HAVALI OLMANIN TAHMİN RAPORU…

1053

Havalı olmak, dış görünüş, giyim tarzı ve sosyal statü ile ilişkili bir durum… Havalı olmak, bir bakıma, birinin kendisini başkalarından farklı biri olduğuna inanmasıyla ilgili… Havalı olmakla, havasız olmak arasında gelgit yapmak ise, sıradan rutin bir hayat sürdürmek demek… Yemekten içmekten, gezip tozmaktan, düşünce kaygısı olmadan, ego (nefis) odaklı bir hayat… Hayatı çekilmez yapan ya da hayatı kredi kartını hızlıca cırtlatmaktan ibaret bir hayat yapan hayat… Böyle bir hayatta havalı olmanın tahmin raporu ne olabilir? Atıp tutan kurusıkı tiplerin ne kadar havalı olduklarını, kendilerinin dışında herkes ayan beyan tahmin edebilir… Böylelerinin söyledikleri ve kuruntu üzerine konuşlandırdıkları, dikkate alınmaz…

                     Havalı olmak başka, karizma olmak başka… Bir bireyi karizmatik yapan; karakteridir, güçlü beden dillidir, büyüleyici ve etkili konuşma yeteneğidir… Karizmatik olanın, havalı olmasına gerek yoktur; karizmatik hâl, fiziksel özelliklerinden öte bir hâldir… Karizmatik olan, uygun açı ile güneşten çıkan ışının buz kristallerine çarpıp kırılarak yansıması (hâle, ayla, aura) gibidir… Aurası yüksek bir bireyin hayat enerjisinin de yüksek olması söz konusu… Aurası yüksek olan kişi; hastalıklara, kötü enerjilere karşı dayanıklıdır, duygusal ve ruhsal açıdan da kuvvetlidir… Güneşin etrafında hâle görülmesi; yağmurun, şimşeğin, fırtınanın habercisidir… Ay hâlesinin görülmesi de, gelecekte kötü havanın ve olayın olacağına inanılır… Karizma; bir kimsenin, zaten olan hâlesi… Bu, donanımlı olmanın yansıması… Havalı olmak ise, zorlamayla oluşturulan yapay ışık halkası… Havalı olmanın tahmin raporuna göre, dilli düdüklerin (malumatfuruşların, çokbilmişlerin), kurusıkıların durumları; yalancı baharda çiçek açan, sonra da meyve vermeden dökülen yapraklar misâlidir…

                     Karizma olmak ya da kazma, kurusıkı olmak… Aslında bir tercih meselesi bu… Kendini yetiştirmek, sürekli ve sürdürülebilir kaliteli bir eğitimin paydaşı olabilmekle alâkalı… Karizmatik olmak ne demek? Karizmatik olmak, kendimiz olmaktır, başkalarını taklit etmek veya bir rol oynamak yerine, kendi benliğimizi keşfedip, kendimizle barışık olmaktır, hâddimizi bilmektir, özgüven sahibi olmaktır… Karizmatik olmak; güven içinde olmaktır, kendimize güvenmektir, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmektir, kusurlarımızı bilip, kendimizi geliştirmektir, içimizdeki gücü, aurayı dışarıya yansıtabilmektir… Karizmatik olmak; başkalarına karşı empatiyle ve saygıyla duruş sergileyebilmektir… Karizmatik olmak; öz bakımlı olmaktır, kendimize iyi bakmaktır, sağlıklı beslenmektir, düzenli egzersiz yamaktır, fiziksel ve zihinsel sağlığımıza özen göstermektir… Karizmatik olmak; keyifli olmaktır, hayatı dolu dolu anlamlı yaşamaktır, tutkularımızın esiri olmadan yeni şeyler denemektir, maceraya atlamaktır, kendimizi yenileyebilmektir… Karizmatik olmak, aslında içimizde ve dışımızda bir denge kurabilmektir, kendimizi gerçekleştirme ve geliştirme yolculuğudur… Karizmatik olmak; sütken yoğurt olmaktır, yoğurtken peynir olmaktır… Karizmatik olmak; üzümken, sirke olmaktır…

