SAMİMİYET SINAVI

506

 Günümüze kadar her türlü cihaz icat edildi bir tek samimiyet ölçer aleti icat edilmedi. Bu alet olmadığı için kimsenin samimiyeti hakkında fikir beyan edemeyiz. Ama bazı zaman ve hallerde kişilerin davranış biçimlerini izleyerek az çok bir kanaate varabilirsiniz. Seçimlerde onlardan biridir. Çünkü seçimler aynı zamanda bir imtihandır. Kimin ne kadar, nereye kadar samimi olduğunu kesin adaylar açıklanınca anlaşılır. Bizde bunu 10 Nisan günü göreceğiz. Malum siyasi partiler milletvekili aday listelerini 9 Nisan günü saat 17’de YSK’ya teslim edecekler. İşte asıl hareket o günden sonra başlayacak. Sevinenlerde olacak üzülenlerde.

 Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de bolca aday adayımız var. Bir partide aday adayının çok olması iyide, esas sıkıntı aday tesbiti sonrasında yaşanacak. Daha önce adını sanını duymadığımız ne deneyimli beyler bayanlar varmış da haberimiz yokmuş. Kabahat bizde değil onlarda. Eğer bu şehir için şahitliğini yapacağımız herhangi bir eseri olsaydı bizlerde tanır bilirdik ahde vefa göstererek adaylığını desteklerdik.

 Şık libaslarıyla, tatlı lisanlarıyla meydanlarda arzıendam eden sayın aday adaylarımız, bireysel menfaat ve ikbal peşinde koşmayacaklarını, halka hizmeti hakka ibadet telakki ettiklerini, önemli projeleri olduğunu, seçildiği takdirde bunları ilimize kazandıracaklarını, asıl olan halkı unutmayacakları, partisinin bir neferi, halkımızın hizmetkarı olacaklarının vaadinde bulunurlar. Evet bunları yüksek sesle söylerler ama Ankara’ya gittiklerinde unuturlar sözleri söylemde kalır eyleme dönüşmez. 

 Şehrini ve hemşehrilerini çok sevdiklerini söyleyen aday adaylarımız, halkla ilişkilerini pekiştirmek, görünür olabilmek için iyi günde-kötü günde hep halkımızın yanında olurlar. Tabii selamı, gönülleri okşayan kelamı, saygıyı ve sevgiyi de ihmal etmezler. Bu güzellikleri icra eden aday adaylarımız, kesin liste açıklanıncaya kadar halkla iç içe olurlar faaliyetlerini sürdürürler. Aday gösterilmeyince de üzülürler, öfkelenirler, kopuşlar başlar, şehrine ve partilerine küserler. Oysa siyasetçi küsmemeli öfkelenmemeli. Çünkü ” Öfke gelir göz kararır, öfke geçer yüz kızarır” demiş atalarımız.

 İşte kişinin samimiyeti ve dava şuuru burada meydana çıkar. Nefsinin rüzgarına kapılmayan, başka yerlere savrulmayan hemen partisine giderek teşkilat başkanlarına ‘ Emret başkanım, ben kadere iman etmiş biriyim. Nasip değilmiş. Vereceğiniz göreve amadeyim. 7/24 hizmetinizdeyim. Uzak yakın fark etmez. Arabam kapının önünde. Maddi anlamda bir beklentim yok diyenler olacağı gibi, haksızlık yapıldığını düşünenler ise hemen arazi olurlar, teşkilat başkanlarının telefonlarına cevap vermezler, ettiği masrafa ve emeğine yananlarda olacaktır. Birde yeni koltuk beklentisi olanların, bu niyetle aday adaylığı eşik olarak kullananların  istediği olmayınca hayal kırıklığına uğrarlar, davam diye tutunduğu daldan koparlar sonları malum. Her işte olduğu gibi siyasette’de sabır, azim, gayret ve samimiyet önemlidir. Kahır etmek yerine sabır etmek başarıya götüren yoldur. Siyasi hayatta bunun en bariz örneği Cennet mekan Erbakan hocadır. Tam dört partisi kapatılmasına, darbelere maruz kalmasına, ceza evlerine atılmasına rağmen o hak ve hakikat davasından milim taviz vermedi sabrı, samimiyeti ve tevazuyu elden bırakmadı.

 Tabii bunlar dünde vardı bugünde var. Epey zaman evvel Kütahya’nın ilk mahalli TV kanalı olan ÇİNİ TV de gündem 43 adlı bir program yapıyordum. Bir partinin il başkanı program konuğumdu. Siyasi yaşamınızda sizi en çok üzen şey neydi? soruma, “adaylık sürecinde parti eşiğini aşındıranlardan bazıları beklediği olmayınca selamı sabahı kestikleri gibi aylarca partiye uğramamaları, maddi ve manevi katkıda bulunmamaları, iftira boyutuna varan dedikoduda bulunmaları, genel başkan veya genel merkezden birileri geldiğimde bizden önce onlar konukların sağında solunda yer almaları, sanki hep partideymiş havasını vermeleridir” cevabını vermişti.

  Bunlar yalnız siyaset arenasında yaşanmıyor. Kişisel çıkar söz konusu olunca 180 derece çark ederek dostlarını unutanların da  var. Tabii ben buradan bir genelleme yapmıyorum sadece vakıadan bahsediyorum. Eğer bir sürçü lisan ettiysem affola. Bu duygu ve düşüncelerde sağlıcakla kalın bizimle kalın değerli GAZETE KIRKÜÇ okurları. 




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *