Kütahya Şehir Hastanesi’nde yaşanan yer sorunun, ek binanın yerine yapılacak olan 300 yataklı hastane için de yaşanacağına vurgu yapan MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş yeni hastanenin şehir merkezinde olmaması gerektiğini dile getirdi. Hastane ihtiyacının 300 kişilik değil 600 kişilik olduğunu belirten Erbaş, yeni hastanenin planlandığı şekilde yapılması halinde “‘Niye bunu kurduk? Niye bu kadar küçük yaptık?’ diye yine dertleneceğiz” dedi.
Kütahya İl Genel Meclisi Aylık Olağan Toplantısına katılan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Şehir Hastanesi’nin konumun sorun olduğuna vurgu yaparak, aynı hataların yeni yapılacak hastanede tekrarlanmaması gerektiğinin altını çizerek “Bazı işleri bilenlerin konuşması lazım” dedi.
‘ŞEHİR HASTANESİNE
ULAŞMAK BİLE BİR DERT OLDU’
Şehir Hastanesi’nin bulunduğu konumun büyük bir sıkıntı olduğunu dile getiren Erbaş, “Şu anda Kütahya’da bir Allah’ın kulu çıkıp da göğsünü gere gere ‘Bu şehir hastanesinin yerini ben teklif ettim. Ben mücadele ettim. Şehir Hastanesi buraya kurulsun. Bakın ne kadar güzel yere kurmuşuz’ diyebilir mi? Kimse şehir hastanesine karşı çıkmadı. Büyüklüğüne küçüklüğüne kimse karşı çıkmadı. Ama şu anda Şehir Hastanesine ulaşmak bile bir dert oldu” ifadelerini kullandı.
‘HASTANE MERKEZE YAPILMAMALI’
Şehir Hastanesi’nde yaşanan yer sorunun ardından 300 kişilik hastanenin de Kütahya’ya yetmeyeceğini ve merkezde olmaması gerektiğini vurgulayan Erbaş “Şimdi tekrar ne yapacağız? Eski bina yıkılıp 300 yataklı yapalım demişler. Şu anda mevcut siyaset yapanların içinde geçmişinde Sağlık Bakanlığı olan tek siyasetçiyim. Benden önce de Vural Kavuncu vardı. Şu andaki rektörümüz Ahmet Tekin’de Sağlık Bakanlığı’ndan geldi. Bir fikrini soralım diyorum” şeklinde konuştu.
‘300 DEĞİL, 600 YATAKLI
HASTANEYE İHTİYACIMIZ VAR’
Kütahya’nın ikinci bir hastaneye kesinlikle ihtiyacı olduğunun altını çizen Erbaş “Bu memlekete ikinci bir hastaneye ihtiyaç var mı? Var. Bu hastanede mutlaka şehrin içine değil, Hacıazizler’e mi yaparsınız, Afyon yoluna mı yaparsınız? Eskişehir yoluna mı yaparsınız? Bakın öyle bir şey de söylemiyorum. Ama biraz daha şehrin giriş istikametinde, biraz daha yukarı istikametinde 300 değil, 600 yataklı bir hastaneye ihtiyacımız var. Bu kadar basit. Yarın bir gün 300 yataklı bir hastane kurduğumuzda, bu seferde ‘Niye bunu kurduk? Niye bu kadar küçük yaptık?’ diye yine dertleneceğiz. Bazı işleri bilenlerin konuşması lazım” şeklinde konuştu.
‘BİZ KÜTAHYA’MIZI MECLİSTE
SİZ YERELDE TEMSİL EDİYORSUNUZ’
En son 2018 yılındaki seçimlerde 26. ve 27. Dönemde il encümenleriyle bir araya gelerek kürsüye geçtiğini belirten MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, bu dönemde ilk defa il encümenleri il bir araya geldiğini ifade etti. Bunun bir gelenek haline gelmesini dileyen Erbaş “Biz de en azından yaptıklarınızı dinlemek ve beraber istişarelerde bulunmak, şehir hakkında, şehrimiz hakkında bizim de fikir ve düşüncelerimizi değerlenme noktasında bu tip toplantıları çok faydalı olacağına inanıyorum” dedi. Milletvekilleri her şeye yetişmeye çalışsa da her mahalleyi, her köyü bilme imkanını İL Özel İdare meclis üyeleri sayesinde bulabildiklerini belirten Erbaş “Gerçekten burada sizler isimsiz kahramanlarsınız. Çünkü en çok köylerimize ulaşan sizlersiniz. Muhtarlarla muhatap olan sizlersiniz. Konumunuz gereği mahalle muhtarlarıyla muhatap olan sizlersiniz. Bizler siyasetçiler olarak aynı geminin içindeyiz. Vatandaş oyunu verdi. Bizler memleketimizi Ankara’da temsil noktasındayız. Siz burada yerel de temsil noktasındasınız. Derdimiz bu gök kubbede bir iz bırakabilmek” ifadelerini kullandı.