                     Karizmatik olmak; hatalardan ders çıkarıp doğrusunu yapar hâle gelmektir… Kristof Kolomb’un hatası, Amerika’nın keşfedilmesine neden oldu… Alexander Fleming’in hatası; penisilin’in bulunmasına sebep oldu… Karizmatik olanı, yaptığı hatalar, yanlışlar üzmez… Havalı olanın havası, yaptığı hatalar ve yanlışlar nedeniyle foslar… Havalı olanın havası söner… Karizmatik olanın havası, bir ömür boyu sürer… Bizi biz yapan, mükemmel yaptıklarımız değil; ders almasını bildiğimiz kusurlarımız, ders aldığımız hatalarımız ve yanlışlarımız… “Gerçek kişiliğimizi yeteneklerimiz değil, yaptığımız seçimler gösterir.” (Harry Potter)… “Kişiliğini (şahsiyetini) kazan ve faziletini kemale eriştir, zira sen cisminle değil ruhunla insansın.” (İmam-ı Gazali)… Birbirini bütünleyen özelliklerimiz, karakterimiz, kişiliğimiz, kariyeriyerimiz ve karizmamız… “Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.” (İsra Suresi 13. Ayet)… Karizmamız, karakterimizin, kişiliğimizin ve kariyerimizin eyleme dönüşümü… Eylem olmadan, hareket olmadan, sadece havamız olur… Çalışmadan, yorulmadan, gayret etmeden elde edilen netice, fala-zanna-dedikoduya-modern köleliğe-mankurtlaştırılmaya teslimiyettir… İnsanın karakteri, kişiliği ve kariyeri, fallara göre değil, insanın annenin rahmine düştüğü andan itibaren geçirdiği süreçle/vetireyle, tâlimle ve terbiyeyle ilgili.. Nasıl mı anlarız bunu? Cevabı: “İnsanın karakteri en çok nelere güldüğünde belli olur.” (Goethe)… “Güzel bir düşünceyle güçlü bir karakter birleşince, harikalar ortaya çıkar.” (Goethe)… “Bir insanın asıl karakteri eğlence tarzının içinde saklıdır.” (Reynol)… Herkes, karakterine, kişiliğine, kariyerine, karizmasına ya da kurusıkı havasına göre kendine yakışanı yapar… “Her insan kendine yakışanı yapar çünkü kalite asla tesâdüf değildir.” (Thomas Stearns Eliot)… “Kalite asla bir tesâdüf değil, daima akıllı bir gayretin sonucudur.” (John Ruskin)… “Basit kişiler hep ilgi görür, kaliteli kişiler ise hep yalnız kalır çünkü ucuz malın alıcısı daha çoktur.” (Necip Fazıl Kısakürek)… Kariyer; karakter, kişilik, kariyer, karizma; kalite ile ilgili… Karizma, kariyerimizin, karakterimizin, kişiliğimizin ve işimizin bir parçası… Ağacın kalitesi özünden, meyvesinden; insanın karizması sözünden, kariyerinden, tarzından, kişiliğinden, karakterinden, zekâsından ve yaptıklarından belli olur…

                     Modernizm ya da postmodernizm ve güya bilime tutkunluk adına yapılan her bir şey; kurusıkı hava atmanın yansımasıdır ancak… Havalı olan insanların; işlerini, kariyerlerini fallara, burçlara havâle etmesi, böylesi bir ahvâl… Havalı olmanın panzehri; Mevlana’nın öğretisinde çok güzel dillendirilmiş; “Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol. Hoşgörülükte deniz gibi ol. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”… Hava atmak ya da hava basmak illetinden kurtulmanın çaresi; kolayına kaçmadan, özümüzden uzaklaşmadan, özümüzü bulduğumuz teknede kürek çekmektir, körü körüne birilerine bağlanmamaktır ve birilerine bağımlı hâle gelmemektir… Havalı olmanın yararı mum alevi gibidir… Havalı olmaktan kurtulmak için, gerçek yüzümüzle iş görmek gerek… Bunun da ilacı karar verebilmektir, kararlı davranabilmektir… Ne istediğimize karar verelim, karar verme yeteneğine sahip olalım, gerisi kolay… Ancak, karar verme vetirelerinde/süreçlerinde göz kararıyla (tahminen) ve kararsız Kasım gibi (karar vermek ve karar vermemek arasında) hüküm vermemeyi bilmek lâzım… Seçenekleri incelerken kıstasları göz önünde bulundurup kararımızı kararında bırakmayı (ölçüyü aşmamayı) tercih etmeliyiz… Karar kılmak zor, daha zoru, işi karara bağlamak ve yapacağımız işte bir karara varmak… Yoksa işimiz birilerinin kararına kalır ve başkalarınca karar altına alınır… Ya da ortamı koklayıp karar vermede, karar almada, karar bulmaya çalışmakta ve sorunların üstesinden gelmekte çok zorlanırız…

                ‘Havanız batsın.’ dendiğinde, havalı olmanın tahmin raporu değişmiyor… Değişen ve yenilenen, eskide kalması gereken hatalarımız ve yanlışlarımız olmalı… Sevmeliyiz ve sevilmeliyiz gerçekten… Havalı olmanın âlemi yok… Havamız, yalnız soluduğumuz havamız olarak kalmalı sadece… Selam, sevgi ve saygılarımla.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *