Evet son yıllarda ülkemiz ilticacı istilasına uğradı , hepimiz insani boyutu dedik, ama bu boyut haddini ve amacını aştı toplumu gerdi. Bu bir istila boyutu ama birde özellikle Kütahya nın hayvan istilası konusu var ki artık tehlikeli boyutlara ulaşmaya başladı.
KEDİ- KÖPEK istilasından bahsedeceğim, biliyorum hayvan sever ler ve bazı dernekler bana itiraz edecek, hatta geçtiğimiz yıllarda yazmıştı bu istilayı ve rahmetli Sunay hanım bana epey sitem etmişti. Hayvanları sevmeyen yoktur, hepimiz bu canlı türüne karşı zaaf gösterip merhamet kanalı ile yaklaşır ve sokak hayvanlarına yardım ederiz. Hayvan sevgisi olmayanın insan sevgisi olmaz demekle eş değer bu konu son zamanlarda sokak hayvanlarının özellikle köpekler tarafından saldırıya uğrayıp yaralananlar ve psikolojik travmaya uğrayanların haberleri ile çalkalanmaya başladı özellikle çocukların daha korumasız olması ile erken saatlerde okula gidenler, geç saatte okuldan çıkan evlatlarımızın bu tehlikeyi hissedip aileleri ise tedirgin olmaları sabır taşını çatlatması söz konusu.
Toplumu ikiye bölen bu konunun yasal düzenlemeler ile aşılması sekteye uğruyor sokak hayvanları kiminin sevimli dostu, kiminin de korkulu rüyası. Özellikle Kütahya maalesef kedi köpek istilasına uğramış durumda. Başka illerden ilimize bırakılan hayvanlar var diyenler var, peki bu duruma önlem alınıyor mu. Komşu illerin bu tutumu bize zarar vermekte. Bu eylemi gerçekleştirenler özel şahıslar değil, kamu görevlileri ve talimatı yerine getiren işçiler. Çözüm ise komşularla yetkililer bazında görüşme ile çözülür. Bu hayvanları kısırlaştırma çalışmaları var ama yetmiyor demek ki yada istilaya seyirci kalmamız garip. Azalacağına artıyorsa ya kısırlaştırmada sorun var yada her gün transfer yapılıyor demektir.
Kimisi saldırgan kimisi uysal bu durum toplumu ikiye böldü. Küçük çocuğu olanlar tedirgin, geçen hafta benim büyük torunda saldırıya uğramış eve nefes nefese geldi, hemen Belediye yi aradım konuyu ilettim dediğim alanda ki hayvanların bir kaçı toplandı fakat yetkili memurun bana söylediği barınağa alınan hayvan kısırlaştırılıyor eğer 10 güne kadar sahiplenilmezse mecburen bırakıyoruz dedi. Yani şaştım kaldım, yasal bir şey yapamamak üzücü. Hayvan severler ayakta, saldırıya uğrayanlar ayakta peki bu işin sonu nereye varacak yaralanma ile bitmeyip, ölüme varırsa ne olacak, ayrıca geçirilen travma da çabası.
Sonuçta ya kısırlaştırmaya artıracağız, ya barınak sayısını artıracağız, ya da komşu illere dur deyip çözüm arayacağız başka yolu yok. Evet belki bu gün bu konu herkesi ilgilendirmez, hatta saldırıya uğrayanlar dışındaki ilgilendirmez ama ya yarın istila kanlı ve ölümcül olursa yani uca size dokunursa düşünün . Belediye ve Tarım hayvancılık müdürlüğü bu işe kalıcı çare bulmak zorunda.