‘HASSASİYETLE UĞRAŞTIĞINIZIN FARKINDAYIM’
İl Özel İdare bütçesinin devletin parası olduğuna vurgu yapan erbaş “Bu ne sizin paranız ne bizim paramız. Bunları kullanırken, bunları harcarken mutlaka kendi malınızı nasıl kullanıyorsanız, kendi paranızı nasıl harcıyorsanız onun en az bin katı ya da milyon katı daha hassasiyetle uğraştığınızın farkındayım. Köylerimizin asfalt ve beton yol noktasında bayağı bir yol aldığımızı görüyorum. yüzde 88’lik bir orana ulaştığımız gözüküyor raporda. İnşallah daha da büyük rakamlara ulaşırız” dedi. Pandemiden sonra bütün dünyada hayat pahalılığı ve enflasyonların yaşandığına ve bütün dünyada maliyetlerin çok ciddi şekilde artmasına dikkat çeken Erbaş “Daha düne kadar asfalt ucuzdu. Şimdi asfalt aldı başını gidiyor. Herhalde artık yollarda ya parke ya da betona dönüyorsunuz. Anladığım kadarıyla ona dönüyorsun. Çünkü daha ekonomik oluyor” şeklinde konuştu.
‘KÖYLERDEKİ YANAN LAMBA SAYISININ AZALMASI
YÜREĞİMİZİ BURKUYOR’
Köylerimizin boş kaldığına dikkat çeken Erbaş “Bütün sıkıntı bu. Köylerimiz çok ciddi şekilde boşalıyor. Gittiğimiz zaman köylerimizdeki yanan lamba sayısının azalması emin olun ki yüreğimizi burkuyor. Bizim bir şekilde köy yaşamını tekrar canlandırmamız lazım. Yoksa bütün köyleri il merkezlerine toplayarak bu işi halledemeyiz. Bunun altından kalkamayız. En büyük sıkıntımız bu. Sizin de tabii haklı olarak, kendi bütçelerinizi yaparken nüfusu çok olan ve yaşamı daha yüksek olan köylerden başlayarak hizmeti götürme anlayışımız var. Bunda yerden göğe kadar da haklısınız” ifadelerini kullandı.
‘KAZANDIĞINIZ PARALARIN NE KADARINI ORMAN
KÖYLÜLERİNE HARCIYORSUNUZ’
Bu memleketin büyük bir kısmı aynı zamanda orman köylüsü olduğunun altını çizen Erbaş köylerin bir kısmın merkeze de çok uzak kaldığını belirterek, Orman Genel Müdürlüğü’ne ve Tarım Orman Bakanlığı’nın bütçelerinde yaptığı konuşmalara değinerek “Emet’teki yangından sonra söyledim. Emet’te yangın çıkan köyümüz on dört haneli bir köy. İl Genel Meclisi’ne gelsek desek ki; ‘Bu on dört haneli köyümüze asfalt yapın ya da beton yapın, ya da parke yapın.’ Buradaki üyelerin hemen hemen hepsi birden ayağa kalkar. ‘Emet’in o kadar büyük köyleri varken bütün paramızı veya bütün şeyi oraya nasıl götüreceğiz?’ diye. Ama bir yangın çıktı. Söndürünceye kadar akla karayı seçtik. Tarım Orman Bakanlığına hep şunu söyledim; İl özel idarelerin, valiliklerin bütçesi bir yere kadar. Ama siz bu orman köylülerinden para kazanıyorsunuz kardeşim. Siz çok ciddi miktarda para kazanıyorsunuz. Kazandığınız paraların bir kısmını da orman köylülerinin yolları için veya su için veya elektriği için telefonu için harcamak zorundasınız” diye konuştu. ‘Bütün yükü İl Özel İdaresi çeksin. Kazanç benim olsun’ anlayışına tepki gösteren Erbaş “Orman Bölge Müdürlüğü de her sene ‘bizim Kütahya’da şu kadar orman satışından para kazandık. Rekorlar kırdık diye’ toplantılar yapıyor. Tamam. Çok güzel. Ama o kazandığınız paradan ne kadarı köylerimize dönüyor?” şeklinde konuştu.
‘MERKEZE UZAK BELDELERE
İTFAİYE İSTİYORUZ’
Çevre Şehircilik Bakanlığı’na veya Belediyeler Birliği’ne gittikleri zaman küçük beldeler için itfaiye istediklerini dile getiren Erbaş “Hemen nüfusa bakıyorlar. Nüfusa bakınca tekrar dönüyorlar, ‘orada bin 500, iki bin nüfus var. Biz buraya nasıl itfaiye vereceğiz?’ diyorlar. Ama Şu anda Tavşanlı’ya bir itfaiyenin 55 dakikada gidecek uzaklıkta beldemiz var, Balıköy. Ve ormanın içinde. Şimdi eğer nüfus açısından bakarsanız Balıköy’e vermezsiniz. Tavşanlı’ya verirsiniz. Ama en son Bolu’daki yangında gördük. Kartalkaya’daki o acı olayda gördük. Cenab-ı Allah kimseye yaşatmasın bir daha. Ben bir daha 78 kardeşimize baş sağlığı diliyorum. Bolu’dan itfaiye yaklaşık 45 dakika diyorlar ama yaklaşık 1 saatte ulaşmış. Bunları anlatırken bütün yükü İl Özel İdare’nin üzerinize bırakmak çok haksızlık olur. İl Özel İdaresi elindeki kısıtlı bütçesiyle neler yapacak? Bir yere kadar. Bunu mutlaka merkezi hükümetimiz yani bakanlıklardan da buraları destekletmemiz lazım. Yoksa bugün bütçe ne olursa olsun problemlerimiz bitecek mi?” dedi.
‘EN ÇOK DUAYI SİZLER ALIYORSUNUZ’
İl Encümenleri olarak, Kütahya’da bütün siyasi partiler ve ittifak olarak beraber her zaman bütçeyi en güzel şekilde nasıl dağıtırız ve bunun karşılığında da vatandaştan nasıl alırız derdi içerisinde olduğunu vurgulayan Erbaş “İl encümenleri olarak gerçekten çok önemli işler yapıyorsunuz. En çok duayı muhtemelen sizler alıyorsunuz. Çünkü sizin dokunduğunuz kitleye, sizin dokunduğunuz yerlere biz vekillerin birebir dokunma ihtimali çok az. Şimdiye kadar yaptığınız bütün çalışmalar için çok teşekkür ederim. Burada gösterdiğiniz birlik beraberlik için çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
‘KÜTAHYA’YI BÖLGENİN
PARLAYAN YILDIZI YAPMALIYIZ’
İl encümenlerinin her zaman yanında olduğunu belirten Erbaş, Ankara’da yapılmasını istedikleri konularda bir nefer olmaya hazır olduğunu dile getirdi. Şu ilçe veya şu köy diye bir ayrımlarının olmadığını bundan sonra da olmayacağını ifade eden Erbaş, güzel işler yapıldığını ama yine de çevre illerin gerisinde olduğumuzu belirterek “El birliğiyle bunların hepsini ayağa kaldıracaksınız. Çok iyi devlet tecrübesi olan ve sizlerin de her zaman yanında olduğuna inandığım bir valimiz var. Buradaki bürokratik arkadaşlara bakıyorum hemen hemen uyum sağlayamayacağınız birini göremiyor gibiyim. Bunlar büyük avantajlar sizler için. Sizlere il müdürleri gerekli desteği vermese, valilikten desteği almasanız, kaymakamlarla her zaman problem olsa siz istediğiniz kadar burada çalışmak isteyin, bir yerde tıkanıp kalırsınız. Bu bizler için gerçekten avantaj. Çok koyu ve sert bir particilik yok. İlimiz için büyük bir avantaj. Bu gerçekten çok önemli bir avantaj. Çünkü farklı düşünebiliriz. Ama kırmadan dökmeden yapmaya çalışıyoruz. Başarılı olmak zorundayız. O parti bu parti yok, bir Kütahya var. Ve Kütahya’yı bölgenin parlayan yıldızı yapmalıyız. Zaman en güzel ayraç. Neyin ayracı? İnsan olanla İnsanlık numarası yapanların ayracıdır. İnşallah biz o ayraçta insan olanlar kısmında kalırız” ifadelerine yer verdi.
FATMA SÜMER