KARBON AYAK İZİ

294

Çevre sorunları, herkes için gittikçe daha fazla önem kazanmaya başladığı günümüzde yeni yeni deyimler hayatımıza girdi. Bunlardan birisi de “karbon ayak izi.”  Buda nereden çıktı, karbon ayak izi mi olurmuş demeyin var hem de her insanın farlı karbon ayak izi var. 

Bakalım neymiş Karbon ayak izi, “insan faaliyetleriyle atmosfere salınan sera gazlarının karbondioksit cinsinden ölçülmesi” anlamına geliyor. Her türlü faaliyet (ısınma, ulaşım, beslenme, aydınlanma ve endüstri temelli faaliyetler) karbon salınımına neden oluyor.

Karbon salınımı insanlığı en büyük sorunu olmaya başladı. Uzmanlara göre yaşanan iklim değişiklileri, doğal afetler, susuzluk krizleri gibi birçok sorunun arkasında doğaya yapılan aşırı karbon salınımı var. Hatta yurt dışında bu konu üretim tesislerinde vergi alınması gibi yaptırımlar ile azaltılmaya çalışılıyor. Ülkemizde de karbon vergisi gündeme geldi son günlerde.

Karbon ayak izinin büyüklüğü nedeniyle 2035 den sonra fosil yakıtlı araçların trafikten çekilmesi planlanıyor, yakın gelecekte uçak seyahatlerinin kısıtlanması bile söz konusu olabilir.

Hayatımızın her anında karbon ayak izinden söz edebiliriz. Yiyeceklerden bir örnek verirsek: Bir kilogram peynirin üretiminden tüketimine geçen süreçlerde atmosfere 12 kilogram karbondioksit salındığı hesaplanıyor.

Bu önemli konu ile mücadelenin değişik bir örneği de karton bardaklar. Evet evet yanlış duymadınız, bize plastiklerin zararlı olması nedeniyle önerilen karton bardaklar. Uzmanlara göre; karton bardaklar üretimlerinden atık hâle gelene kadar, içlerindeki karbondioksit (CO₂.) gibi sera gazlarının salınımına neden olurlar. Karton bardakları hepimiz “daha çevreci” biliriz. Acaba öyle mi? Karton bardaklar, günlük yaşantımızın bir parçası hâline geldi, malum.

Günlük olarak kullanılan, özellikle de kahve dükkanları, ofisler ve etkinliklerde tercih edilen karton bardaklar karbon ayak izimizi ne kadar etkiliyor olabilir?

Karbon emisyonları konusunda çalışmalarıyla tanınan Global Carbon Clear şirketi, seramik kupalar ile tek kullanımlık kâğıt bardakların çevreye etkisini araştırdı. Bu ürünlerin üretimden tüketime, ardından çöp kutusuna kadar uzanan yaşam döngüleri boyunca yarattıkları karbon emisyon oranlarının incelendiği araştırmada ulaşılan sonuçlar, kağıt bardakların sanılanın aksine daha fazla karbon emisyonu salınımına yol açtığını ve çevreyi daha fazla kirlettiğini ortaya koyuyor. 

Bu konuda çözümcü adımı ilk atanlardan bir tanesi, dünyanın en büyük kahve zinciri olan marka. Markanın Çin’de başlattığı kampanyasının sloganı: “Kendi kupanı getir, kahveni indirimli al!” Amaç karton bardak atığını azaltarak çevrenin korunmasına katkıda bulunmak.

Marka, en son bu karton bardakları kastederek “bir devrin kapanacağı”nı ve bu bardakların üç yıl içinde tarih olacağını duyurdu. Dev kahve markası, 2025 yılına kadar atıkları azaltmak amacıyla yeniden kullanılabilir bardaklara geçmeyi hedefliyor.

Sonuç olarak, karton bardakların yarattığı karbon salınımı, üretim deneyimlerinden kullanım sonrası atık yönetimine kadar birçok faktörden etkilenerek biz, onu daha çevreci bilirken o, doğayı daha fazla kirletiyor.

Nihai hedef, karton bardak yerine cam ya da seramik kupa seçeneklerini hayata yerleştirmek. Böylece karton veya plastik eşyaların dünyamızı kirletmesini azaltmış olacağız.

Bunun için;

Kurumlar ve işyerleri olarak panolarda sergilenecek çeşitli görsellerle karton bardakların çevreye etkileri konusunda insanlar bilgilendirilebilir, böylelikle bu bardakların kullanımı azaltılabilir.

Çevrimiçi platformlarda karton bardaklar yerine daha çevreci olanların kullanılması gerektiğini anlatan bilgilendirici video veya metin formatında içerikler paylaşılabilir.

Yine çeşitli etkinliklerde katılımcılara alternatif çözümler sunulabilir ve insanlar karton bardaklar yerine tekrar kullanılabilir çelik ya da cam bardak gibi başka ürünlere yönlendirilebilir.

Özetle, “Bir karton bardaktan ne olur?” diyebilirsiniz ama her birimizin önemsiz gördüğü birçok eylem, birleşe birleşe ciddi boyutlara ulaşan çevre sorunlarına yol açıyor. Bu dünyayı korumak hepimizin görevi ve bunun yolu da küçük gibi gördüğümüz ayrıntıları dikkate almaktan geçiyor.

Daha sürdürülebilir bir dünya için her türlü karbon salınımını azaltacak teşvik ve yaptırımları gündemimize almamız gerekiyor. Tüm insan ve kurumların Karbon Ayak İzini küçültmek ana hedefi olmalı. Peki, ya sizin karbon ayak iziniz kaç? Hepinize iyi haftalar…




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *