Yanlış politikalar nedeniyle tarımdan üretime, nüfustan ekonomiye kadar Türkiye’nin sıkıntılar yumağı haline döndüğünü dile getiren Saadet Partisi Kütahya İl Başkanı Ahmet Sunar “Bu düzenin bozulması, bu düzenin önüne geçilmesi lazım” dedi.
Saadet Partisi Kütahya İl Başkanı Ahmet Sunar, Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Kütahya Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ederek, gazeteciliğin dürüst ve namuslu kişiler tarafından yapılmasının önemine vurgu yaparken, Türkiye’nin güncel sorunlarına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘GAZETECİLİK, SAĞLIKLI BİLGİYE
ULAŞMANIN TEMELİDİR’
Gazetecilik mesleğinin ulusalda olduğu kadar yerelde de büyük önem taşıdığına vurgu yapan Sunar “Çünkü sağlıklı haber alma şansınız olmadığında, insanları ister istemez manipüle edebilecek organlardan bizi koruyan etik değerlerine bağlı gazetecilerimizdir. Eğer gazetecilerimiz olmazsa, yanlış yönlendiriyorsunuz, yanlış bilgilendiriyorsunuz. Bu da sağlıklı bir noktaya götürmüyor. Biz de namuslu, dürüst ve duruşu belli olan gazetecilerin bu anlamda Türkiye’nin, insanların sağlıklı bilgiye ulaşması noktasında önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. İslamiyet’te de bunun bir yeri olduğunu ve bununla alakalı çok önemli bir ayeti kerime olduğuna dikkat çeken Sunar “Kuraı Kerim’de diyor ki; ‘Yoldan sapmış bir kişi size haber getirdiğinde onu araştırın’ diyor. Hemen inanmayın diyor. Bu anlamda hakikaten gazeteciliğin de dürüst insanlar tarafından yapılmasının önemini burada net bir şekilde öğrenmiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.
‘SIKINTILAR YUMAĞIYLA
KARŞI KARŞIYAYIZ’
Ülkenin birçok alanda ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Sunar, eğitimden sağlığa, aile politikalarından sosyal hayata kadar birçok konunun çözüm beklediğini belirten Sunar, “Ülkemizin gündemini hakikaten bizim tabirimizle nereden tutsak elimizde kalıyor. Eğitimden sağlığa, aile politikalarından sosyal hayata tüm alanlarda işte çalışanların durumu, emeklilerin, memurlara verilen, asgari ücretlinin durumu böyle hepsini düşündükçe hangi birini gündeme getirelim? Önümüzde ciddi bir sıkıntılar yumağıyla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
‘GERÇEK HAYAT İLE YARATILAN
ALGI ARASINDA BÜYÜK FARK VAR’
Türkiye’nin ekonomik politikalarını eleştirerek, vatandaşların günlük hayatlarında yaşadığı zorluklara dikkat çeken sunar “Hayatın gerçekleriyle, yaratılan algı arasında ciddi bir fark olduğunu hepimiz artık gözlemlememiz lazım. Vatan, Millet, Sakarya edebiyatıyla işin bir noktaya kadar götürülebileceğini, hayatın gerçekleriyle karşı karşıya kaldığımızda, iş tencereye geldiğinde, iş markete geldiğinde, iş çarşıya geldiğinde böyle olmadığını hep beraber görüyoruz” dedi. Son yıllarda yaşanan fiyat artışlarının altını çizen Sunar, son bir ayda bile fiyatların değiştiğine vurgu yaparak “Yılbaşından önceki fiyatlarla bugünkü fiyatları karşılaştırdığımızda en az yüzde 30-40 fark olduğunu görüyoruz. Çay fiyatından akaryakıt fiyatına kadar durum böyle” diye konuştu.
‘BUGÜN KÖYLERDE İNSAN KALMADI’
Köylülerin ve çiftçilerin yaşadığı ekonomik sıkıntıların altını çizen Sunar, Türkiye’nin artık kendi kendine yeten bir ülke olmaktan uzaklaştığına vurgu yaparak “Köylümüz çiftçilik yapmaya çalışıyor ama yıllık zararı yüz bin lira. Bu hakikaten çok büyük bir sıkıntı. Uzun yıllar köylerde duran insanlara soruyoruz. Emekli maaşım var diyor. Tarlada ekip kaldırmıyorum diyor. O yüzden biz şu anda emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz diyorlar. Ya bugün köylerde insan kalmadı, mevcut insanlar da ellerindeki makinaları çalıştırıp bu tarlalardan ekonomik gelir etmekten korkuyorlar çünkü zarar ediyor” dedi.
‘TÜRKİYE ARTIK KENDİNE
YETEN BİR ÜLKE DEĞİL’
Türkiye’nin ithalata bağımlı hale gelmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getiren Sunar “Dünyada kendi kendine yeten ülkeden biri Türkiye’ydi. Ya bugün markete gidiyoruz. Mercimeğe bakıyoruz Meksika’dan gelmiş. Nohuta bakıyoruz Kanada’dan gelmiş. Bir başka besine bakıyoruz. Farklı farklı yerlerden ithal edilmiş. Ve bunu almaktan erinmiyoruz, utanmıyoruz” dedi. Ahmet Sunar, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal gidişatın iyi olmadığını belirterek, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu gidişat iyi bir gidişat değil ve bu düzenin bozulması lazım. Bu düzenin önüne geçilmesi lazım. Biz bu düzene karşıyız.” ENGİN SAĞLAM
