Kütahya’da mesleki eğitim veren liselerin az olduğuna dikkat çeken Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, bu sebeple sanayide çırak ihtiyacının çok fazla olduğuna vurgu yaptı. Yılmaz, meslek lisesi müdürleriyle ve sanayicilerle birlikte ortaklaşa planlamalar yaparak mesleki eğitimi oranlarının yükseltileceğini ifade etti.
Geçtiğimiz hafta göreve başlayan Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, basın mensuplarıyla bir araya gelerek Kütahya’da eğitim alanında yürütülecek çalışmaları, izlenecek süreçleri anlattı. Kendisinden önce gayet güzel çalışmalar yapılmış olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bizim üzerimize düşen bu yapılan çalışmaları bir seviye daha yukarı çıkarabilmek. Ondan sonra bir seviye, ondan sonra bir seviye yukarıya çıkartarak amacımız Kütahya’nın eğitimde bulunduğu yeri zirvelere taşımak” dedi.
‘MESLEKİ EĞİTİM SEVİYESİ
EN AZ YÜZDE 60 OLMALI’
Mesleki eğitimin Kütahya için en önemli konulardan biri olduğunun altını çizen Yılmaz, Kütahya’da üzde 40-45 bandında Anadolu lisesi, yüzde 10-12 bandında imam hatip lisesi geriye kalanlar ise mesleki eğitim olduğunu dile getirdi. Kalan oranla Kütahya’da mesleki eğitim oranının az olduğuna vurgu yapan Yılmaz “Mesleki eğitimin ideali Avrupa Birliği üye ülkelerinde de ülkemizde de istenen seviye en az yüzde 60’tır. Kütahya’da mesleki eğitimin bir şekilde oranının yükselmesi lazım. Mesleki eğitimde Kütahya’da şu an oranlar biraz düşük” diye konuştu.
‘MESLEKİ EĞİTİM SEVİYESİNİ
YUKARILARA ÇIKARACAĞIZ’
Mesleki eğitim oranın az olması sebebiyle sanayide çırak ihtiyacının çok fazla olduğuna dikkat çeken Yılmaz “Bunu karşılayabilmek için biz meslek lisesi müdürlerimizle bir araya geleceğiz. Sanayicilerimizle bir araya geleceğiz. Ortaklaşa ne yapabileceğimizi planlayacağız. Çünkü şu an Türkiye Yüzyılında en önemli çalışmamız üretim, istihdam ve kalkınma. Burada tabi ki çocuklarımızı koruyarak bir çalışma yapacağız” ifadelerini kullandı. Bu konuyla alakalı Kütahya Valisi Musa Işın ile görüşmeler yapıldığını dile getiren Yılmaz, Vali Işın’ın da sanayi kalkınması ve mesleki eğitim konusunda çok hassas olduğunu belirtti. Yılmaz, mesleki eğitimi yukarılara doğru çıkarmak için ellerinden gelen çalışmayı yapacaklarını ifade etti.
‘KOLLARINA ALTIN BİLEZİK TAKACAK
PLANLAMALAR YAPACAĞIZ’
Meslek lisesi müdürleriyle ve sanayicilerle tek tek oturup, çocukların mesleki eğitim içerisinde, kollarına altın bileziği nasıl takacaklarını planlayacaklarını vurgulayan Yılmaz şöyle devam etti; “Birlikte yol alacağız. Paydaşlarımızın hepsi ile muhakkak birlikte olacağız. Sanayicimiz, meslek liselerimiz, velilerimiz, yönetimde ki aktörlerimizle beraber ne yapılabileceğine bakacağız.”
Göreve ilk geldiği günden itibaren ekibiyle beraber istişare ve planlamalara başladıklarını dile getiren Yılmaz “Eğitimde atılan adımlar günü birlik sonuçlar elde edilen işlemler değildir. Bir şeyi planlarsınız. Bir şeye başlarsınız. Bunun sonuçlarını uzun vadede görürsünüz. Bugün yap yarın test et kadar basit değil” dedi.
‘BU MODELDE ÇOCUKLAR EĞİTİMİN İÇİNDE OLACAK’
Yapacakları en önemli şey Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli olduğuna vurgu yapan Yılmaz “Eğitim de yeni bir anlayışı, yeni bir zihniyeti, yeni bir paradigma değişimini ortaya koyan bir model. Özellikle bu modelde çocuklar eğitimin içinde olacak. Çocukların eğitimin içinde yaparak, yaşayarak uygulayarak öğrendiği bir model. Bundan önceki yoğun ders müfredatı için de uygulama, etkinlik oranı daha azdı. Yeni maarif modelimizde uygulama ve etkinlik daha fazla. Bir şeyi yaparak öğrendiğimizde uyguladığımızda onun aklımızdan çıkması çok zor. Sadece öğretmenlerimizin bir şeyi anlatmasıyla dinleriz ve unuturuz. Ama yeni eğitim modelinde kesinlikle uygulayarak yaparak, etkinlikler içerisinde öğrenmek esas” şeklinde konuştu.
Kütahya’da her derecedeki her kademedeki okulda bir uygulama bir etkinlik olacağını dile getiren Yılmaz “Maarif modelin içerisindeki uygulamaları etkinlikleri canlı olarak gözlemleyeceğiz. Her etkinlik ve modeli her okulun uygulayabilmesi çok zor. Veli ve öğrenci portföyümüzden dolayı. Biz okullarımızdan bununla alakalı pek çok çalışmalar isteyeceğiz. Bu uygulamaları da bizzat yerinde gözlemeyeceğiz. Onların ne tür desteğe ihtiyacı varsa elimizden geldiği kadar fazlasıyla yapacağı” dedi.
‘KÜTAHYA, SANAYİSİYLE KAPSAMLI İŞLERİN YAPILACAĞI BİR YER’
Mesleki Eğitim Vizyon Belgesi’ni anlatan Yılmaz “Mesleki Eğitim Vizyon Belgesinin hazırlanmasında iştirak eden de bizlerdik. Yıllarca mesleki eğitimin içerisindeydik. Bu ülkenin üretiminin, istihdamının ve kalkınmasının en öncelikli şartı mesleki eğitimde. Kütahya’mızda da mesleki eğitim vizyon belgesine uygun olarak neler yapabileceğimize bakacağız. Kütahya’mız sanayisiyle yaptığı işlerle çok küçük bir yer değil. Çok kapsamlı işlerin yapılabileceği bir yer. Mesleki eğitimde de bir hayli zirvelere çıkmamız gerekiyor. Çünkü her gün yeni üretim mekanizmaları, yeni üretim fabrikaları ortaya çıkıyor. Ve buna uygun olarak mesleki eğitim olarak bu ihtiyacı karşılayacak bir dinamikliğe sahip olacağız” diye konuştu.
‘VELİYİ DIŞARIDA BIRAKARAK
UYGULAYABİLMEK ÇOK ZOR’
Yapılan çalışmalarda en önemli destekçilerinin veliler olacağını belirten Yılmaz “Velilerimizle işbirliği halinde olacağız. Çünkü çocuğun gelişiminde en önemli aktör velidir. Biz bir şeyler versek de bir şeyler anlatsak da veli işin içinde olmadığı sürece bir şeyleri başarabilmek çok zor. O yüzden yaptığımız birçok çalışama içinde velilerimiz bizim en büyük paydaşımız olacak. Onlarla da istişare edeceğiz. Onların görüşlerini de alacağız. Onlar bizden ne isterlerse ona göre şekil almaya çalışacağız. Veliyi dışarıda bırakarak bir eğitim modelini uygulayabilmek çok zor. Çocuğuna en çok değer veren onunla en çok zaman geçiren kişi veli. Öğretmenler öğrenciye etki ediyor ama veliler daha çok etki ediyor. Velileri de etkinliklerin içine alacağız. Onları da bilgilendireceğiz. Onlarla da istişare edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin eğitim durumunu hem mesleki eğitim de hem de akademik eğitimde bulunulan yerden daha yukarılara çıkarma gayesi içinde olduklarını kaydeden Yılmaz “Böyle ani bir sıçrama değil. Günü birlik şovlar değil. Bulunduğumuz yerden kademeli olarak sırasıyla yukarıya doğru çıkabilmek. Bunun için zaten maarif modelimiz ya da mesleki eğitim vizyon belgemiz ve bakanlığımız uygulamalarındaki temel amaç bu. Biz de bunu gerçekleştirmek için milli eğitim ailesi olarak toplantılara başladık. Her ilçemizin her okulumuzun neye ihtiyacı varsa o konuda çalışmalarımız da devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
‘YANGIN VE DEPREM TEDBİRLERİNDEN TAVİZ YOK’
Yangın ve depremler konusunda da kontrollerin devam ettiğini dile getiren Yılmaz “İlk geldiğimiz gün okul müdürleri ve ilçe yöneticileri dahil ilk söylediğim şey yangın merdivenlerinden tutun okul ile alakalı tüm çalışmaları yapmak adımı oldu. Bakın bu konuda taviz yok. Eğer kapanması gerekiyorsa kapatalım. Bakanımızın da talimatı budur. Burada şöyle sıkıntılar çıkıyor. Pansiyonu kapattınız. Çocuğu aldınız başka noktaya verdiniz. Bu sefer veliler tepki gösteriyor. Sadece pansiyonda değil okullarda da denetim başlayacak” dedi. İl ve ilçelerde denetimlerin süreceğini ama bunun sessiz sedasız kimseyi ürkütmeden denetim yapılacağını söyleyen Yılmaz “Sadece denetim amaçlı gidildiğinde dahi insanlar bir sorun olduğunu düşünebilir. Hem deprem hem yangın boyutuyla denetimler yapılacak. Deprem ile alakalı Kütahya’mızda birçok bina güçlendirilmiş. Yık yap kapsamasında birçok okul yenilenmiş. Ama biz yine de kontrolleri elden bırakmayacağız” şeklinde konuştu.
‘ŞARTLARI TAŞIMAYAN İŞLETMELERE STAJYER VEREMEZSİNİZ’
Stajyer olarak işyerlerinde çalışarak staj gören öğrenciler içinde çalışmalar yapacaklarını ve şartlarını her daim kontrol edeceklerine vurgu yapan Yılmaz şu ifadeleri kullandı; “Bizim birinci önceliğimiz onları korumak. Staj sırasında vefat eden öğrencilerimiz oldu. Normal şartlar altında öğretmenimiz her hafta oraya denetime gider. Başlangıçta şartları taşımayan hiçbir yere çırak veremezsiniz. Sözleşmesi imzalanırken orada madde madde işyerinin sahip olması gereken özellikler yazılıdır. Buna aykırı bir sözleşme imzalanamaz. İşletme, iş güvenliği, usta öğretici şartlarını tek tek sağlayan işletmelere stajyer öğrenci veriyoruz. Haftada bir öğretmenlerimiz gidiyor. Biz de haftada bir olmasa da ayda bir çocukların staj gördüğü işletmelere de ziyaretler gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Rastgele bir şekilde biz de gideceğiz. Şartları taşımıyorsa bağlı olduğu okula direkt sözleşmeyi feshetmesini söyleyeceğiz. Sözleşme feshedildikten sonra yeni şartlara uyan bir işletme bulunur. Bulunamadığı takdirde de çocuklar atölye eğitimlerine devam ederler ve mağdur olmazlar.”
FATMA SÜMER