Zaferin topraklarında yaşayan Kütahyalılar, Türk milletinin en büyük sevinci zaferin, kabustan uyanış ve diriliş destanı olduğunu vurguladı. 102. yıl önce düşmanın tüm izini vatanın üzerinden atmanın gururunu paylaşan vatandaşlar, aynı duyguları gelecek nesillere aktarmanın önemini belirtti.
102 yıl önce bugün vatanını korumak için ayağa kalkmış, bağımsızlık uğruna destanlar yazmış Türk Milletinin en büyük zaferlerinden biri olan 30 Ağustos Zaferi sebebiyle Kütahyalılar zaferin kendileri için ne anlattığını aktardı.
‘TÜRK’ÜN DAHA BÜYÜK SEVİNCİ Mİ VAR?’
Mustafa Kemal Atatürk’ün başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz’un 102. Yılında Kütahyalılara “Zafer sizin için ne demek?” diye sorduk. Türk milletinin Zafer Bayramından büyük bir sevinci olmadığını vurgulayan Bekir Tezgah, Türk Milletinin kendinden başka dostu olmadığının bilincinde olması gerektiğini belirtti. Tezgah, böyle günlerimizi koruyup gelecek kuşaklara da aktarabilmenin önemine vurgu yaptı.
Büyük Taarruz’un bir savaş değil, kuruluş ve kurtuluş destanı olduğuna değinen Vahit Okumuşer, “Yeni Cumhuriyetin kuruluşuna adım atılan topraklardayız. Kütahya kuruluşun ve kurtuluşun şehri. Çanakkale’de 250 bin, Dumlupınar’da ise 131 bin şehit de var. Ancak biz bunu başta devlet büyüklerimiz olmak üzere, Kütahya olarak hiçbir yere, hiç kimseye duyuramadık” dedi.“
‘KABUSTAN UYANDIĞIMIZ GÜN’
Zafer Bayramı, Türk Milletinin üzerine kabus gibi çöken sömürgeci devletlerin istilasına “Dur! Biz Türk’üz size pabuç bırakmayız. Özgürlüğümüzü kimse bizim elimizden alamaz.” demesinin bir adıdır.” Şeklinde konuşan Hidayet Gedik, son yıllarda yaşananların her millet bu duygunun olmadığının bir ispatı olduğunu belirtti. Dünya üzerinde birçok milletin ülkeleri işgal edildiğinde ceketini, pabucu alıp başka memleketlere kaçtığına değinen Gediz, Türk milletinin gideceği yeri olmadığını, ülkesinden kaçmayıp, çoluğu çocuğu, kadını erkeği ile özgürlüğü için savaşıp gerekirse canını verdiğini vurguladı.
Zaferin kendisi için kurtuluş anlamına geldiğini belirten Recep Ateş, “En büyük anlamı bu, eğer 102 yıl önce o gün olmasaydı; biz bugün olmazdık, bu günleri yaşamazdık.”ifadelerini kullandı.
‘ZULMETTİKLERİ O MEYDANA ‘ZAFER’ DEMİŞİZ’
Bir milletin düşman ellerini üzerinden atıp, imparatorluğun küllerinden, bağımsız yeni bir devlet kurmasının önemine dikkat çeken Faruk Özebeoğlu, “Esaret altına düştüğünüzde kurtuluş kolay değil. Kıymetini bilmemiz lazım. Babam 1913 doğumluydu. Yunan işgalini görmüş hep anlatırdı. Şimdiki Zafer Meydanında kurşuna dizilenleri, asılanları görmüş, yunan askerlerinden dayak yediklerini anlatırdı, kasaturanın tersi ile sırtına vurmuşlar. Biz onları yenip, bize zulmettikleri meydanımıza “zafer” demişiz bu ne büyük gurur.”şeklinde konuştu.
Zaferin anlamının utku olduğunu ifade eden Vahit Okumuşer, Kütahya’nın kuruluşun şehri ünvanı taşıdığını hatırlatarak; Dumlupınar Şehitliğine gittiğinizde baba oğulun bağımsızlık uğruna aynı yerde birlikte şehit olduğunu, Türkiye’nin her bir tarafından hatta yurt dışında şehit olanların mezarlarını görebilirsiniz. Yine bayrağı düşürmeyen meçhul asker anıtının Kütahya topraklarında şehit olduğunu vurguladı. Gençlerin de milli bayramlarda aynı bilinçte olması gerektiğine değinen Okumuşer, yaşlıların büyüklerinden dinledikleri için daha iyi anladığını, gençlere de bu ruhu çok iyi anlatmanın onların görevi olduğunu belirtti.
‘TÜRK MİLLETİ ÖZGÜRLÜĞÜNE SUSAMIŞTI’
Zaferin, bir milletin uyanışı anlamına geldiğini ifade eden Hidayet Gedik, “Zafer, küllenmiş bir ateşin küllerinden tekrar yeşermesi anlamına gelir.”dedi. Türk milletinin esareti hiçbir zaman kabul etmediğini hatırlatan Gedik, “Bu Türk milletine has bir olay. Dünyada ender rastlanan bir özelliktir. Türk milleti özgürlüğüne susamış bir millet, o zaman da hakikaten özgürlüğüne susamıştı. Millet uyandı ve dünyaya bir ders verdi. Rabbim bir daha böyle bir sınav göstermesin. Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi “Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın.”ifadelerini kullandı. Türk Milletinin bedel ödemiş bir millet olduğuna dikkat çeken Gedik, “Allah bir daha o bedelleri ödetmesin. Çoluğumuz, çocuğumuz, torunlarımız böyle bir bedelle karşılaşmasın. Ama olur da karşılarsa da bizim milletimiz pabucu alıp gitmez, vatanı için ölür.” Şeklinde konuştu.
‘HER YIL DUMLUPINAR’A GİDERİM’
Her 30 Ağustos’ta ailesi ile birlikte Dumlupınar’a gittiğini açıklayan Recep Ateş, “Orada kamp yapıyoruz. Geceyi orada geçirip şehitlerimizi yad ediyoruz. Maalesef herkes aynı duyarlılıkta değil. Ben çocuklarıma da bunu hep anlattım. Gençlerin ilk yapması gereken şey Çanakkale’ye Dumlupınar’a gitmek. Vatanımızın kıymetini bilmek. Biz zaferin kıymetini bilmeye çalışıyoruz ama ne yapsak faydasız. Allah bize bir daha böyle bir şey yaşatmasın ama şu günlerimiz çok kötü. İnşallah böyle sürmez, ülkemiz hep yükselir.”ifadelerini kullandı.
‘İNSANIN YURDUNUN TADI HİÇBİR ŞEYDE YOK’
Zafer bir milletin yeniden küllerinden doğuşu, kurtuluşu anlamına geldiğini belirten Faruk Özebeoğlu, büyüklerinden işgal döneminde yaşananları hep dinlediğini belirterek “Allah bize bir daha öyle günler göstermesin.”duasında bulundu. Bazı şeylerin yaşanmadan bilinemeyeceğine dikkat çeken Faruk Özebeoğlu, “Filistinlilerin durumunu görüyoruz. TV’den film izler gibi izliyoruz her gün açlıktan susuzluktan, savaştan kaç kişi ölüyor. Her an tehlikedesin insanın evinin, yurdunun tadı hiçbir şeyde yoktur. Savaşı bırakın bir deprem bile büyük felaket, kurulu düzeniniz bir anda bitiyor. Allah felaket vermesin. Allah yaşatmasın mülteci olmak da çok zor.” şeklinde konuştu.
‘BU MEMLEKETİ BEDAVA BULMADIK’
Savaşı bilmeyen nesillere memleketin bedava bulunmuş gibi geldiğine değinen Özebeoğlu, belki de bu yüzden kıymetini bilmekte zorluk yaşadığımızı belirtti. Halbuki hiç unutmamamız gerektiğini vurgulayan Faruk Özebeoğlu, Türkiye’nin şimdi de ekonomik sıkıntılarla mücadele ettiğini, herkesin çok dikkatli olup lazım israftan kaçınması gerektiğini belirterek Türk Milletinin bir daha Kurtuluş Mücadelesi vermesine gerek duymamasını diledi.
30 Ağustos Zafer Bayramını kutlayan Bekir Tezgah, “Bu zafer özellikle Kütahya için, Dumlupınar için çok önemli. Bayraklarımızı da evlerimize taktik esnaf da camlarına asmış zaten yapılması gereken bu. Milli bayramlarımızı coşkuyla kutlamamız gerek.”ifadelerini kullandı.
ŞEYMA DÖNMEZ DEMİRDAŞ
