‘CEZALARIN CAYDIRICILIĞI METİNLERDE KALMASIN’ HUKUKÇULAR KAMUYA TALEPLERİNİ SIRALADI

81

Kütahya Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Gününde devletten taleplerini sıraladı. Milli Eğitim Bakanlığından, çocukların ve gençlerin eğitimlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği kavramından ödün verilmemesi isteyen hukukçular, cezaların caydırıcılığın metinlerde kalmaması gerektiğini belirtti.

1 HAFTADA 6 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Kütahya Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Gününde basın açıklamasında bulundu. Geçtiğimiz hafta kadın cinayetine kurban giden 6 kadının adını anarak sözlerine başlayan Baro Yönetim Kurulu Üyesi Av. Emel Karagöz Altınsoy, “Ben Hüsniye Yalçın 23 Kasım 2024’de Niğde’de, çekiçle darp edilerek öldürüldüm. Ben Leyla Üren 22 Kasım 2024’de Şanlıurfa’da, yabancı uyruklu bir erkek tarafından kesici alet ile öldürüldüm. Ben Aynur Basman 21 Kasım 2024’de Ankara’da, yüksekten düşerek şüpheli bir biçimde öldüm. Ben Elif Bozkurt 21 Kasım 2024’de Ankara’da, başka bir suç isnadı sebebiyle elektronik kelepçe ile ev hapsinde tutulan eşim tarafından kesici alet ile öldürüldüm. Ben Esra Bağcı 21 Kasım 2024’de Iğdır’da, boşanma aşamasında olduğum uzman çavuş eşim tarafından ateşli silah ile öldürüldüm. Ben Negül Atak 21 Kasım 2024’de Aksaray’da, eşim tarafından ateşli silah ile öldürüldüm.” dedi. Altınsoy, sona ermesini temenni ettikleri şiddetin, günden güne artarak, hayatımızın olağan bir parçası haline getirildiğini belirtti.

İstanbul Sözleşmesinde kadına yönelik şiddetin, ister kamusal alanda isterse özel alanda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayalı her türlü eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma ve bir insan hakkı ihlali ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimi olarak tarif edildiğini dile getiren Altınsoy, kadına yönelik şiddetin, sadece mağduru değil, toplumun güvenlik ve huzur duygusunu da zedelediğini belirtti.

Kadına yönelik şiddetle her alanda ve koordineli olmadıkça, sonuca ulaşılmasının da mümkün olmadığını dile getiren Altınsoy, Kütahya Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu olarak devletten taleplerini sıraladı. Milli Eğitim Bakanlığından, çocukların ve gençlerin eğitimlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği kavramından ödün verilmemesi, çocukların ve gençlerin onları şiddete özendirecek, şiddet eğilimini yaygınlaştıracak unsurlardan uzak tutulmaları istendi. Altınsoy, Sağlık Bakanlığından şüpheli her bir vakada ivedilikle kolluğa ihbarda bulunulması, kadına yönelik şiddetin sümenaltı edilmesine izin verilmemesin, talep ettiklerini belirtti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından kadının sadece fiziksel şiddet değil, psikolojik ve ekonomik şiddetin de mağduru olabileceğinden hareketle, özellikle alt gelir grubu ailelerin izlenmesi hususunda azami özenin gösterilmesi, şiddet mağduru kadının maddi-manevi olarak desteklenmesi, adli vakalarda sürecin takip edilmesini isteyen Altınsoy, “İçişleri Bakanlığımızdan taleplerimiz, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda yer alan tedbirlerin uygulanması esasında, şiddet şüphelilerinin uygulama boşluklarından yararlanmalarının önüne geçilmesi ve şüphelilerin etkili olarak takip edilmesi. Adalet Bakanlığımızdan taleplerimiz, kadına yönelik şiddet vakalarının soruşturma ve kovuşturmalarına, yasadan kaynaklanan görev ve sorumluluğu bulunması sebebiyle Baroların müdahil olarak kabul edilmeleri, adli sürecin sanığı cesaretlendirecek derecede uzatılmaması ve cezaların caydırıcılığının metinlerde kalmaması.” Şeklinde konuştu.

Basın ve Yayın Organlarından kadına yönelik şiddet vakalarında toplumsal hafızanın diri tutulması için şiddet haberlerine sansür uygulanmaması ve uygulatılmamasını talep eden Altınsoy, bir taraftan da meslek etiğine uygun habercilik yapılması, haber ayrıntılarının özendirici veya örneklenmesi ihtimalleri gözetilerek verilmesi gerektiğini belirtti. Failler ile mağdurları birbirinden sadece kapıların değil; kadına yönelik şiddetin karşısında işbirliği içerisinde olan kurumların ayırmasını temenni eden Altınsoy, topluma şiddetin çözüm olamayacağının sabırla öğretilmesi, şiddetin özendirilmemesi ve şiddete asla göz yumulmaması gerektiğini belirtti.

M. RIDVAN CEBECİOĞLU




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *