Sıkça gezer görürüm, şehir şehir gezerken gözlemde yaparım, Hani gezmiş olmak için değil,
gezdiğim yerlerde ne var ne yok, nasıl görünüyor, göze hitap ediyor mu diye bakarım.
Bakmak yetmez görmek te lazım. Bakış açısı farklı olsa da adamlar ne yapmış ne düşünmüş, gezeni
hayran bırakıp ağzı açık bırakmış mı demek lazım. Neyi kastediyorum gezerken gözlemlemeyi, bizim
için bu gözle me ortak olacak iki kurum var, birisi belediye başkanı diğeri ise belediye meclis üyeleri,
belediye bünyesinde şehir plancıları ve peyzaj mimarları çalışır para alır, yani görevi etrafı
güzelleştirmek olan bu kişilerin ufku açık olmalı ki, komşumuz Eskişehir i kıskanacak yapıda değil,
Paris gibi gözüken Eskişehir den daha güzelini Kütahya ya uygulayacak olan bunlardır.
ŞEHİR içini güzelleştirmek kadar önemli olan şehir giriş ve çıkışlarını da güzelleştirmek gerek. Yani
şehrin en az 20 kilometrelik kısmı yani giriş çıkışı görsel ve güzel cezbedici olması demek insanlara
şehre girerken ben nereye geldim diye hayret ettirmeli. İşte püf noktası bu insanların ağzını açık
bırakıp şehre katkı yapmak istiyorsan Kütahya için Ilıca kavşağından başlayıp Porsuk rampalarına
kadar, Tavşanlı yolu da dahil olmak üzere çevre yolu kenarlarının TEMİZ ve GÜZEL yani görsel olması
gerek. Şehrimize ve ekonomimize değer katmak istiyorsak çevre yolundan transit geçişlerin yerine
cezbedici görseller ile o yolu kullananların şehir içine girmesini sağlayıp katkı sağlamamız elzemdir.
Mesela bu istikametlere görsellik ve tanıtım adına Peyzaj süslemeleri toprak yığnıı değil çimenle,
çiçekle donatmamız gerek. Kuru toprak görmek başka çiçek böcek görmek başka, ayrıca tanıtım
levhaları ışıklı levhalar ile süslenip cimcik, mantı, börek, sıkıcık, tirit resimli figürler ile göze ve mideye
çağrı yapmak lazım. Mesela, Hisar kaleleri figüratif öğelere, döner gazino, Aizonıa , Motifli figür
panolar, Çini çarkındaki usta mölyefi, Dev çini figürü, dev porselen tabak , süs havuzları ile gelene
buyur derken şehrin sembollerini çeşitli figürlerle aktarmak demek , bize artı demek olduğunu
unutmamalı, Mesela Özdilek te duranların oluşturduğu ekonomik değeri hiç hesap ettiniz mi. Diğer
yandan şehir girişlerine ve çıkışlarına çöp atanların caydrılması gerek , özellikle otobüs firmaları bunu
sık yapmakta dikkatli olmalıyız.
İşte anlatmak istediğim bu akıp giden trafik demek sadece şehir yolları güzel dedirtmemeli şehrin
imajına da katkı demektir unutmayalım ki, bu konuda nasıl zenginleşirsek ekonomimizde zenginleşir
artı değer katmak adına bu söyledikleri mutlaka uygulanmalı, bu yazıyı bir öneri olarak algılarsak
hepimiz kazanırız,