DEPREM GERÇEĞİ

324

    Ülkemiz bir deprem ülkesidir, deprem hepimizin kaçınılmaz bir gerçeğidir. Özellikle depremlerin önceden bilinme şansı olmadığı için deprem ile ilgili tedbirlerin önceden alınması elzemdir.  Bu konuda toplumu bilinçlendirmek kadar önemli bir konuda deprem ile ilgili alınan yasal önlemlerin harfiyen uygulanması ve esneme yapılmaması gerek.

     Ülkemiz bir deprem ülkesi, Kütahya da deprem olması kaçınılmaz olan illerden biridir. Yani Kütahya deprem kuşağı içindedir.  Bu konuda ilimizin deprem haritası vardır ve FAY hattının geçtiği alanlar bellidir. Gediz, Simav, Aslanapa ilçelerimiz fay hattının yoğunluk arz ettiği bölgelerdir. Şehir merkezindeki haritaya baktığımızda ise, şehir merkezinden geçen fay hattı, Vefa, İstasyon, Menderes caddesi güzergahından ilerleyip, Osmangazi, Yoncalı, Seyit ömer, Tavşanlı istikameti ile çizilmiştir. Yani şehrin göbeği olan Menderes caddesi dikkat çeker. Bu haritanın güncelleme yapılması gerekir. Ancak bu gerçeği değiştirmeyecek alanların daha fazla depreme dayanıklılık konusunda  daha hassas olunması gerekmekte. Baktığımızda Menderes caddesi ne yazık ki çok katlı binalarla donatılmıştır, deprem yönetmenliğine ne kadar uygundur tartışılmalıdır.

     Bu gerçeğin yanı sıra zemin etütleri bakımından depremin  fay hattına paralel giden ve maalesef depremin en çok sevdiği sulak ve bataklık alanlarda oluşması  ve yıkımı daha fazla olacağından düşünülmesi gereken konu, özellikle Toki  ile kentsel dönüşüme giren, Vefa, Osmangazi, Gaybi efendi mahallelerinde zeminlerin sulak ve batak arazi olması bir hayli düşündürücüdür. Buralara ev yapılmaz denemez ama, çok katlı ev yapmak riski artırmak demek olduğu bir gerçektir.

     Bu görünen gerçeklerle ilgili ne yapıldı, ne yapılıyor, ne yapılacak ile ilgili, Çevre ve şehircilik il müdürlüğü ve Belediye kamu oyuna gereken bilgilendirmeleri yapmalıdır. Bu riskli alanlarda deprem yönetmeliğine uyulup uyulmadığı yönünde umarım tez zamanda kamu oyu aydınlatılır, çünkü burada oturan vatandaşlarımız yürek sızısı ile yaşamak zorunda kalıyorlar.  Umarım 99 depremi sonrası çıkarılan deprem yönetmeliğine harfiyen uyuluyordur.  Vebali büyük bir iştir, felaketlerle karşılaştıktan sonra önlem almak dizini dövmektir. Yangın yönetmeliği var ama uyan yok, sel felaketi var ama dere yatağına ruhsat veren var, maden kazası var, ama iş güvenliğine uyan yok. Yani demem o ki yönetmelik var ama adamına göre uydurulan yönetmelik sonrası ahlar, vahlar ile en az sorumluların ceza alıp sorumlu sorumsuzların kol gezdiği bir düzen istemiyoruz, Balık baştan kokmaması için yasa ve yönetmeliklerin herkese aynı uygulanmasını bekliyoruz.

    Unutmayın depremde iki önemli unsur var, deprem gerçeği olan fay hatlarına yapı izni verilmemesi ve zemin etütlerinin yapılması ile çürük yani tabut binaların yıkılması dışında ne yapsak azdır, bu ilkelere dikkat edersek can kaybı en aza iner, dünyada deprem oluyor, onlarda onlarca ölü, bizde binlerce ölü ve hala aynı noktadayız. Unutmayın ki deprem öldürmez çürük bina öldürür.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *