SİZ ÇOCUKLARINIZI SEVMİYOR MUSUNUZ?

385

Kütahya artan su tüketimi konusunda herkesin elini taşın altına koyarak israfı bırakıp bilinçli hareket etmesi gerektiğine vurgu yapan TEMA Kütahya İl Temsilcisi Mustafa Satılmış böyle giderse kimsenin geleceğinin pek parlak görünmediğini belirterek “Siz çocuklarınızı sevmiyor musunuz? Onların geleceğini düşünmüyor musunuz?” dedi.

Son dönemlerde artan hava sıcaklıklarından dolayı Kütahya’da su tüketiminin artığına vurgu yapan Kütahya Belediyesi vatandaşa SMS göndererek uyarılarda bulundu. Kütahya Belediyesi gönderdiği mesajda “Su kaynaklarımız kısıtlı olduğundan içme suyumuzda tasarruf son derece önemlidir. Lütfen suyumuzu dikkatli kullanalım. Destekleriniz için teşekkür ederiz” ifadelerine yer verdi. Su kaynaklarını israf etmeden tasarruf ederek nasıl kullanılması gerektiğini ve çocuklara daha güzel bir dünya nasıl bırakılır GAZETE KIRKÜÇ’e anlatan TEMA Kütahya İl Temsilcisi Mustafa Satılmış bir kuruş tasarrufun bile çok önemli olduğuna vurgu yaptı.

‘İKİ TAS YERİNE BİR TAS SU İÇ DİYEMEYİZ’

Suyu korumak için önce doğayı korumak gerektiğine dikkat çeken Satılmış, bütüncül düşünmenin önemini belirterek palyatif kısa hacimli tedbirlerle sonuç almanın mümkün olmadığınınım altını çizdi. Evlerde tasarrufa önem vermenin en önemli maddelerden olduğunu ifade eden Satılmış “Ama bütüncül düşünerek doğamızı korumalıyız. Ağacımızı, ormanımızı, dağımızı, sulak alanlarımızı koruyarak ancak sonuç alınabilir. Yoksa insanlarsa iki tas yerine bir tas su iç diyemeyiz değil mi?” ifadelerini kullandı.

 ‘HER ALANDA İSRAFIMIZ VAR’

Vatandaşın yaptığı birçok yanlışı dile getiren Satılmış “Şimdi yaz mevsimi arabalar yıkanıyor, halılar yıkanıyor. Çok yanlış. Pulverizatörlü sistem kullanmak lazım. Sen hortumla araba, halı yıkamaya kalkarsan, Pulverizatörlü sistemle 3-5 kilogram su ile araba yıkamak mümkünken, onu sen hortumu açıp şakır şakır basarsan suyu, yüz kat daha fazla su harcıyorsun” dedi. Arazilerin, tarlaların, bahçelerin vahşi sulama sistemiyle sulandığını ve yapılan en büyük hatalardan birinin olduğunu kaydeden Satılmış “Hem toprağın kalitesini bozuyoruz hem de israf ediyoruz. Orada da damlama sistemi kullanmak lazım. Her alanda israfımız var. Sulamada, yıkamada, evlerimizde israf her yerde. Bu böyle olmamalı” şeklinde konuştu. Tasarrufla ilgili atılacak her adımı çok önemsediklerini aktaran Satılmış “Az olsun çok olsun bir yerden başlamak çok önemli. Belediyenin ‘tasarruf yapın’ telkinlerini yerinde ve uygun buluyorum. Ama yeterli bulmuyorum” dedi.

‘TOPLUMUMUZUN ÇIKARINA

BİR ŞEYLER YAPMAK LAZIM’

Yaşıtlarına seslenen Satılmış, hangi yaşta olursa olsun herkesin ülkesi ve doğası için bir şeyler yapabileceğinin altını çizerek “Ölünceye kadar karınca kararınca, denizde bir damla nispetinde bile olsa toplumumuzun çıkarına bir şeyler yapmak, katkıda bulunmak lazım” ifadelerini kullandı. Çocuklara çok daha güzel bir dünya bırakmanın önemine değinen Satılmış şu ifadeleri kullandı; “Dünya böyle giderse torunlarım dâhil kimsenin geleceği pek parlak görünmüyor. Ama şimdiden tedbir almamız lazım. Ben gidiyorum her yerde diyorum. ‘Siz çocuklarınızı sevmiyor musunuz? Onların geleceğini düşünmüyor musunuz? Niye her yeri imara açmaya çalışıyorsunuz?’ Herkesin bir yapması lazım ve herkesin yapabileceği şeyler de var.”

‘BİR KURUŞ BİLE TASARRUF ETSEK ÖNEMLİDİR’

Zamanında kendi kendine çok rahat yeten, su kaynakları olan bir ülke olduğumuzu hatırlatan Satılmış “Bilinçsiz olarak sulak alanları kuruttuk. Susuzluğumuzun en önemli sebeplerinden birisi sulak alanlarımızı korumayı becerememek. Doğamızı korumayı becerememek. Ağacımızı, ormanımızı, kaynaklarımızı korumayı becerememek. Bütün bunlar yüzünden geldiğimiz nokta bu. Ama bir vatandaşımızı ikna edip bir kuruş bile tasarruf etsek önemlidir. Bir yerden de başlamak lazım” diye konuştu.

