KÜTAHYA’DAN DOĞAN GÜNEŞ…

292

Kütahya’da bizler birbirimizi yermeyi çok severiz. O yüzden enişteler Kütahya’da kıymetlidir. Havasından mıdır, Suyundan mıdır bilmiyorum ama maalesef bu böyle… Örneğin il dışından gelen kişi Kütahya’da iyi işler yaparken, biz Kütahyalılar birbirimizle uğraşmaktan doğru adımları atamayız. Tabi ki istisnalar hariç…

Şimdi Kütahya’da güzel bir çalışmaya değinmek istiyoruz. Buna değinmeden geçmek ne mesleğimize nede bir Kütahyalı olarak bize yakışmaz.

29 Ekim Pazartesi günü geçmiş dönemlerde birlikte çalıştığım değerli arkadaşımız İbrahim Soyer ve yine meslekte tanıştığım değerli bir isim İbrahim Kiraz’ın büyük çabaları ile yapılan Cumhuriyetimizin 101. yılına özel olarak hazırlanan “Dumlupınar Büyük Zafer” adlı Realistik 3D animasyon sinema filminin galası gerçekleştirildi. İl dışında olmam nedeniyle çok üzülerek katılamadım. Ancak neler yaşandığını sonrasında an be an takip ettim.

Değerli arkadaşlarımız İbrahim Soyer ve İbrahim Kiraz Kütahyalı arkadaşlarımız. Filminin yönetmenliğini İbrahim Soyer, senaryosunu ve animasyon çalışmalarını ise İbrahim Kiraz üstlenmiş. Galadan günler öncesinde aramızda küçük bir sohbet geçti. Bu filmin hikâyesini, bu bütçe ve imkânlara karşı sektörün ileri gelenlerinin bile yapılmasının imkansız olarak görüldüğünü anlattılar. Ama değerli arkadaşlarımız imkânsızlıklara rağmen bunu başardılar.

Bundan sonrası onlar için belki daha zor olacak. Filmin tüm Türkiye’de yayına girmesi için çalışacaklar. Bu noktada Kütahya’nın değerli isimlerine seslenmek gerek. Gelin bu arkadaşlara destek verin. Emin olun pişman olmayacaksınız.

‘Kütahya’dan güneş doğar mı hiç’ diye düşünmemek gerektiğini bu arkadaşlarımız göstermiş. Tebrikler… İnşallah tüm Türkiye’de ses getirir ve Kütahya’da en iyi şekilde tanınmış olur. Allah yollarını açık etsin.

REMZİ ABİM HAKKA YÜRÜDÜ, YA SENİN YOLUN NEREYE…

Geçtiğimiz haftalarda değerli köşe yazarımız Remzi Günay’ın hastanede olduğunu sizlerle paylaşmıştım. Çok saygı değer kibar Remzi abim hakka yürüdü… Allah rahmet eylesin. Burada ki ömrü hayatı bitmiş… Bizler rabbimizin karşısına nasıl çıkacağız önemli olan orası…

Tabi Remzi abimizin vefatına üzülürken saygısızın birinin bir yazısını gördüm. İnsan demeye dilim bile varmadığı bu kişi sözde eleştireceğim derken sapla samanı karıştırmış. Bu tip insanlara sapla samanda az gelir ama neyse… Haddini aşan, hangi kimlikte olduğu bile belli olmayan bu varlık hangi yüzle yarın rabbimizin karşısına çıkacak?

Çok sinirlendim, öfkelendim ama sonrasında dedim ki… Rabbim her şeyi görüyor. Bu dünyada ne yediği belli olmayan, 88 kalıba girip çıkan bu kişilere kızmak, saniyelerimize bile yazık etmek anlamına geliyor.

Oturduğu yere pisleyip, kendi pisliğinde boğulan ama hiçbir şey olmamış gibi sağa sola laf yetiştiren bu ahlak yoksunu kişinin nasıl bir yüzü olduğunu düşünmek bile istemiyorum.

Remzi abim hakka yürüdü. Ama insan yerine bile konulmayacak bu kişi nereye yürüyecek. 

SOSYAL MEDYA VE BASIN

Son dönemlerde sosyal medya ve basın mensuplarının arasında bir tartışma almış başını gidiyor. Nereye koymak gerekiyor buda bir tartışma konusu… Ama başlı başına oturup çözülmesi gereken bir durum. Çözülmesi derken öyle düğüm olmuş bir durum da yok. Sadece matematikte ki gibi sadeleştirmeleri yapmak yeterli olacak.

Yazımız almış başını gitmiş yine. O yüzden bu konuyu bir sonraki yazımızda detaylı olarak ele alalım.

Ne diyelim… Sağlıklı ve huzurlu kalın…




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *