‘ÇİNİLİ CAMİYİ BİRLİKTE MUHAFAZA EDELİM’
Çinili Cami’yi yıkmadan yenilemenin yüzde bir dahi imkanı varsa ve bunun peşinden gidilmiyorsa hem dünyada hem ahirette vebalinin çok büyük olduğunu belirten Ahmet Yakupoğlu’nun manevi kızı Havva Sökmener, “Hepimiz bir olalım avucumuzun içinde muhafaza edelim” şekilde konuştu.
Kütahya kamuoyunun uzun yıllardır ibadete açılmasını beklediği Çinili Cami’de bilirkişi heyeti gözlemde bulundu. Heyetin incelemesinin ardından Ahmet Yakupoğlu’nun manevi kızı Havva Sökmener ve Kültür Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida Olçar basın açıklamasında bulundu.
‘TÜM ESERLER SERGİLENMELİ’
Kültür Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida Olçar’ın kendisine her safhada yanında ve destek olduğunu Çinili Cami’nin yıkılmaması için canı gönülden mücadele ettiğini belirten Havva Sökmener, Ahmet Yakupoğlu Kültür ve Sanat Vakfının oy birliği ile feshedilerek DPÜ’ye bağışlandığını ifade etti. İki hocasının da eserlerini İstanbul Üniversitesine bağlaşması üzerine Yakupoğlu’nun da hocalarının izinden giderek üniversite bir bilim yuvası diyerek mirasını DPÜ’ye bıraktığını hatırlatan Sökmener, Yakupoğlu’nun 3 binin üzerinde tablosu var, 3 binin üzerinde sanat konulu kütüphanesi ve tüm taşınmazlarının DPÜ’ye bağışlandığını belitti. Bağış yapılırken birinci şartın bir müze binası yapılması ve tüm eserlerin daimi olarak sergilenmesi olduğuna dikkat çeken Sökmener, “Bir müze binası yapıldı ama eserler daim olarak sergilenmiyor bir kısmı sergileniyor. Diğer eserler nerede? Biz hepsini görmek istiyoruz çünkü bu eserler Kütahya’ya bağışlanmıştır” şeklinde konuştu.
‘ÇARESİ UZAYDAYSA ORADAN GETİRİLSİN’
Müze binasının temelleri atılmadan önce zemin etüdü yapılıp yapılmadığını sorgulayan Sökmener, “Bu kadar yakın eğimli bir yer camiye zarar verir mi diye araştırıldı mı? Bunların belgelerinin ortaya konmasını istiyorum. Müze binasının temel atılması ile caminin ibadete kapatılması aynı tarihlere denk geliyor. Bugün gelinen noktada cami korunmadı, sahip çıkılmadı. Caminin dökülen çinileri çuval çuval alınıp götürüldü. Cami bu derece sahipsiz”dedi. Korunmadığı sürece yıkıp yeniden yapmanın en kolayı olduğunu ifade eden Sökmener, “Bunu buradan hasarsız çıkarmanız taahhüdünü nasıl veriyorsunuz binlerce çiniyi nasıl sökebilirsiniz. Bunun örneği yokken üniversite bunu nasıl taahhüt ediyor” dedi. Caminin korunmasının maliyetli olduğu iddiasını eleştiren Sökmener, “Som altından yapsanız da Ahmet Yakupoğlu’nun camisi olmayacak her bir çinisinin üzerinde Yakupoğlu’nun nefesi, parmak izi var. Yüzde bir dahi kurtulma şansı var da bunun peşinden gidilmiyorsa hem dünyada hem ahirette bunun vebali çok büyüktür ve tüm Kütahya’nın üzerindedir. Çaresi uzaydaysa oradan getirilip bu cami korunmalı bu cami yıkılırsa vebalinin altından kimse kalkamaz” ifadelerini kullandı.
‘YIKIP YAPALIM DEMEK BU KADAR KOLAY MI?’
Sergilenmeyen eserlerin nerede muhafaza edildiğinin açıklanmasını isteyen Sökmener, “Davada Davacı Havva Sökmener, davalı Kültür Turizm Bakanlığı ve şimdi en son istinafta ben kazandım DPÜ de davalının yanında müdahil oldu.” dedi. Yıkıp yapalım demenin bu kadar basit olmaması gerektiğini ifade eden Sökmener, “Bir çininin bir tanesini bile zarar vermeden çıkaramazsınız. Hepimiz bir olalım avucumuzun içinde muhafaza edelim” şekilde konuştu.
NİDA OLÇAR CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A SESLENDİ
Yıllardır kaderine terk edilen Kütahya’nın simgesi çinili cami yıkılmak istendiğini ifade eden Kültür Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida Olçar, “Bunun bir eşi dünyada yok. Edirne’de afyonda yakın zamanda 500- 600 yıllık camiler yeniden restore edilerek hayat buldu” dedi. Kütahya Mimarlar Odasının da caminin içinde çelik konstrüksiyon yapılarak korunabileceği ile ilgili resmi açıklamaları olduğunu dile getiren Olçar, “Ben buradan Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Hanımefendi’den Çinili Caminin yıkılmaması için destek istiyorum” dedi. Bir çini sanatçısı olarak Kütahya’nın adının cami yıkan şehir olarak tarihe geçmesini anılmasını istemediğine vurgu yapan Olçar, elini maddi manevi olarak her şekilde taşın altına koymaya hazır olduğunu belirtti. Her an buranın aleyhine işlediğine dikkat çeken Olçar, önümüzde Çinili Vazo gibi bir örnek olduğunu yılan hikayesine dönen restorasyonu hatırlatarak aynı kaderi Çinili Caminin yaşamaması gerektiğini vurguladı.
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