‘SEN DOĞAYI KAZ YOLAR GİBİ YOLARSAN…’

Kendisinin su tasarrufuyla ilgili defalarca televizyonda programlar yaptığını belirten Satılmış “İsrafla ve tasarrufla ilgili yayınlar yaptım. Çamaşır makinası nasıl kullanılacak? Bulaşık nasıl yıkanacak? Canlı örnekleriyle sunumlar yaptım. Ama yine de tasarrufa bir yerden başlamanın önemli olduğunu söyleyebilirim. Ama sonuç alınacağını zannetmiyorum. Daha kapsamlı düşünmemiz lazım. Bunun temeli bu. Doğamızı, sulak alanlarımızı, yeşil dokuyu korumak lazım. Suyu tutan yağmur yağdığı zaman akıp gitmesini önleyen yeşil dokudur. Ağaçtır, bitkidir, makidir. Yağmur yağar yavaş yavaş yer altı kaynaklarına sızar. Orada birikir. Bizim insanların ihtiyacını karşılar. Ama sen doğayı kaz yolar gibi yolarsan, sadece ağaç olarak düşünmemek lazım eksilen ormanları ne olur yağan yağmurlar paldır kültür akar gider. Erozyonda oluşur. Verimli toprakları da götürür. Sularda akıterlerde birikmez. O nedenle de su sıkıntısı çekeriz” ifadeleri kullandı.

‘BİLİNÇLİ BİR TOPLUM DEĞİLİZ’

Okullarda eğitimler verdiklerini dile getiren Satılmış “Ne konu işlersek işleyelim önce diyoruz ki ‘çocuklar ihtiyacınızdan fazlasını tüketmeyin. İhtiyacınız kadar tüketin. Defteriniz kaleminiz varsa ikinciyi almayın. İsraf etmeyin, tasarruf edin’ Bu her alanda böyle. Elektrikte, suda, doğalgazda da böyle. Hele ki böyle dışarıya bağımlı olduğumuz petrol doğalgaz gibi maddeleri çok prezantablı kullanmamız lazım” dedi. Bilinçli bir toplum olmadığımızın altını çizen Satılmış “Musluk açılıyor, bulaşık yıkanırken bulaşıklar bitinceye kadar bulaşıklar yıkanıyor. O suyu kaba alacaksın orada yıkayacaksın. Su durulamak için gerekecek. Saatlerce su akmayacak. Biz bu bilinçte değiliz toplum bilincimiz eksik. Adam incik suyu çeşmesinin önüne getirmiş arabasını koymuş, çeşmeden su doldurup doldurup arabasını yıkıyor. İçim gidiyor benim. Şimdi uyarıyorsun, adam acayip karşılıyor, anlamsız buluyor. Onun için her şeyin başı bilinç. Ulu önderimiz demiş ya ‘En büyük düşmanımız cehalet’. Bizim aydın ve bilinçli bir topluma ihtiyacımız var” ifadelerine yer verdi.

‘40 YAŞ VE ÜZERİNDEN

UMUDUMUZU KESTİK’

Bilinçli bir toplum oluşturmak için zamana ihtiyaç olduğunu belirten Satılmış “Hemen akşamdan sabaha vatandaşa hop diye bilinç yükleyemiyoruz. Tabii ki bir yerden başlamak lazım. Ülkemizde gençlik daha bilinçli geliyor. Biz ilkokul ve okul öncesi çocuklarımıza çok önem veriyoruz. Onların bilinçlenme ve meseleyi kavrama yeteneği çok daha yüksek. O yaşlarda kişiyi telkin ettiğiniz zaman kalıcı oluyor” dedi. Çocuklarda 60 ve 72 ay arası en kalıcı bilginin verilebildiği dönem olduğunu ifade eden Satılmış “Biz ağaç sevgisini geliştirebilmek için çocuğa 3 tane palamut veriyoruz. Bir pet şişenin içine toprak doldurup sen bunu haftada bir defa sula diyoruz. Çocuk bunu yapıyor. Palamutlar yeşermeye başlayınca çocuk pür dikkat kesiliyor. 3-5 ay sonra palamutlar bir karış olmuş büyümüş. Çocuk mutluktan uçuyor. Artık o çocuk ağaca doğaya zarar vermez. Çünkü elinde bir ağaç yetişti, onun zevkini tattı, onun güzelliğini gördü. Böyle başlamak lazım işte” şeklinde konuştu. Gençlerin daha bilinçli olduğunu belirten ve gençlerden umudunun yüksek olduğunu dile getiren Satılmış “Bu nesil yetişecek ve daha çevreci bilinçli bir toplum oluşacak. 40 yaş ve üzerinden umudumuzu kestik. Umut gençlerde ve çocuklarda” ifadelerini kullandı.

‘DOĞAMIZIN SAHİBİ KALMADI’

Doğamızın çok bozulduğunu ve bundan duyduğu derin üzüntüyü dile getiren Satılmış sözlerine şöyle son verdi; “Doğamızın sahibi kalmadı. Neresiyle uğraşacağımızı şaşırdık. Ülkenin her tarafı delik deşik oldu. Doğaya sadece para olarak bakılmamalı. Doğa başka bir şey. Sadece ağaç olarak düşünmemek lazım. İçinde bin bir türlü canlı var. Toprağı suyu havası var. Kimse böyle düşünmüyor. Ama ölünceye kadar bizim gayretimiz devam edecek. Bir kişiyi ikna etsek bile büyük bir kazanımdır.”

FATMA SÜMER




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *