Biz yazmaktan müsrifler israf etmekten, geleceğimizi çöpe atmaktan bıkmadılar usanmadılar. Kötülük olan israf iyilik olan tasarruftan daha hızlı yayılıyor. Bugüne kadar ben sadece gördüklerimi yazdım. Bu konuda duyarlı olan bir ben değilim. Değerli yazar arkadaşlarız Remzi Günay ve Zafer Nefer’de yazdılar. Gazetemizin her konuda olduğu gibi israf mevzunda duyarlı olması bizi yazmaya cesaretlendiriyor. Çünkü israf hepimizi ilgilendiriyor hatta gelecek nesilleri bile. Şehirlerde israfın olduğunu görüyorum, biliyordum ama tarlada, bağda, bahçede israfın bu boyutta olacağı aklıma gelmemişti. Çünkü bin bir emekle ekip büyüttükleri tek geçim kaynağı olan ürünlerini israf edeceklerini düşünmedim zira yapmamaları gerekiyor. Ta ki Günaydın Gazetesinde Mevlüt Tezel’in yazısını okuyuncaya kadar. Anladığım kadarıyla her yerde her alanda israf var. Sanırım buda tedaviye muhtaç müzmin bir illet. Eğer bu hoyratlık devam ederse korkarım sonumuz zillet.
Buyurun Sayın Tezel’in ” HEMEN, ŞİMDİ İSRAF YASASI!” başlıklı yazısını beraber okuyalım.” Ülkemizde üretilen meyve ve sebzenin en az yüzde 30’u daha sofraya ulaşmadan çöpe gidiyor. İsrafın yüzde 39’nun üreticilerden olması ürünün iyi toplanıp saklanmadığını gösteriyor. En kötüsü ise gıda israfının yüzde 42’sinin evlerde gerçekleşiyor olması. İşi yemek yapıp satmak olan yemek sektöründeki israfın yüzde 14 düzeyinde olmasına ne demeli? Türkiye, milli gelirinin yaklaşık yüzde 15’ini israf ediyor. Bunun rakamsal karşılığı 1 trilyon 81 milyar liraya denk düşüyor. Bu parayla birçok hastane, okul, otoyol, köprü vs. Yapılır. En önemlisi halkımız fakirleşmez. Temenniyle olmuyor bu işler. Vatandaşı bilinçlendirecek ve israfı önleyecek yasalar çıkarmalı. Örneğin İspanya’da 1 Ocak 2023’de yürürlüğe girecek yasaya göre; küçük dükkanlar hariç, gıda zincirinin tüm unsurlarının belirli bir plana sahip olması zorunlu olacak. Barlarda ve restoranlarda müşterilerin evlerine götürmeleri için ücretsiz küçük çanta bulundurması zorunlu olacak. Süpermarketler son kullanma tarihi yaklaşan yiyecekleri önce indirimli satacaklar. Satamadıklarını ise bozulmadan önce bağışlamak zorunda kalacaklar. Artık yiyecek atan marketlere ağır cezalar kesilecek. Çöpe atmak yerine bağış yapmayı teşvik etmek için perakendecilere vergi indirimleri sunulacak. Yasa çok detaylı. Türkiye’de birde fiyat yükselsin diye ürünü çöpe atan hainler var! Bizde de acilen israfı önlemeye yönelik yasa çıkarılmalı. 1 trilyon 81 milyar lirayı bulan israfın yarısını kurtarsak ülke seviye atlar!
Maalesef savurganlık yalnız gıdada değil, başta su, enerji olmak üzere hemen her yerde var. Bu durum bireysel bütçeye olduğu kadar genel bütçeye de büyük zarar veriyor. Tabii bu bugün için. Geleceğimizide hesaba katarsak bu zararın katlanarak çoğaldığını görürüz. Bu hoyratlık hiçte bize yakışan bir şey değil. Geç kalmadan bu savurganlığın azaltılıp durdurulması için ne tür yasal düzenleme yapılması gerekiyorsa hemen şimdi yapılmalı. Yasadan önce ailelerinde israf kapısını kapatıp tasarrufa yönelmeli. Bizim diyeceklerimiz şimdilik bunlar. Siz velinimetimiz okuyucularımızın da bu hususta tavsiyeleri, diyecekleri varsa köşemin onlara açık olduğunu belirtmek isterim. İsrafsız günlerde yaşamak dileğiyle sağlıcakla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları.
