi olduğunu görünce bu kanaate vardım. Bal mumundan yapılmış heykellerle, minyatür ve modellemelerle, bilgilendirici yazılarla bir gazetenin basım işlemlerini tüm detaylarıyla görüyor bilgi ediniyorsunuz.
Hakeza yine yıkılmaya yüz tutmuş tarihi Hoca Hasan hamamı restore edilerek hamam müzeye dönüştürülmüş olması da bir başka güzellik. Geçmişte hamam olarak hizmet vermiş olduğu tarihe ait objelerinin ve bal mumundan yapılmış heykellerin yer aldığı müzede ilgi gören müzelerden biri.
Bütün bunların daha fazlasını kadim şehir Kütahya’da yapmak mümkün. Çünkü müzeye dönüştürmesine ve yerel ürünlerin sergilenmesine uygun çok sayıda mekân bulunuyor. Gezip gördükçe şehrimizdeki tarihi konakların arzu edilen biçimde değerlendirilmediği görüyor üzülüyorsunuz. Kütahya’nın müzeler şehri olarak anılması dileğiyle sağlıkla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.
