3 tane YYY , yani YOLSUZLUK- YOKSULLUK- YASAKLAR bu üç kavram hayatımıza gireli 30 yılı aşkın
bir süre geçti. Eskiden de vardı diyeceksiniz ama bu kadar ayyuka çıkmamıştı. 1985 li yıllardı sanırım
rahmetli ÖZAL benim memurum işini bilir derken sabah oldu erken.
2002 yılında AKPARTİ iktidara gelirken üç y ile savaşacağız diyerek bana ve herkese umut saçmıştı.
Gerçekten de ülkeyi saran bu ölümcül hastalık ile mücadele şarttı. Çünkü bu yapının ülkede her şeyi
bozduğunu aşikardır. Baktığımızda bu ölümcül hastalığın üç kolu olan Yolsuzluk, Yasaklar, Yoksulluk
sosyal dengeleri alt üst ederek çok büyük tahribatlara yol açtı.
Evet YOLSUZLUK şimdilerde diz boyu, her türlü dolandırıcılık kol geziyor, akabinde adam kayırma,
servetin belli kesimlere enjekte edilmesi, orta direği yok etti, artık günümüze zengin ve fakir var, yani
orta direk göçtü. Ülkemizdeki bu hastalık ile mücadele edeceğiz diyen iktidarın ne yazık ki bu
hastalıklara bir çözüm bulmak yerine yani parti programına koyduğu bu şerhi ne denli başardığı
tartışılır. Bakınız kamu oyunda seslendirilen, ara sıra haberlere düşen o kadar çok yolsuzluk kirliliği var
ki akıl alır değil. Sanki bu konu yeni bir rant kapısı olmuş halde. Güçlünün güçsüzü ezdiği, yapanın
yanına kar kaldığı bir sisteme döndü, adalet arayıp dolandırılanlar, kayıranların ceza almadığı sistem
oldu. Mahkemeler bile artık ne yapacağını şaşırdı, güçlünün adaleti oldu.
YOKSULLUK derken, ülkede üç direk vardı, Zengin, Orta direk ve yoksul, bu üç direğin orta ayağı
çöktü , arada süspanse olan bu orta direk iki kesimi de dengelemekte idi, bu çökünce zengin daha
zengin oldu, yoksul daha yoksul oldu. Hakça bölüşme olmayınca sisteme işlemez hale geldi, ülkede
ücret dengesizliği oluştu, emekli ve asgari ücretle geçinen kesim, devletin açıkladığı açlık rakamının
altında maaş almaya başladı ve uçurum daha derinleşti, Hükümetin bu sisteme müdahalesi,
enflasyon canavarı yüzünden mümkün olmuyor, Yapılacak tek şey öncelikle bu canavarı hapsetmek
olacak ama her türlü tedbire rağmen olmuyor, bunun nedeni bence hükümetin yanlış ekonomi
politikasıdır. Alınmaca yok bu gerçeği saklamak ile bir yere varılmıyor. Bir an önce üretim
ekonomisine geçmek ve tarımı desteklemekle işe başlamak lazım.
YASAKLAR konusu ise maalesef demokrasinin azalması ile daha da arttı. Hak arayanların haksız
yere derdest edilmesi moda oldu, yapılan eylemlerin bölücülük içermediği her eylem aslında
hükümete bir uyarı niteliği taşır, yani iyi niyetli her gösteri hükümete bu yanlıştan dönün demek
olduğunu anlamak zorundayız. Yani yapılan hak aramalarının, yazılan yazıların, paylaşılan görüşlerin
niteliği önemli dedim ya yeter ki bölücülük olmasın bu konu bir uyarıdır ve hükümet bu uyarıyı
dikkate almak zorunda yanlışın düzelmesi demek huzurun gelmesi demektir. Ülkemizde son yıllarda
düşünce suçlarında ceza alanların sayısı arttı. Ama düşüncenin vatana ihanet olmadığı müddetçe
dinlenmesi gerek. Bunu ayırt ettiğimiz zaman düzeliriz.
Temennim AK PARTİ nin 2002 çizgisine dönüp seçim beyannamesinde yer verdiği 3 Y ile
mücadeleyi yeniden başlatmasıdır. Bunu başarırsa ülke yeniden rayına oturur. Bu konu hepimizi
ilgilendiriyor, sadece iktidar değil, muhalefet ve sağ duyulu halkın bu konuya önem vermesi gerekir.