Mevcut içeriğiyle Öğretmenlik Mesleği Kanunu’na itiraz eden 6 eğitim sendikasının Sevgi Yolu girişinde düzenlediği ortak basın açıklamasında öğretmenlerin haklarını görmezden gelmeyen, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmasının şart olduğunu belirtildi.
Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sendikası, TEÇ-SEN ve Öğretmen Sendikası Sevgi Yolu girişinde bir araya gelerek mevcut içeriğiyle Öğretmenlik Mesleği Kanunu’na itiraz etti. Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), eğitimin bileşenlerinin görüşlerini almadan masa başında hazırladığı Öğretmenlik Mesleği Kanununun (ÖMK) geçtiğimiz yasama dönemi sonunda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandığını ve kanunun ilk 22 maddesinin bütün eleştiri ve itirazlara rağmen kabul edildiğini belirten Eğitim İş Kütahya Şube Başkanı Alpaslan Kantarcıoğlu, MEB’in eğitim ve bilim emekçilerinin taleplerine kulak tıkadığını ifade etti.
![](http://gazetekirkuc.com/wp-content/uploads/2024/10/4-1024x683.jpg)
‘MESLEK KANUNU NİTELİĞİ TAŞIMIYOR’
ÖMK’nin TBMM gündemine yeniden geleceği açıklayan Kantarcıoğlu, “Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi, öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almak bir yana, bizi daha da zor şartlar altına sürükleyecek hükümler içermektedir. Meslek Kanunu Tanımı Yanıltıcıdır: Bu kanun teklifi, öğretmenlik mesleğini tanımlamıyor; bir meslek kanunu niteliği taşımıyor. Öğretmenliğin temel özellikleri, görev ve sorumluluklar, mesleki haklar, sosyal haklar, örgütlenme özgürlükleri gibi konular hiçbir şekilde kapsamda yer almıyor.” Şeklinde konuştu.
Daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümlerin yeniden düzenlenmeden teklifte yer aldığına değinen Kantarcıoğlu, “Özellikle aday öğretmenlik süreci, bu sefer hazırlık eğitimi adı altında güvencesiz bir hale getirilmiştir. Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanları, görevde herhangi bir yetki farklılaştırması olmadan korunmuştur. Meslek kıdemi esas alınarak yapılan ücret düzenlemesi, tüm öğretmenlere unvan şartı aranmaksızın verilmelidir.” Dedi. Kanun teklifine göre Millî Eğitim Bakanlığı başarılı, eğitim fakülteleri ise başarısız olarak gösterilip suçlandığını belirten Kantarcıoğlu, Öğretmenlik Mesleğini Güçlendirmeyen Aksine Zayıflatan Kanun teklifinin, öğretmenleri otoriteye uygun şekilde seçmeyi amaçladığını ifade etti.
ÖĞRETMENLERİN HAKLARI GÖRMEZDEN GELİNDİ
Kanun teklifinin, öğretmen yetiştirme sürecinde ciddi bir sapma içerdiğini vurgulayan Kantarcıoğlu, “Öğretmenlik lisans eğitimi üzerine kısa süreli bir eğitimle mesleği kazanma öngörülüyor, bu da öğretmenliğin niteliğini düşürecektir. Bu kanun teklifinde öğretmenin hakları yoktur. Görev ve sorumluluklar detaylandırılırken, öğretmenin sosyal hakları, kürsü dokunulmazlığı, dinlenme ve tatil hakları gibi konular yok sayılmıştır.” Dedi. Öğretmenliğin, öğretmen yetiştiren kurumlarda edinilen beceri ve bilgiye dayalı bir uzmanlık mesleği olduğuna değinen Kantarcıoğlu, öğretmenlik mesleğini, sadece MEB’in belirleyeceği hazırlık eğitimine dayandıran bu anlayışı reddettiklerini dile getirdi.
TBMM gündemine getirilecek olan kanun teklifine itiraz ettiklerini açıklayan Kantarcıoğlu, “Unvanlarda ayrıştırmayı kabul etmiyoruz! Kıdem yılına göre tüm öğretmenlere ödemeler yapılmalı, bu ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. Milli Eğitim Akademisi’ni kabul etmiyoruz! Öğretmenlik diploması esastır, başka bir yapıya ihtiyaç yoktur. ÇEDES gibi protokollerle öğretmenlik mesleği dışında bizlere dayatılan görevleri kabul etmiyoruz! Öğretmenler kanunda belirtilen asli görevlerini yapmalı, kanunlarda açıkça yazdığı gibi okullarda öğretmenler dışında hiç kimse eğitim öğretim hizmeti vermemelidir. Disiplin hükümleriyle baskılanmak istemiyoruz! Haklarımızı kısıtlayan ve bizleri keyfi ceza uygulamalarıyla baş başa bırakacak olan her türlü düzenlemeye karşıyız.” Dedi.
ÖZEL SEKTÖRDE ÜCRETLER GÜVENCE ALTINA ALINSIN
Özel sektör öğretmenlerinin ücretlerinin güvence altına alınması gerektiğine vurgu yapan Kantarcıoğlu, “Ücretli, sözleşmeli değil, kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır. Meslek Kanunu’nda haklarımız ve taleplerimiz olmalıdır! Bu teklif, sadece görev ve sorumluluklardan bahsederken, öğretmenin haklarını ve taleplerini görmezden geliyor.” Dedi. MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metninin esas alınması gerektiğini belirten Kantarcıoğlu, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmenin amaçlanıp, mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmasının şart olduğunu belirtti.
FATMA SÜMER